3 Temmuz’da gerçekleştirilecek Muğla Gazeteciler Cemiyeti seçimleri öncesi ortaya çıkan ve beni şaşırtan bir süreç daha yaşıyorum.
Durum aynen şudur..
Kısa bir süre önce mesleğimizle ilgili ağır bir travma yaşanmasına vesile olmuş VEYİS hadisesi hafızalarımızda tazeliğini korumaktayken, bu VEYİS’in farklı versiyonu Muğla’da vuku buldu.
Muğla Büyükşehir Belediyesi İletişim Danışmanı Veyis’in MOLLA’lısı, Muğla Valiliği’nin kendisi hakkında soruşturma başlattığına yönelik yerel basında çıkan haberler üzerine yaptığı açıklamada ‘Muğla yerelde besleme basın’ ifadelerini kullandı.
Gazetecilik kriterlerinden oldukça uzak bu yakışıksız ifadeyi üzülerek takip ettik.
Kendisi gibi birden fazla yerden maaş almayıp çoluk çocuğunun rızkını bu mesleğe adayan meslektaşlarımızı kasteden seviyesiz ifadelerine sessiz kalamayız.
Yerel Basın Mensuplarıyla ilgili ağzından çıkan ifadeleri misliyle kendisine iade ediyorum..
Herkesin kıymeti kendinden menkuldür. Veyis’in MOLLA’lısının ki de bu kadar olsa gerek..
Bir taraftan hadiseye mi yanalım? Yoksa halen başkanlık görevi sürdüren bir kere dahacı ve idare-i maslahatçı MGC başkanının zorlama açıklamasına mı?
Diğer taraftan bu hakarete cevap vermesi beklenen diğer başkan adayının, hakareti gerçekleştiren kişinin beyanını güzellemeye soyunup, kamuoyuna aktarmış olmasına mı bilemedim?
Aslında şaşırdık mı Şaşırmadık. Bu aday değil mi? Seçim süreci öncesinde seçimimizle uzaktan yakından ilgisi olmayan kurumları ve kişileri ziyaret ederek icazet aldığını sosyal medya paylaşımlarından tüm Muğla’ya ilan eden.
Bu durum bize gösteriyor ki; öncesinde icazetini aldığının güzellemesine mecbur kalırsın.
Kısacası bu yaşananlar MGC’nin seçimi öncesinde neden yola çıktığımızı ve gerekçelerimizi bir kez daha pekiştirmeyi sağladı bizim için.
Biz sahibinin sesi olmayacağız.
Sevgili meslektaşlarımız ve değerli Muğla kamuoyu en başından beri söylediğimiz gibi;
“Cemiyet için cemiyetin içinden” hareketi Ne sahibinin sesidir,
Ne “CI”dır Ne “CU”
Bu hareket sadece “Cİ”dir o da GAZETE”Cİ”
3 Temmuz’un körlerin sağırları ağırladığı dönemin sonu olması uyduyla..