Arena Bodrum Haber – 1 Mayıs’ın bir dayanışma günü olduğuna dikkat çeken Zeybekoğlu, yaşanabilir bir düzen için beraber bir mücadele gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi;
“1 Mayıs işçi sınıfının Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma günüdür. 1 Mayıs, bundan tam 153 yıl önce işgünü süresinin 8 saat olması için mücadele veren işçilerin bize mücadele armağanıdır. O günden bugüne dünyanın her yerinde işçi sınıfı 153 yıldır eşitlik ve özgürlük taleplerini dillendiriyor, mücadelesini durmaksızın sürdürüyor…
Bu yıl 1 Mayıs’a özel koşullar altında giriyoruz. Dünya Sağlık Örgütü’nün 11 Mart’ta ilan ettiği pandemi dünyanın dört bir yanında büyük bir halk sağlığı sorunu olarak yaşanıyor. Pandeminin en büyük zarar verdiği kesim ne yazık ki başta doktorlar ve sağlık emekçileri olmak üzere bütün işçi sınıfıdır.
Dünyanın her yerinde iktidarlar, bir yandan pandemiyi durdurmak için önlemlere girişirken diğer yandan da “üretimin devamlılığı” adı altında işçileri, emekçileri işçi sağlığı ve iş güvenliğinin esamisi okunmayan koşullarda virüsle burun buruna çalıştırmaktan vazgeçmemiştir.
Hafta sonları ve resmî tatilleri kapsayacak şekilde uygulanan sokağa çıkma yasaklarında dahi işçiler çalıştırılmaya zorlanmış, çalışmayanlar yasağın ardından daha ağır şartlarda çalışmasını sürdürmüştür. Meydana gelen bu tabloda, hayatlarını kaybeden işçi arkadaşlarımızın sorumluluğu siyasi iktidara aittir.
Kârlarına kâr katmak isteyenlerin “para gidecek” kaygısıyla almak istemediği önlemler, işçilerimizin sakat kalmasına, hayatlarını kaybetmesine sebep olmaktadır. Pandemi sürecinde ise bu önlemlerin gerekliliği hayati önemde olmaktadır.
Sermayenin çıkarlarını gözeterek işçilerin yaşamlarına mal olan uygulamalardan vazgeçilmesini istiyoruz.
Hijyenik olmayan iş yerlerinde, fiziksel mesafe kurallarının esamesinin okunmadığı alanlarda, virüsle burun buruna işçilerin çalıştırılmasına itiraz ediyoruz.
153 yıldır dillendirdiğimiz, eşit, demokratik, adaletli, insanca bir düzen taleplerimizin gerekliliği pandemi sürecinde bir kez daha gözler önüne serilmiştir.
1 Mayıs vesilesiyle bir kez daha söylüyoruz: İşçiler, emekçiler geleceğimizdir, umudumuzdur. İşçilerin maruz kaldığı hak gasplarına, hayatlarına mal olan koşullara karşı ses yükseltmek, geleceğimize sahip çıkmak demektir.
Sendikal ve Sosyal güvenlik haklarının eksizsiz güvence altına alındığı Aklın ve Bilimin öncülüğünden insan onuruna yakışır bir iş ve yaşam istiyoruz.
Bugün Türkiye’nin büyük şehirlerinde CHP’li belediyeler ile yeşertilen umut bu geleceğe sahip çıkma iradesinin ürünüdür.
Gelin hep birlikte hayatlarımıza kast eden, yaşamlarımızı çalanlara karşı emeğin sesini yükseltelim, haklarımızı alalım, yaşanabilir bir düzen için beraber, yan yana mücadele edelim!
Yaşasın 1 Mayıs!”