Ortakent Kerim Aydınlar Ortaokulu yakınında çöplüğe dönen Kule sokak ve Dereköy Sokak’ta, sadece görüntü kirliliği değil, gerek okul çıkışı öğrencilerin durumu ve gerekse geceleri ellerinde sopalar ve bira şişeleri ile sahipsiz çocukların yarattıkları ortam, motorsiklet kundaklama olayları vatandaşları canından bezdirmiş.
Emniyet Teşkilatına ve savcılığa başvuran vatandaş, telefonla ve yazılı olarak bizleri bilgilendirirken, ilgili makamların da cevap haklı saklı kalarak, hiçbir eklenti ve yorum yapmadan olayı anlatan yazılı iddialarını yayınlıyoruz:
VATANDAŞ DİYOR Kİ:”DEVLET BİZİ NASIL KORUYACAK”
“Bodrum’un ortasındaki Ortakent, İstanbul’un Tarlabaşı’sı olmuş. yetkililer göz ardı ediyor uğraşmak istemiyor. Belediye bile bakmıyor her yer çöp pislik içinde herkes sokaklara, boş alanlara ev eşyasını inşaat malzemelerini atmış. Bodrum’un hemen hemen her yerinde oturdum, böyle bir yer ne görmüştüm ne de duymuştum. Merak edenler, çocukları Kerem Aydınlar Ortaokuluna gidenler Ortakent Kule sokak ve Dereköy sokağa okul çıkışı gitsinler ve oradaki rezilliği pisliği gözleri ile görsünler.
Şimdi soruyorum. Nasıl bir adalettir bu? Devlet bizi nasıl koruyacak? Birinin suçlu olması için birini öldürmesi mi gerekiyor? Uyardığımız halde suç işlenmeden niçin engellenmiyor? Bu insanlar gibi şehir eşkiyası mı olalım? Ben bu süreç içerisinde hukuk ve adalet diye bir şey olmadığını öğrendim. Ve çok iyi öğrendim ki bu yapılanlar yapanların yanlarına kar olarak kalıyor ve yapmaya devam edecekler.”
OLAYIN GELİŞİM SÜRECİ…
16 Nisan Cumartesi ben ve oğlum gece otururken uyumuşuz, lambalar açık yattığımız için elektriklerin kesildiğini hissettiğim an gözümü açtım ve kalkarak başka yerde elektrik var mı diyerek camdan baktım, bir yerde yandığını gördüm başımıza bir şey gelebilir endişesiyle diğer camlardan bakmaya başladığımda merdivenlerde alevleri gördüm ve yanıyoruz diye bağırarak oğlumu uyandırdım hemen 155 aradım oğlum itfaiyeyi aradı, polis can güvenliğimiz için camlardan ve kapıdan uzak durun dedi. Fakat oğlum ne olduğunu anlayabilmek için kapıyı açtığında motosikletinin daha yeni kundaklandığını gördük, çünkü üstü tutuşmuştu ve hemen kafamızı çevirdiğimizde yan taraftaki eski çöp ev diyebileceğim yerden 15-16 yaşlarındaki çocukların baktığını ve bizi görünce hemen perdeyi kapattıklarını gördük. Polis tabiî ki itfaiyeden sonra gelebildi. Biz gördüklerimizi ve ve yaşadığımız o dehşeti anlatmaya çalıştık, olay yeri inceleme geldi bahçede zulalanmış 2 adet 5 litrelik 1 adet 1,5 litrelik benzin bidonları buldu ( bunlar tam dolu değildi kullanılmış) ve büyük bir teneke motorin yağ üzerine delik açılmış bir kısmı yere dökülmüş şekilde bulundu. Parmak izi alınıp fotoğrafları çekildi. ( polisler bu malzemelerde bizim suçladığımız şahsın parmak izi çıksa bile! burada daha önce oturan şahıslar olduğunu, biz benzini kullanmak için almıştık, taşınırken unutmuşuz diyeceklerdir o yüzden bir şey yapamayız dediler) benzin bidonlarını delil olarak almayacak mısınız dediğimizde, alamayız onlarla işimiz bitti dediler.
Ertesi gün aynı çocukları benzin bidonlarının yanında dolaştığını gördük, saklanarak izlemeye başladık. Çocuklardan biri metruk eve saklanmış bir diğeri benzin bidonlarını alarak metruk evde bekleyen çocuğa doğru koşarak yanına gitti. Ve bidonlar böylece kayboldu. Etrafta elektrik olduğu için bizim bizim elektrik paneli arandı bulunamadı, polis ertesi sabah elektirikçi getirin dedi , tabi sabah olunca biz bulduk ve baktık ki dışarıdan paneldeki şarteller kapatılmış sonra kundaklama gerçekleştirilmiş. Ben oğlum ve eşim karakolda ifade verdik bütün olayları anlattık fakat polisler şüphelendiğimiz şahsın ifadesini alabilmek için sadece karakola davet edebileceklerini ve adamın gelmeyeceğini ancak dosyayı savcılığa gönderdiklerinde mutlaka ifadeye gitmek zorunda olduğunu söylediler. Biz bu olayı yaşadıktan sonra daha dikkatli olmaya ve etrafa şüpheli bakmaya başladık. Etraftaki herkes ne oldu nasıl yandı diye sorup motoru incelemek için bakarken o gece gördüğümüz camdan bakan 2 çocuğun yanmış motosiklete hiç bakmadan hiç bir şey olmamış gibi yanından geçtiğini görünce ben onlara bakmaya başladım ve bizim bahçenin üzerinden geçerek yandaki çöp ev diyeceğim eve girdiklerini gördüm arkasından giderek kapıyı çaldım 4-5 çocuk (15-16 yaşlarında) kapıyı açtı, siz kaç kişisiniz diye sorduğumda bişeymi var ablaaa diyerek bir o kadar çocuk daha çıktı evden. Hemen hepsi aynı yaşlarda. Anneniz babanız nerede dedim, yok dediler, siz burada kendiniz mi yaşıyorsunuz dedim evet dediler. Bu ev kimin diye sordum, aralarından birini göstererek babasının dediler. İzin aldınız mı burada kalmak için babandan dedim, izne ne gerek var ev bizim dedik sana diye konuştular. Evin içene doğru baktığımda insan yaşayacak bir yer değil ve çocukların kafalar haplanmış gözler kaymış. Dün gece birilerini gördünüz mü burada gibi sorular sordum el kol hareketleri yapıyorlar argo bir ağızla cevap veriyorlar, yukarıda bir evde kamera olduğunu söylediler git oradan bak dediler, bende tamam diyerek uzaklaştım. Suç işlemeye meyilli insanlar kameraların nerede olduğunu bilir bence. Onların evi ile bizim evin bahçesinde hiçbir engel ve duvar yok, tam orasını kamera göstermiyor çünkü ağaçlar engelliyor. Düşündükçe kafamızda her şey şekillendi, önce elektriğimizi kesip bahçeden girip bizim bahçedeki motorsiklete benzini döküp kundaklamışlar ve aynı şekilde evlerine girip bizi izlemişler. Bir şey çıkmayacağını bildiğim halde kamerası olan eve gittim, evin sahibi kadın kapıyı açtı, olayı anlattım polis gelsin yardımcı olalım görüntüleri verelim belki bir şey bulunur dedi. Eşim polisi aradı tamam gelip bakalım inceleyelim dedi fakat ne gelen var nede giden. Aradan tam 5 gün geçti ve eşim tekrar polisi aradı siz onlara söyleyin bir yere kaydedip görüntüleri bize getirin dediler.
Bu durumda olayın peşine bizden başka kimsenin düşmediğini gördük, yaşadık. Evinde kamera olan komşu ile konuşurken burada daha çok şeyler olduğunu, Kerim Aydınlar Ortaokulu yapıldıktan sonra öğrenciler uygunsuz şekillerde gördüğünü,ellerinde sopalarla gece gruplar halinde dolaşan çocuklar, yine ellerinde bira şişeleri sokak ortasında öpüşüp koklaşmalar karşımızdaki boş arazide sevişmelerin devamlı olduğundan bahsetti, söylediği her şeyi bizde eşim ve oğlumla görüyorduk zaten dediğimde, sakın karışmayın! Benim arkamda oturan komşu bu çocuklara siz utanmıyor musunuz sokakta böyle şeyler yapıyorsunuz dediğinde o gece arabasını taşladıklarını anlattı. 21 nisan günü okul çıkışıydı ben evin dış kapısına dikilmiş bakarken hemen karşımızdaki 20-30 metre mesafede metruk harap haldeki eski evden 2 çocuk çıktığını gördüm dikkat edince bizim yan taraftaki çöp evde gördüğüm çocuklardan birisini tanıdım ve aleni bir şekilde bakmaya başladım Kerim Aydınlar Ortaokulundan çıkmış sırtında okul çantası olan bir çocuğa isminle seslendi, çocuk onların yanına geldi bir şeyler konuştular ve çocuğu yanlarına alarak o bahsettiğim metruk eve yürüdüler. İkide bir arkalarına ben bakıyor muyum diye bakıyorlardı, benim elimde eldiven olduğu için fotoğraflarını çekmekte biraz geciktim. Benim hala baktığımı görünce evin arkasına dolandılar 1-2 dakika geçer geçmez evin içinde göründüler (evin olmayan kapısından) çocuklardan birinin pantolonunu çıkardığını gördüm. Ne yapacağımı bilemedim polisi arasam çocuklar benim onları gördüğümü gördü, aramasam orada bir şeyler oluyor. Bize daha önce zarar verdikleri için açıkçası korktum, bir süre dışarıdan eve bakmaya devam ettim. O sırada eşim geldi olayı anlatınca 155 i aramamı ve olayı anlatmamı söyledi. Ben 155 i aradım ben polis ile konuşurken o sırada çocuklar evden çıkarak uzaklaşmaya başladı, fakat elimde fotoğraf olduğunu eşgal verebileceğimi söyledim. Polis, gördüğünüz anda arasaydınız oraya gelip müdahale ederdik, şimdi bir şey yapamayız dedi. Ben kendimi riske atarak gördüklerimi anlatmaya çalışıyorum isim ve eşgal veriyorum elimde fotoğraf var diyorum fakat polis birşey yapamayacağını söylüyor. Daha sonra eşimle dışarıya çıkarak metruk eve gittik arkasına dolandık orada bir giriş olduğunu gördük. Kapıdan içeriye girdik, tahtalardan yapılmış eskiden bir oda olduğu anlaşılan yerde, pis bir yatak ve uydurma bir sehpa gördük.
Şimdi soruyorum. Nasıl bir adalettir bu? Devlet bizi nasıl koruyacak? Birinin suçlu olması için birini öldürmesimi gerekiyor? Uyardığımız halde suç işlenmeden niçin engellenmiyor? Bu insanlar gibi şehir eşkiyasımı olalım? Ben bu süreç içerisinde hukuk ve adalet diye bir şey olmadığını öğrendim. Ve çok iyi öğrendim ki bu yapılanlar yapanların yanlarına kar olarak kalıyor ve yapmaya devam edecekler.
Bodrum’un ortasındaki Ortakent İstanbul’un Tarlabaşı’sı olmuş. yetkililer göz ardı ediyor uğraşmak istemiyor. Belediye bile bakmıyor her yer çöp pislik içinde herkes sokaklara, boş alanlara ev eşyasını inşaat malzemelerini atmış. Bodrum’un hemen hemen her yerinde oturdum, böyle bir yer ne görmüştüm nede duymuştum. Merak edenler, çocukları Kerem Aydınlar Ortaokuluna gidenler Ortakent Kule sokak ve Dereköy sokağa okul çıkışı gitsinler ve oradaki rezilliği pisliği gözleri ile görsünler.