Nurettin Demir’in yaptığı basın açıklaması şöyle;
Değerli Muğlalılar, basınımızın çok değerli üyeleri,
Sizleri Muğla Büyükşehir Belediye başkanlığı için Aday adaylığımı açıklamak için davet ettim. Değerli zamanınızı bana ayırıp davetimi kabul ederek buraya geldiğiniz için hepinize teşekkür ediyor, saygıyla selamlıyorum.
Bildiğiniz üzere kentler, dünyanın dört bir yanında uygarlığın ve özgürlüğün bir arada yaşandığı, güzelliklerin birlikte paylaşıldığı, sıkıntıların birlikte göğüslendiği geniş yaşam alanlarıdır. Ancak son on altı yıldır AKP iktidarınca uygulanan ayrıştırıcı ve adaletsiz politikalar nedeniyle Muğla’mız hak ettiği maddi desteği görememiş, bu nedenle de Türkiye genelinde olduğu gibi ilimizde de halkımız işsizlikle ve yoksullukla boğuşmaktadır. Bu durum, kutuplaşmaya yol açarak kent yaşamında birtakım olumsuzlukların da yolunu açmaktadır.
Oysa bu güzel ilimiz, adil bir yaşamı ve daha mutlu olacağı bir ortamı başka illere göre daha çok hak etmektedir.
Bildiğiniz üzere Muğla ili; Bodrum, Milas, Fethiye, Marmaris ve Menteşe gibi önemli kent merkezlerinin yanı sıra ciddi bir kırsal nüfusa da ev sahipliği yapmaktadır. Kırsal alanlarımızda tarım ve hayvancılık sektörleri can çekişmekte, bereketli Anadolu toprakları kendi evlatlarına yeterli gıda sunamamaktadır. Çiftçimiz de turizmcimiz de borçlarını ödeyememektedir.
Bu sorunların aşılması için Muğla’da yeni bir yerleşme anlayışının ve ahlakının yerleştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Hedefimiz, yaşanabilir, adil ve sürdürülebilir bir Muğla’yı inşa etmek olmalıdır.
Yaşanabilir, sürdürülebilir ve adil bir yerleşim için:
Değerli basın mensupları,
Acıdır ki Türkiye genelinde, biraz önce değindiğim pek çok farklı nedenden kaynaklanan bir huzursuzluk ve mutsuzluk hali egemendir. Bu huzursuzluk ise halkımızda büyük bir umutsuzluğa yol açmakta ve günlük ihtiyaçlarını karşılayan birimler olarak belediyelerimize karşı kırgınlık duymalarına neden olmaktadır. Bu da belediye yönetimleri ile halkımız arasındaki gönül bağının gevşemesine yol açmaktadır. Bu nedenle Muğla’da ivedilikle ilin yönetiminde halkın tüm kesimlerinin katılımını ve ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran ve ortak akla dayalı bir yönetim anlayışına geçilmelidir.
Daha güzel bir belediyecilik için başkanlığa talip olan ben Nurettin Demir, bildiğiniz üzere Fethiye Göcekliyim. Yörük kökenliyim. Yani Muğla’nın çocuğuyum. 2009 yılından bugüne dek bir milletvekili ve sizlerin bir hemşerisi, kardeşi olarak, hiçbir parti ayrımı yapmaksızın canla başla çalıştım. Bildiğiniz üzere 2009-2011 yılları arasında 2 yıl Tıp Fakültesi Kurucu Dekanlığı yaptım. Ardından da iki kez üst üste partililerimizin desteğiyle önseçim kazanarak 7 yıl boyunca Muğla Milletvekilli olarak büyük bir şevkle Muğla halkına hizmet ettim. Bu süreçte dağ bayır demeden Muğla’nın her köşesine giderek tüm partilerin seçmenleriyle bir araya geldim, dertlerini dinledim ve sorunlarının çözümü için elimden gelen tüm yardımı sundum.
Dolayısıyla Muğla halkının tüm kesimleri tarafından tanınıyor, biliniyorum. Geçtiğimiz ağustos ayında Tıp Fakültesi’ndeki hekimlik ve öğretim üyeliği görevime geri döndüm. Ülkeme doktor yetiştiriyorum. Burada halkımızın sağlığı ve mutluluğu için şevkle çalışmaya devam ediyorum. Muğla’mızın ve tüm Muğlalıların mutluluğu ve huzuru için yoğun bir biçimde çalışmayı sürdüreceğimi sizlerin huzurunda belirtmek isterim.
Yörük Çocuğu olarak çiftçilik ve hayvancılığı da çok önem veriyorum.
Aynı zamanda tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi konusunda çalışmalarım bulunuyor. Yalnızca bir üniversite öğretim görevlisi ve hekim değil, aynı zamanda da hayvan yetiştiriciliği ve tarım yapan bir çiftçiyim. Dolayısıyla kırsal kalkınmayı ve kooperatifçiliği çok önemsiyorum. Muğla’nın kırsal kesimlerinde yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarını biliyorum ve bu sorunları aşmak için çözümler üretiyorum. Başta Sağlık Turizm olmak üzere, Turizm’de Antalya’yı yakalayıp Türkiye’nin birincisi yapmak en büyük hedeflerimden biri olacaktır.
Değerli Cumhuriyet Halk Partililer,
Önseçimin bizim olmazsa olmazımız olduğuna inanıyorum. Partimizin belediye başkan adayları ve belediye meclis üyelerinin tüm kayıtlı üyelerin oy kullanma hakkına sahip olduğu bir önseçim ile belirlenmesi gerektiği düşüncesindeyim.
Önseçim yapmadan önce kamuoyu yoklamalarıyla STK ve diğer parti seçmenlerinin görüşlerinin alınması en doğru adayın belirlenmesi konusunda yararlı olabilir. Böylece tabanımızın desteğini alacak olan aday adayları, halkımızla temas etmiş olacaktır. Muğla’nın sorunlarını ve gereksinimlerini bilen adaylar ile seçime girilmesi başarımızı arttıracaktır. Yerel ile kucaklaşan adaylar hem CHP’li seçmenlerin tamamından hem de diğer parti seçmenlerinden oy alacaktır. Önseçimden çıkan adayların, 31 Mart seçimlerini, partimizin oyunu arttırarak kazanacağına olan inancım tamdır. Türkiye’nin yerel seçimler tarihi bu tür başarı öyküleriyle doludur.
Büyükşehir belediye başkanı, ilin günlük gereksinimlerini karşılamanın ötesine geçmelidir. Bunun için de kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler ve projeler geliştirmelidir. Bu tür 5, 10 ve 25 yıllık planlamalara ilin önemli paydaşları olan üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, iş insanları, emekçiler, kadınlar ve öğrenciler de dahil edilmelidir. Gerçekleştirilecek yatırımlara halk ile birlikte karar verilmesi vatandaşların ihtiyacına ve isteklerine uygun projeler üretilmesinde büyük öneme sahiptir.
Bu bağlamda 2009 yılından bugüne Muğla’da yaşayan vatandaşlarımız ile yaptığım görüşmeler sonucunda Muğla’nın gelişmesi ve kalkınması için pek çok fikir geliştirdim. Bunlar ilimizin tarım, turizm, eğitim, hayvancılık ve ticaret gibi en önemli gelir kaynaklarını büyütecek, Muğla halkının refahını artıracak projelerdir. Bu düşünceleri, halkımız ile tartışarak daha da iyileştirmek ve Muğlalılar için gerçekleştirmek en büyük arzumdur.
Partimce aday gösterilmem ve halkımız tarafından Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na layık görülmem durumunda Muğla’da dünya ölçeğinde bir yerel yönetim anlayışı ortaya koyacağım. Bunun için güçlü ve deneyimli bir ekip oluşturdum. Ayrıca Türkiye çapında uzmanlardan ve bilim insanlarından oluşan profesyonel bir ekip ile çalışacağımı huzurunuzda belirtmek istiyorum.
Muğla’da en çok huzura ve birlik olmaya ihtiyacımız var. Hem örgütümüz hem de halkımız ile iyi bir iletişim, sevgi ve saygı içinde olacağım. Büyükşehir Belediyesi Başkan adaylığımın partimizdeki birliği, dayanışmayı ve heyecanı artıracağından eminim. Aday olmam halinde önümüzdeki yerel seçimlerde başta gençlerimiz ve kadınlarımız olmak üzere örgütümüzün ve halkımızın farklı kesimlerinin şevkle çalışacağına inanıyorum.
Eğer Büyükşehir Belediye Başkanı seçilirsem sadece bir dönem görev yapacağım. Ayrıca parti içi demokratik işleyişi güçlendirmek için örgüt işlerine kesinlikle hiçbir aşamada öneri sunmanın dışında müdahale etmeyeceğim. Güçlü örgüt için elimden gelen desteği vereceğim. Belediye Meclis üyeliklerinde kadın ve gençlik kotasının sağlıklı biçimde gerçekleşmesi için çalışacağım.
Son olarak diyorum ki “Ben değil, biz”in egemen olduğu bir anlayışla “Muğla’yı ortak akılla yönetelim, birlik içinde büyütelim.”