Doğa Koleji kampüslerinde, “Okula Uyum Programı” bu yıl 5-6 Eylül tarihlerinde gerçekleşti. Anaokulu, ilkokul 1, 5 ve 9. sınıf öğrencilerine yönelik olarak hazırlanan program, “öğrenmeye uyum” sürecini tüm eğitim-öğretim yılına yaymayı amaçlıyor. Doğa Koleji Rehberlik Koordinatörü Sibel İzgiman, okulu reddeden çocuğun suçlanmaması, ayıplanmaması gerektiğini belirterek, “Çocuk, öncelikle öğretmenine ve okuldaki diğer yetişkinlere güven duymalı. Bu güvenin oluşması için de çocuğun okulda daha çok zaman geçirmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Türkiye genelindeki anaokulu, ilkokul 1, 5 ve 9. sınıf öğrencileri için uygulamaya konulan “Okula Uyum Programı” bu yıl 5-6 Eylül tarihlerinde düzenlendi. Öğrenciler, uyum programı kapsamında ders içerikleri hakkında bilgi edinerek, oyun yoluyla deneyim kazandı.
Okul öncesi oryantasyon programı, öğrencileri; yeni döneme daha uyumlu bir şekilde başlamaları için hazırladı. Ancak bazı öğrenciler, okula alışmak ve uyum sağlamak için biraz daha zamana ihtiyaç duyabiliyor.
“Vedalaşmaları Kısa Tutun”
Doğa Koleji Rehberlik Koordinatörü Sibel İzgiman, çocuğun okulun ilk günlerinde kaygı yaşamasının son derece normal bir davranış olduğunu söyleyerek, “Yetişkinler için dahi; yeni bir eve taşınmak, iş değiştirmek, yeni bir iş ortamına alışmak ya da düzen kurmak biraz stresli ve zaman alıcı olabiliyor. Ağlayan, okulu reddeden bir çocuk ayıplanmamalı, eleştirilmemeli, suçlanmamalıdır. Ebeveynlerinden ayrılmak istemeyen çocuk vedalaşmaları uzatmak isteyebilir, ancak vedalaşmalar kısa tutulmalıdır” dedi.
“Okula Kademeli Olarak Alıştırın”
İzgiman, öğrencinin; ailesinin sınıfta yanında olmasını talep etmesi durumunda izlenecek adımları şöyle açıkladı: “Okul ortamında anne-babanın varlığı, çocuğun okula alışmasını, okulda bir birey olarak diğer çocuklar gibi hareket etmesini; dolayısıyla okul uyumunu güçleştirir. Aileler, okulu reddeden küçük çocuklarının okulda yanında bulunmak yerine; onları kademeli olarak okula alıştırabilir. İlk gün yarım gün, sonra biraz daha uzun, sonra tam gün gibi…” şeklinde konuştu.
“Tutarlı ve Kararlı Olun”
Aşırı kaygı duyan çocuklarda somatik belirtiler görülebileceğini ifade eden İzgiman, “Kaygı yaşayan pek çok çocuk “karnım ağrıyor, midem bulanıyor” gibi şikayetlerle okula gitmek istemez ya da ağlayarak direnç gösterebilir. Hatta bu süreçte “Bugün okula gitmeyeyim, yarın giderim” gibi sözlerle ebeveynlerini ikna etmeye çalışabilirler. Ailelerin tutarlı ve kararlı davranması önem taşır. “Ağlama, üzülme” demek yerine duygularını anlamaya çalışmak “Şu an endişe duyuyorsun ama geçecek” diyerek destek olmak daha doğru olacaktır” diye ifade etti.
“Heyecanınızı Yansıtmayın”