arena haber arena bodrum haber arena bodrum gazetesi bodrum haber bodrum haberleri bodrum gazeteleri bodrum yerel haber bodrum güncel haber bodrum gündemi bodrum haber siteleri bodrum kent haberleri bodrum sağlık bodrum eğitim bodrum asayiş bodrumspor bodrum güncel bodrum yerel gazeteleri bodrum belediyesi bodrum kaymakamlık bodrum devlet hastanesi bodrum kültür sanat haberleri bodrum ekonomi bodrum turizm bodrum gazeteleri
DOLAR
34,3826
EURO
36,8470
ALTIN
2.970,27
BIST
9.184,82
Bodrum Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bodrum
Açık
20°C
Bodrum
20°C
Açık
Pazartesi Çok Bulutlu
19°C
Salı Hafif Yağmurlu
20°C
Çarşamba Çok Bulutlu
20°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
20°C

Nükleer Korkunun Gölgesinde Geçmişin Karanlığı ve Bugünün Tehditleri…

Nükleer Korkunun Gölgesinde Geçmişin Karanlığı ve Bugünün Tehditleri…
10 Ağustos 2024 10:03
A+
A-

İnsanlık tarihinin en karanlık günlerinden birini anıyoruz. 6 Ağustos 1945’te, Hiroşima’ya atılan atom bombası, sadece birkaç saniye içinde binlerce insanın yaşamını yitirmesine neden olmuş, şehirleri harabeye çevirmiş ve insanlığın nükleer gücün korkunç sonuçlarıyla tanışmasına yol açmıştı.

Üç gün sonra, Nagazaki’ye atılan ikinci bomba ile bu dehşet daha da pekişti. Bu olayların yıldönümünde, geçmişin acılarını hatırlamak ve nükleer silahların yarattığı tehlikeyi bir kez daha gözler önüne sermek zorundayız.

Ancak ne yazık ki, nükleer silahların yarattığı tehlike geçmişte kalmadı. Bugün, dünya yeni bir nükleer savaşın eşiğinde olmasa bile, bu tehlike yeniden kapımızda. Ortadoğu’daki gerginlikler, özellikle İran ve İsrail arasında artan gerilimler, nükleer bir çatışmanın kıvılcımını çakabilir. Üstelik, bu çatışmanın sınırlarını aşarak küresel bir felakete dönüşme potansiyeli taşıdığını unutmamalıyız.

Nükleer Silahların Gölgesinde Ortadoğu…

Ortadoğu’da nükleer bir savaş senaryosu, tüm dünya için felaketle sonuçlanacak bir olasılık. İran’ın nükleer silah geliştirme çabaları uzun süredir uluslararası toplumun gündeminde. Bu süreçte, İran’a karşı uygulanan yaptırımlar ve diplomatik baskılar, bölgede nükleer silahların yayılmasını önlemek adına atılan adımlar oldu. Ancak ya İran, bu baskılara rağmen nükleer silah geliştirmeyi başardıysa? Böyle bir durumda, İran’ın nükleer silah kullanması, bölgedeki tüm dengeyi altüst edecek ve telafisi imkansız bir felakete yol açacaktır.

Öte yandan, İsrail’in nükleer silahlara sahip olduğu neredeyse kesin gibi. Eğer İran’dan bir nükleer saldırı gelirse, İsrail’in nükleer bir karşılık vermesi oldukça olasıdır. Bu da sadece Ortadoğu’yu değil, tüm dünyayı etkileyebilecek bir nükleer savaşa yol açabilir. Bu savaşın sonuçları, 1945’te yaşananlardan çok daha büyük bir yıkımı beraberinde getirecektir.

Küresel Güçlerin Rolü

Ortadoğu’daki bu çatışmada, ABD ve diğer büyük güçlerin rolü de göz ardı edilemez. ABD’nin Ortadoğu’da geniş bir askeri varlığı bulunuyor ve İsrail’in en güçlü müttefiki olarak biliniyor. Eğer İsrail nükleer bir saldırıya uğrarsa, ABD’nin nükleer bir karşılık vermesi ihtimali oldukça yüksek. Bu durumda, Rusya ve Çin gibi diğer büyük güçlerin de bu savaşa dahil olma riski bulunuyor. Böyle bir senaryo, dünyanın daha önce hiç görmediği bir küresel yıkımı tetikleyebilir.

Emekçinin ve Yoksulun Payına Düşen…

Nükleer savaşın en büyük kurbanları, her zaman olduğu gibi, sıradan insanlar olacaktır. Emekçiler, yoksullar ve savunmasız halklar, bu savaşın yıkıcı sonuçlarıyla en ağır şekilde karşı karşıya kalacaklardır. Olası bir nükleer savaşta, devletler ve ordular güç gösterisi yaparken, olan yine her zamanki gibi halklara olacaktır. Tarih boyunca savaşların ve çatışmaların bedelini hep en zayıf olanlar ödedi; nükleer bir savaşta da bu durumun farklı olmayacağını biliyoruz.

Sonuç…

Bugün, Hiroşima ve Nagazaki’nin acı hatırasını anarken, bu felaketlerin bir daha yaşanmaması için hepimize büyük bir sorumluluk düşüyor. Nükleer silahların yarattığı tehlikeleri hafife almamalı, barışçıl çözümler ve diplomasiye her zamankinden daha fazla önem vermeliyiz. Çünkü nükleer bir savaşın kazananı olmaz; sadece kaybedenler ve tarifsiz acılar olur.

Nükleer savaş histerisinin ortasında, insanlığın barış ve sağduyuyu yeniden keşfetmesi umuduyla, bugünü anıyor ve geleceğe dair kaygılarımızı paylaşıyoruz. Korku ve endişelerimizin, bizi barış için daha fazla mücadele etmeye yönlendirmesi dileğiyle…

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.