arena haber arena bodrum haber arena bodrum gazetesi bodrum haber bodrum haberleri bodrum gazeteleri bodrum yerel haber bodrum güncel haber bodrum gündemi bodrum haber siteleri bodrum kent haberleri bodrum sağlık bodrum eğitim bodrum asayiş bodrumspor bodrum güncel bodrum yerel gazeteleri bodrum belediyesi bodrum kaymakamlık bodrum devlet hastanesi bodrum kültür sanat haberleri bodrum ekonomi bodrum turizm bodrum gazeteleri
DOLAR
32,3945
EURO
34,6201
ALTIN
2.394,26
BIST
10.045,74
Bodrum Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bodrum
Az Bulutlu
26°C
Bodrum
26°C
Az Bulutlu
Çarşamba Az Bulutlu
25°C
Perşembe Az Bulutlu
23°C
Cuma Az Bulutlu
16°C
Cumartesi Az Bulutlu
18°C

MUSKİ’ye sormuşlar neren eğri, demiş ki nerem doğru..

24 Ağustos 2023 13:02
A+
A-

2000’li Yıllara 97 Bin nüfusla giren Bodrum, 2022 yılı itibarıyla da 198 Bine ulaştı. Artış oranı rekor niteliğinde % 104..

Aynı dönemde Türkiye’nin nüfus artış hızı % 32, fark %71 oranıyla Bodrum’un aleyhine..

Başka bir ifadeyle küçük bir matematik hesabı yaparsak; oluşan nüfus artışıyla Bodrum’un bugünlerde (4 kişilik çekirdek aile hesaplamasıyla) 50-60 Bin konut stokuyla kent yaşamını sürdürmesi gerekiyor.

Peki gerçek ne?

1983 sonrası geçen 39 yılda Bodrum’da ‘imar edilen iskan verilen’ konut sayısı, net olarak tutulan bir envanter olmasa da 120 Binin üzerinde olduğu tahmin ediliyor.

Yani kayıtlı nüfus oranı baz alınırsa ihtiyaç olan konut sayısının 50 Bin olması gereken kasabadaki konut sayısı, 100 Bini fazlasıyla aşmış durumda

Kasabayı yöneten yerel yöneticilerin uyguladıkları vahşi imar planlarıyla ortaya koydukları ikincil konut performansını, ‘ihanet’ kelimesiyle ifade etsek haksızlık etmiş olmayız.

Başta yerel belediyelerin saldırısına uğrayan Bodrum’a kim saldırmaz ki! Herkes ganimetten payını almış sonuçta..

Su, foseptik ve yol konusunda altyapısı yetersiz veya olmayan on binlerce ikincil konut belasını Bodrum’un boynuna sarıp, meydanda bırakarak ‘dönülmez akşamın ufkuna’ taşımışlar adeta..

Şimdilerde de yaz aylarında çöken sistemin faturasını devlete kesiyorlar. Neymiş Bodrum bütçeden yeterli derecede yardım alamıyormuş.. Gülümsemekle yetiniyorum.

Hesabı önce; 39 yıl boyunca anı yaşayan, plansız, disiplinsiz Bodrum yerel yöneticilerine sormak lazım.

Sonrasında da akılcı ayağı yere basan taleplerle ve acilen alınması gereken önlemlerle sorunların üzerine yürümek lazım..

Şimdilerde sorunu oluşturanların son temsilcisi bana göre de en masumu olan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Ankara’da DSİ‘nin kapısına dayanmış.

Ne yazayım bilemedim ama yazımın devamında bazı hatırlatmalar ve durum tespitleri yapacağım. Balık hafızası sorunumuzun olduğunu ön görerek.

Yaklaşık 4,5 yılını tamamlayan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın su sorunuyla ilgili geciken algılaması, yaklaşan seçimlerde tribünlere oynama şeklinde ifade etmek daha yerinde olduğu düşüncesindeyim.

Başkan Aras’ın kapısına dayanacağı ilk kurum MUSKİ olmalıydı. Oda yıllar öncesinde..

***

Gazeteci arkadaşım Canan Baykız’ın “Kayıkçı Kavgası” olarak yerinde bir nitelendirme ile ifade ettiği su konusunda, bende bir iki kayıt bırakayım dedim kasabanın hikayesine..

1983 Sonrası geçen 39 yılda ‘rantın oluştuğu, paranın kazanıldığı’ yani ihtiyacının çok üzerinde kentin ‘imar edildiği, iskan verildiği’ dönemdeki ihanet, kasabada son hızıyla devam etmiş, ediyor.

Kasabanın konut ve turizm imarına açılan alanlara getirilmesi-verilmesi gereken su altyapı hizmetini yarım yamalak yapan, birçok noktasını taşıma su ve foseptikle baş başa bırakan, Bodrum’un önceki dönem belediyeleri ile son 9 yılda konunun sorumlusu Muğla Büyükşehir Belediyesi, şimdilerde DSİ‘yi hedefe koyarak yalanla dolanla Bodrumluyu sınav ediyor.

Öncelikle şunu ifade edelim, 5393 Sayılı Belediye Kanununun 3. Bölümünü oluşturan Belediyenin Görev, Yetki ve Sorumluluklarının 14 Maddesinin a bendinde derki;

Belediye, mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla;

İmar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı; coğrafî ve kent bilgi sistemleri; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut; kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor; sosyal hizmet ve yardım, nikâh, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır. Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 50.000’i geçen belediyeler, kadınlar ve çocuklar için koruma evleri açar.

Meali; Su ve kanalizasyon altyapısı belediyelerin görev, yetki ve sorumluluğundadır, DSİ’nin değil..

Yani; Belediye Yasasında belirtilen bu sorumluluğunu yeterli derecede yerine getirmeyen, getiremeyen belediyelerle karşı karşıya kalmış Bodrum..

Mevcut durum bu olunca; 6200 Sayılı Kanun’la 25 Aralık 1953 tarihinde, “ülkedeki bütün su kaynaklarının planlanması, yönetimi, geliştirilmesi ve işletilmesi” amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığına bünyesinde kurulan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) yaşanan durumdan kendine görev çıkarmış ve kontrolsüz bir büyüme ile rekordan rekora koşan Bodrum‘un su sorununa el atmış.

Bugün Muğla Büyükşehir Belediyesi ve MUSKİ üzerinden ağır eleştiri ve saldırıya uğrayan DSİ, Bodrum özelinde yaptığı bir çalışmada;

2002 Yılında bir planlama sürecini başlatmış, 2006 yılında bütçeleme sürecini gündeme almış, 2009 yılında ihaleyi bölgeyi 3’e bölerek gerçekleştirmiş.

Sonrasında; 2010 yılında projeyi uygulamaya koyup, saha çalışmasını başlatmış.

Geyik Barajı ve Mumcular Barajı’nın suları Güvercinlik Arıtma Tesisi‘nde buluşturmuş. Sterilizasyonu gerçekleştirilen su oradan D 330 karayolu üzerinde Bodrum Torba kavşağına kadar taşınmış.

Torba’dan bir kol Yalıçiftlik bölgesine yönlendirilmiş, bir kolda yarımadanın Ortakent, Turgutreis ve Yalıkavak üzerinden Bodrum Yarımadası’nın etrafına dolaştırarak yatırım tamamlamış.

Yatırımın bedeli tamamlandığı yıl itibarıyla 120 Milyon TL değerinde oluşmuş.

Bodrumlu yatsın kalksın DSİ’ye dua etsin. Bodrum trafiğinin en büyük sorunlarından olan beton ve hafriyat kamyonlarının yanına onlarca  belki de yüzlerce su ve foseptik tankerlerinin çağ dışı görüntülerini de eklerdik.

Uygulama süreci tamamlanan proje; 2012 yılında önce Bodrum Belediyeler Birliği‘ne teslim edilmiş, devamında da  Muğla’nın 2014 yılında büyükşehir olması nedeniyle Muğla Büyükşehir Belediyesi‘ne devri gerçekleştirilmiş.

Hikayenin kilometre taşları böyle.. Gelelim içeriğindeki DSİ’nin sorgulanmasına..

Yukarıda ihale 3’e bölünerek gerçekleştirilmiş demiştik ya, şimdide onun açılımını yapalım.

Uygulama 3 farklı firmaya; CTP (esnek davranış gösteren, cam elyaf takviyeli termoset reçine ve silika kumdan oluşan kompozit malzeme), HDPE (petrolden elde edilen, yüksek yoğunluklu polietilen malzeme) ve Çelik Boru (Paslanmaz) olmak üzere ihale edilmiş.

Zaten zurnanın zırt dediği yerde burası olsa gerek..

Binlerce patlamaya neden olduğu iddia edilen sorunlar;

  • Tercih edilen boruların ihtiyaca karşılayacak derecede teknik özellikleri taşımaması,
  • Yataklarına döşenmesi konusunda yapılan teknik eksiklikler, olası hesaplama hataları,
  • İhtiyacın çok yüksek olması nedeniyle uygulanan yüksek basınç tercihleri,

gibi sebeplerle oluşmuş, oluşmaya devam ediyor.

4 Bin sayısına ulaştığı iddia edilen patlamaların büyük bir bölümünün ara sokaklarda oluşan ana isale hattıyla ilgisi olmayan patlamalar olduğu bilinmekle birlikte, ana isale hattında özellikle yüksek basınç nedeniyle de önemli sayıda patlamalarda oluşmuştur.

Yukarıda ifade ettiğim nedenlerden dolayı oluşan patlamaların tüm sorumluluğu, 2014 yılında bir TL bile bedel ödemeden DSİ’nin gerçekleştirdiği yatırımı teslim alan Muğla Büyükşehir Belediyesi ve MUSKİ‘nindir.

Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin DSİ aleyhinde açtığı dava bir tazmin davası değil, tutanak altına alınan patlamaların tespit davasıdır.

Yapılan dava söylemleri ve açıklamaları vatandaşı yanıltmak için kullanılan bir manipülasyon yöntemidir.

Bunun yanında yaklaşık 9 yıldır Türkiye’nin en pahalı suyunu satan Muğla Büyükşehir Belediyesi yatırımı ne teslim alma anında nede sonrasında bir ödeme yapmamıştır.

Yapılan yatırımın bedeli de Muğla Büyükşehir Belediyesinden tahsil edilememesi nedeniyle, istihkaklarından belli oranlarda kesilerek alınmaktadır.

Diğer önemli bir konuda yapılan yatırımın hangi alanlarda CTP kullanıldığı belli olmakla birlikte, konuya müdahale etmeyen ve sorumluluğu sürekli DSİ‘ye atarak takiyye yapan Muğla Büyükşehir Belediyesidir.

Ezcümle; görev sorumluluğu olmadığı halde projeye soyunan DSİ’nin uygulama eksikleri ve yanlışlıkları olduğu konusuna dikkat çekerek, 9 yıldır eksik ve yanlışları gidermeyen, yasadaki görevlerini yerine getirmeyen, yaptığı açıklamalarla toplumu manipüle eden Muğla Büyükşehir Belediyesi ve MUSKİ ile karşı karşıyayız.

Atık su bölümü ayrıca konuşulacak bir konu.. Orası da başka bir rezalet..

MUSKİ‘ye Bodrumlu vatandaş çağrı merkezinden soruyor? Neren eğri?

MUSKİ’nin cevabı; nerem doğru ki..

Bu ironi bile uymuyor MUSKİ’ye.. Çağrı merkezini ara ki bulasın..

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.