2009 yılında Bodrum’un İçmeler bölgesinde planlanan 1000 teknelik marina projesi, dönemin Belediye Başkanı Mazlum Ağan’ın vizyoner bir girişimi olarak öne çıkmıştı.
Bu proje, Bodrum’un deniz turizmi potansiyelini zirveye taşımayı ve bölgenin ekonomik kalkınmasını hızlandırmayı hedefliyordu. Ancak, bu büyük proje, tek bir kişinin açtığı iptal davası sonucunda durduruldu ve Bodrum için büyük bir fırsat kaçırılmış oldu.
Oda ve Derneklerin İlgisizliği: Vizyon Eksikliğinin Bir Göstergesi
Projenin iptali sürecinde, dönemin deniz ticaret odası, esnaf odası, yatçılar derneği ve denizciler derneği gibi önemli demokratik kitle örgütleri bu projeye sahip çıkmadılar. Bu oda ve derneklerin, üyelerinin menfaatine olacak bu projeye ilgisiz kalmaları, o dönemki liderliklerinin vizyoner bir duruş sergileyemediğinin açık bir göstergesiydi. Eğer bu odalar ve dernekler, 2009 yılında bu projeye sahip çıkmış olsaydı, Bodrum bugün çok farklı bir noktada olacaktı.
Tarihin ironisine bakın ki, bugün deniz ticaret odası, 2009 yılında sahip çıkmadığı 1000 teknelik marina projesi yerine, aynı bölgede üçte biri büyüklüğünde (300-400 teknelik) bir liman yapma peşinde koşuyor. Bu durum, o dönemde alınan yanlış kararların ve vizyon eksikliğinin Bodrum’u nasıl olumsuz etkilediğini gösteriyor. Mazlum Ağan’ın önderliğinde hayata geçirilmesi planlanan 1000 teknelik marina, o dönemde desteklenmiş olsaydı, Bodrum’un denizcilik ve turizm altyapısı bugün bu kadar ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmayacaktı.
Bugünün Sorunları: Alargada Duran Tekneler ve Çevresel Kirlilik
Bodrum’un karşılaştığı en büyük sorunlardan biri de Kumbahçe ve diğer bölgelerde alargada duran teknelerdir. Bu tekneler, deniz üzerinde fazlalık yaratmakta ve çevre kirliliğine neden olmaktadır. Denizde alargada duran tekneler, Bodrum’un doğal güzelliklerini gölgelemekte, deniz yüzeyinde görüntü kirliliği oluşturmaktadır. Ayrıca, bu teknelerin denize bıraktığı atıklar, çevresel kirliliği artırarak bölgenin ekosistemine zarar vermektedir.
Eğer 2009 yılında İçmeler’de planlanan 1000 teknelik marina projesi hayata geçirilmiş olsaydı, bu teknelerin alargada durma sorunu ortadan kalkacak, Bodrum’un deniz yüzeyi daha düzenli ve temiz olacaktı. Bu büyük marina, Bodrum’un denizcilik altyapısını güçlendirerek, bugünkü sıkışıklık ve çevresel sorunların önüne geçmiş olacaktı.
Sonuç
2009 yılında Bodrum’da kaçırılan bu vizyoner fırsat, bugün yaşanan sorunların temel nedenlerinden biridir. Eğer o dönemde İçmeler’deki 1000 teknelik marina projesi hayata geçirilmiş olsaydı, Bodrum’un denizcilik altyapısı çok daha güçlü olacak, bugün Kumbahçe ve Bitez gibi bölgelerde tartışılan projelere ihtiyaç duyulmayacaktı. Alargada duran teknelerden kaynaklanan çevresel kirlilik ve görüntü bozukluğu sorunları da büyük ölçüde çözülmüş olacaktı.
Bu olay, yerel yönetimlerin ve demokratik kitle örgütlerinin, geleceğe dönük vizyoner projelere sahip çıkmalarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermektedir. Bodrum’un sürdürülebilir gelişimi için, geçmişten ders alarak, geleceği şekillendirecek projelere sahip çıkmak ve bu projeleri hayata geçirmek, bölgenin uzun vadeli başarısı için kritik bir öneme sahiptir.