Bodrum Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası’ndan, CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen’e sert eleştiri…
Günlerdir Bodrum ve Muğla gündemini meşgul eden Bodrum şoförlerinin CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun mitinginde yaptığı eylem, CHP ile oda arasında polemiğe dönüştü. Eylemin ardından yazılı bir açıklama yapan CHP İlçe Başkanı Recai Seymen’e, Bodrum Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası’ndan sert eleştiri geldi.
Oda tarafından yapılan yazılı açıklamada, Seymen’in basın açıklaması ‘utanç vesikası’ olarak nitelendirilerek “İnsanlar onuruyla yaşar ve onuruyla bu dünyadan göçüp giderler. İlçe başkanına aptığı bu basın açıklaması ile kime hizmet ettiğini göstermek ve aslında nerde siyaset yaptığını, kim için siyaset yapması gerektiğini, kimlerin hakkını hukukunu gözetmesi gerektiğini hatırlatmak elzem hale gelmiştir.” denildi.
İşte Bodrum Şoförler ve Otomobilciler Odası’ndan yapılan o açıklamanın tam metni:
CHP Bodrum İlçe Başkanının Oda Başkanımız, Yönetimimiz ve en önemlisi Odamıza kayıtlı Üyelerimiz hakkında, adına basın açıklaması dediği ama bizce bir utanç vesikası olan beyanlarına karşı, duyulan lüzum üzerine açıklama yapmamız gerekmiştir.
En son söyleyeceğimiz cümleyi en başta söyleyerek aslında bu açıklamanın ne niyetle yapıldığını da ortaya koymuş olacağız.
İnsanlar ONURUYLA YAŞAR VE ONURUYLA BU DÜNYADAN GÖÇÜP GİDERLER.
Esasen Bodrum Yerel Siyasi tarihine de kara bir leke olarak geçecek bu açıklama, içeriği kadar üslubu ile de gerek Yönetimimizi gerek, Oda Başkanımızı en fazla da, Odamıza kayıtlı üyelerimizi derinden sarsmıştır.
İlçe Başkanına yaptığı bu basın açıklaması ile kime hizmet ettiğini göstermek ve aslında nerde siyaset yaptığını, kim için siyaset yapması gerektiğini, kimlerin hakkını hukukunu gözetmesi gerektiğini hatırlatmak elzem hale gelmiştir.
Öncelikle bir hususu en başta belirtmekte fayda görüyoruz. Biz Bodrum Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası olarak kanunla kurulmuş bir meslek odasıyız. Bir siyasi partinin temsilcisine siyaseten ve siyasi argümanlarla cevap vermek Odamızın ne görevleri arasındadır, ne de uygundur. Ancak Oda Yönetimimiz, üyelerimizin haklı mücadelesini tüm unsurlarıyla desteklemekte, bu mücadele için yapılan tüm eylemleri de, İlçemizde ve İlimizde Belediye Yönetimini elinde bulunduran bir partinin Bodrum İlçe Başkanının kendi koltuk ve siyasi hesaplarına ve birilerine şirin gözükme çabalarına meze yapmayacak kadar da üyelerine karşı sorumluluk hissetmektedir ve iş bu cevabi açıklamayı yapma zorunluluğu doğmuştur.
O gün orada ekmek parası için mücadele eden 100 lerce şoför esnafı vardı.
O gün orada çoluk çocuğunun rızkını korumak, derdini partinin en yetkili ismi olan Genel Başkana duyurmaya çalışan ve bunun için en doğal hakkı olan protesto hakkını kullanmak isteyen şoför esnafı vardı.
En nihayetinde o gün orada hak, hukuk, vicdan, ahlak mücadelesi vardı. Başka hiçbir hesap yoktu.
CHP İlçe Başkanı bu niyetle gelen 100 lerce şoför esnafının eylemine yersiz ve gereksiz deme hakkını nereden bulmaktadır? Bu niyetle gelen 100 lerce şoför esnafına yandaş deme hakkını nereden bulmaktadır? 100 lerce Şoför Esnafına, Oda Başkanımızın yanlış yönlendirmelerine kanan tabiri caiz ise saf ve zekâ özürlü deme hakkını nereden bulmaktadır? Kimi kastettiğini anlamadığımız ama kimi kastediyorsa da fahiş bir siyasetçi gafleti olarak nitelenebilecek ‘kasaba siyaseti peşinde koşanlar’ tabirini kullanma cüretini nereden bulmaktadır. 100 lerce esnafın protesto eylemini ‘1 kişi veya gurubun mutluluk arayışı’ olarak nitelendirme hadsizliğini neden yapmaktadır. Binlerce kayıtlı üyesi olan Bodrum Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasına kayıtlı üyelerinin hak, hukuk mücadelesinde yanında olmak ve destek vermekten başka bir görevi olmayan Oda Başkanı Hasan Kablı’ya hakaret etme cüretini nereden bulmaktadır? En nihayetinde kendi yaşadığı İlçenin binlerce esnafını haksızca vicdansızca ezen Büyükşehir Belediye Başkanına ve bürokratlarına sahip çıkmayı neden seçmektedir?
Aslında tüm bu soruların ve bunun gibi birçok sorunun cevabını hepimiz biliyoruz. Sırf koltuğunda 3 gün daha fazla oturabilmek için, kendi ilçesi Bodrum’un yerel ihtiyaçlarına, beklentilerine, yatırımlarına ve bu açıklamamızın esas konusu olan Bodrum Şoför Esnafının haklı mücadelesine en azından dikkat kesilmesi gerekirken, Muğla’nın siyaset ağalarının işbirlikçiliğini seçmesinin talihsizliği sadece kendi utancı olmayıp, Atatürk’ün Partisinin Bodrumdaki her bir üyesinin sorumluluğunda olmalıdır. Ayrıca mutluluk arayışında sesini duyurmaya çalışan protestocu esnafımızın büyük çoğunluğu CHP üyesi yada destekçisidir.
Yaptığı basın açıklaması için Büyükşehir Belediyesinin Yöneticilerinin ve bürokratlarının eline tutuşturduğu aşikâr olan metni basına veren CHP İlçe Başkanı, 100 lerce şoför esnafının o gün orada neden bulunduğunu eminiz merak bile etmemektedir. Aynı zihniyet 2 yıldır 10 larca randevu talebimize cevap bile vermeyen, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün de de vardır. Adında ‘halk’ olan partinin yöneticisi olmuş bu zatlar, o halkın bir kesiti olan şoför esnafının varlığını tümüyle bitirme tehdidini içeren bu ‘dönüşüm’ yalanını ısrarla sürdürmektedir. Bugüne kadar uygulanan hiçbir ücret, Odamız Başkanlığınca belirlenmemiştir. Halk her defasında esnafı suçlamaktadır. Büyükşehir Belediyesi Dönüşüme zorlamak yerine Ücret tarifelerini yenilesin. Düzenlemeyi mevcut araçlar üzerinde esnafla istişare ederek yapsın. Tüm bunları defalarca istedik, ancak bu yalanı anlamayan veya anlamak istemeyen Bodrum İlçe Başkanı da, Bodrum’un İlçe Başkanı gibi davranmayıp, Muğla’nın siyasi temsilcisi gibi davranma işgüzarlığı ile binlerle ifade edilen esnafın derdine sırtını dönmektedir.
Oda Başkanımıza hakaret etmeyi makul bulan bu demokrasi havarisi şahıs ‘partiden ihraç ettik’ diyecek kadar pişkin bir tavır takınmayı seçmiştir. Zahmet edip parti üyesi olan Başkanımız Hasan KABLI’nın, neden ihraç edildiğini de açıklamasını beklerdik. Ama bunu yapacak duruşa sahip olmadığını bildiğimiz için biz açıklayalım.
Başkanımız Hasan KABLI CHP üyeliğinden, sırf üyelerinin Büyükşehir Belediyesinin zulmünden kurtulabilmesi amacıyla, merkezi hükümet yetkilileri nezdinde görüşme yapmak için Ankara’ya gidip, AK Parti meclis grup toplantısına izleyici olarak katıldığı için ihraç edilmiştir. Demokrasi özgürlük naraları atarak siyasetçilik oyunu oynayan bu tür siyasi parti il ve ilçe Başkanları ve bağlı kurulları, meslek odası başkanı olarak üyelerinin hakkını hukukunu korumak adına merkezi hükümet yetkilileri ile görüşmesinden ibaret eylemini partiden ihraç sebebi saymışlardır. Kendi siyaset oyunlarında lidere tam itaati ve onun yerel tetikçiliğini yapmayı şiar edinme kültürüne sahip iken, demokrasi savaşçısı rolünü oynayan CHP İlçe Başkanı ve benzerleri, ekmek parası kavgasına girmiş üyelerinin hakkı için mücadele eden Meslek Odası Başkanı olan Hasan KABLI’ya da, partinin kapısını göstermenin reklamını yapacak kadar biçare duruma düşmüşlerdir.
Bu tür siyasi tetikçilik uğruna yüzlerce şoför esnafını ve aileleriyle binlerce insanı kapsayan bir sorunu yok sayacak kadar kendi İlçesine yabancı CHP İlçe Başkanı, bugüne kadar yaptığı suya zam yapmak ve ilçe otogarlarına el koymaktan başka nerdeyse tek işi otobüs alıp, İlçelere dağıtmaktan ibaret Büyükşehir Belediyesine sosyal belediye etiketini basarak gerçekten sosyal belediye görüneceğini zannetmektedir. Ancak köy yolundaki köprünün korkuluğunun yapılıp, hizmete açılması için tören düzenleyip, bütün partilileri o törene zorla götürecek kadar dünya belediyecilik tarihine utanç vesikası olarak girecek işe imza atan hizmet fukarası bir anlayışa sahip Muğla Büyükşehir belediyesini, ne kadar parlatsa da, halkın gözünde nerelerde olduğunu göremeyecek kadar körlüğe sahip olduğunu söylemek zaruridir.
O gün, Genel Başkana sesini duyurmak için eylem yapma noktasına gelen şoför esnafı, bu noktaya bir kerede gelmemiştir. 2014 Nisan dan bu yana, kendisinin varlığına karşı adeta savaşan Büyükşehir Belediyesinin Başkanına ve bürokratlarına derdini anlatamamanın eksikliği nedeniyle o eylemi yapmıştır. CHP İlçe Başkanının açıklamasında belirttiği engelli taşımacılığı ve 65 yaş üstü taşımacılığı kooperatiflerimizin yapabileceğini, belediye otobüslerini kooperatiflerimizin satın alması da dâhil tüm tekliflerimizi ısrarla ve defalarca Muğla Büyükşehir Belediye bürokratlarına iletmemize rağmen, hala en tepesinden en alttaki personeline kadar Muğla Büyükşehir Belediyesinin tüm yetkilileri sanki şoför esnafı sadece kendi çıkarı için eylem yapıyor algısını yaratmaya çabalamaktadırlar. Her teklifimize red yanıtı veren, hatta cevap vermeye bile tenezzül etmeyen Büyükşehir Belediye Başkanı ve ekibi ‘biz hiçbir şoföre baskı yapmıyoruz, hepsi kendi rızasıyla gelip dönüşüme giriyor’ yalanını söylemekten çekinmeyecek kadar ihtiraslarının kurbanı durumundadırlar.
Muğla Büyükşehir Belediyesinin baskı yapmıyoruz dediği olaylara birkaç örnek vererek basın açıklamamızı bitirmek istiyoruz.
>Bodrum İlçesinde 576 tahditli minibüs vardır ve bu minibüsler neredeyse 30 yıldır yaz döneminde bir gün kış döneminde de 2 gün boş durup değişmeli çalışmaktadırlar. 30 yıldır bu şekilde çalışan minibüsler varken bodruma 60*70 tane belediye otobüsü göndermeyi sosyal belediyeciliğin neresine koyduklarını merak etmekteyiz. Bu durum hem kamu zararına yol açmakta, hem de boşta minibüs var iken o hatta belediye otobüsü çalıştırarak şoför esnafının ekonomik olarak mahvına sebep olmaktadır. Eğer yolcu ihtiyacı gerektiriyor ise boşta duran minibüsleri de seferlere ekleyerek Bodrum halkının ihtiyacı fazlasıyla karşılanabilecek iken bunu tercih etmeyip otobüs göndermenin neresinde baskı yok izaha muhtaçtır.
>Sefer saatlerini düzenleme yetkisi elinde olan Muğla Büyükşehir Belediyesi, hemen hemen tüm kooperatiflerdeki seferlerin başlangıç ve bitiş saatlerini akla mantığa uymayacak şekilde düzenlemiştir. Örneğin onlarca yıldır Yalıkavak ve Turgutreis hatlarında kış döneminde seferler sabah 06.50 de başlarken, EKİM 2016 tarihinde aldığı kararla sabah 06.00 a kaydırmış 06.00 dan 07.00 ye kadar olan sürede, baskı yapmıyoruz dediği Turgutreis Kooperatif araçlarına 10 dakikada bir sefer koyan Büyükşehir Belediye kendine ait otobüslerin seferlerini 07.00 de başlatmaktadır. Onlarca yıldır kış döneminde gece 11.00 de biten seferleri, EKİM 2016 tarihinde aldığı kararla gece 01.30 a kadar uzatmış ve ne hikmetse kendine ait belediye otobüsleri gece saat 22.00 da seferlerini tamamlarken, baskı yapmıyoruz dediği Turgutreis Kooperatifine ait minibüsler gece 01.30 a kadar 20 dakikada bir sefer yaparak bomboş vaziyette bazen tek bir yolcu olmadan seferini tamamlamaktadır.
>Yıllardır Turgutreis merkezde olan minibüs garajından kalkan minibüsleri takriben 1 km mesafede bulunan Turgutreis Şehirlerarası Otobüs terminaline gönderen ve kalkış ve varışlarını oradan yapmaları kararını veren Muğla Büyükşehir Belediyesi kendine ait belediye otobüslerini hala merkezdeki minibüs garajından kalkış ve varış yaptırmaya devam etmektedir. 1 km yürüyerek minibüse binmeyi seçmeyecek herkes gibi Turgutreis halkı da merkezdeki minibüs garajından kalkan belediye otobüslerini seçmek durumunda kalınca Turgutreis Kooperatifi üyesi şoförler neredeyse siftahsız seferler yaparak ekmek parasını kaybetme noktasına gelmişlerdir.
>En son Muğla Büyükşehir Belediye Meclisi ve UKOME tarafından sadece tahditli minibüslere özel olarak uygulanmak üzere Türkiye’nin hiçbir ilinde uygulanmayan Muğla Büyükşehir Belediyesi bürokratlarınca tabiri caiz ise ‘yaratılan’ Güzergah Kullanım ücreti adı altında bir ücret alınacağını ilan etmiştir. Her bir minibüsçü için 5.000 TL den 20.000 TL kadar değişen miktarlarda yıllık olarak alınacağı açıklanan bu bedelin alınmasının hukuki hiçbir tarafı olmamasına rağmen, sırf şoför esnafını dönüşüme razı etmek amacıyla ortaya konan bir tezgâhtan ibaret bu güzergâh kullanım ücreti garabetinin baskı olmadığını CHP ilçe Başkanının açıklamasını bekliyoruz.
Özetle bunlara benzer birçok vicdansız kararı vermekten hiçbir zaman çekinmeyen Büyükşehir Belediyesinin aslında elini kolaylaştıran bu tür siyasi tetikçi ilçe başkanlarını en başta kendi teşkilatı engellemelidir.
Derdi tasası bodrum olması gereken CHP İlçe Başkanı, siyasette her an satılabileceği bir siyasi tiyatronun figüranı yapılmakta olduğunu görüp, kendine gelmeli ve Bodrum Şoför Esnafının haklı mücadelesinde yanında olmuyorsa bile en azından bu mücadeleye saygı duymasını bilmelidir.
Bu siyaset tiyatronuz bir gün biter ve hepimiz bodrum sokaklarında yürürüz. Ya dimdik, ya da boynu bükük.
Bizim gibi hakkın yanında olanların yürüyüşü ile siyasi figüranların yürüyüşü de bu iki seçenekten birisi olacak. Hangisi olacağına karar vermek için henüz geç değil Sayın CHP ilçe Başkanı.
Herkes onuru ile yaşar ve onuruyla bu dünyadan göçüp gider…
