Bodrum Küçük Millet Meclisi’nin Nisan ayı toplantısı yapıldı. Sert tartışmaların yaşandığı toplantıya zaman zaman hakaret düzeyine varan eleştiriler damgasını vurdu.
Oasis, Nurol Kültür Merkezi’nde düzenlenen BKMM toplantısının gündeminde ‘Anayasa Değişikliği’nin oylanacağı referandum vardı. Gazeteci/Yazar Ayhan Ongun’un mederatörlüğünü yaptığı toplantının konukları; Ak Parti Muğla Milletvekili Nihat Öztürk ile CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan oldu.
Toplantıyı; Bodrum Kaymakamı Bekir Yılmaz, AK Parti Bodrum İlçe Başkanı Macit Gündoğdu, CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen, Bodrum İlçe Emniyet Müdürü Haluk Baş ve kalabalık bir vatandaş topluluğu izledi.
BkMM’nin moderatörü Ayhan Ongun, format gereği önce Anayasa maddeleri konusunda görüşlerini sunmak ve milletvekillerine soru sormak üzere söz verdiği katılımcıların, toplantı formatın dışına çıkarak birbirlerini suçlayan hatta hakaret düzeyine varan bir konuşma tarzı karşısında adeta çaresiz kaldı. Konuşmacılara sataşılan, kimsenin birbirini dinlemediği, fanatik takım taraftarı görüntüsünün yaşandığı toplantıda Ongun, toplantının formatında değişiklikler yapsa da katılımcıların kısır ve yararsız tartışmaların önüne geçemedi.
ANAYASA MADDELERİNİ TARTIŞMAYA DEĞİL, HAKARET ETMEYE GELMİŞLER…
AK Parti Muğla milletvekilli Nihat Öztürk, BkMM toplantısı sonrasında, sözlerine sık sık ve sert sözlerle müdahale edildiğini belirterek “Ben buraya aldığın davet üzerine referanduma konu olan Anayasa maddeleri konusunda bilgi vermeye, Bodrumluları dinlemeye geldim. Karşılaştığımsa, düşüncelerini ve kararlarını hakarete varan, sözlerle ifade bir grup oldu. Toplantı adeta provoke edildi. Bodrum bu değil… Bodrum’un demokrasi anlayışı bu olamaz… Anayasa maddeleri hakkında bilgilenmeye, tartışmaya değil, adeta hakaret etmeye gelmişler” dedi”
Öztürk konuşmacıları saygıyla dinlediğini ifade ederek, “Soruların birçoğu içinde hakaret barındırıyordu. Bu nedenle cevap bile vermedim. Ayrıca da bu tip soru manevralarıyla beni ve partimi test etmek de zaten hakaretin en büyüğü.” tespitinde bulundu.
MİLLET SEÇİM SONRALARINDA ÇİRKİN SÜREÇLER YAŞAMAK İSTEMİYOR
AK Parti Muğla Milletvekili Nihat Öztürk, 16 Nisan’da rejim ve sistem değişikliği diye bir durumun oylanmasının söz konusu olmadığını belirttiği konuşmasında şöyle dedi:
“Cumhuriyet konusunda bizim zerre kadar tereddütümüz yok. Hiçbir zamanda olmadı. Mecliste görüşülen ve 16 Nisan’da oylamaya sunulacak 18 maddenin içinde rejim değişikliği ile ilgili hiçbir şey yoktur. Önceki yıllarda, Meclis’te hem Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hem de hükümet kurulma süreçlerinde otel lobilerinde, ofislerde Türkiye üzerine oynanan oyunları, yapılan pazarlıklara herkes biliyor. Millet seçim sonralarında çirkin süreçler yaşamak istemiyor. Bizde bu çirkin süreçleri ortadan kaldırmak için Cumhurbaşkanı halkın seçmesi için millete gittik. Onlar da bize bu yetkiyi verdiler. Yeni düzenlemeye göre, Cumhurbaşkanı’na meclisi fesih yetkisi verildiği iddia ediliyor. Süreç içinde bir tıkanıklık olursa, Cumhurbaşkanı kendi başkanlığını da bırakmak şartıyla bir seçime gidebilir. Cumhurbaşkanı ve Millet Meclisi aynı gün seçime gidiyor. Yetki karşılıklı. Bu fesih değil, seçimdir. 18 maddeyi anlamak için de hukukçu olmaya da gerek yok. Türkiye Cumhuriyeti Meclisi de Atatürk’te CHP’nin tahakkümünde de değildir. Atatürk’te, Cumhuriyet’te, %25 oy oranına sahip olan CHP’ye bırakılamayacak kadar değerlidir. Dolayısıyla, Atatürk’te, Fatih Sultan Mehmet’te, Kanuni Sultan Süleyman’da, Türkiye Cumhuriyetinin ortak değerleridir. Atatürk’ün gölgesinde siyaset olmaz.”
ATATÜRK’ÜN MUASIR MEDENİYET HEDEFİ VE BAĞIMSIZ TÜRKİYE İÇİN ÇALIŞIYORUZ
“Biz sırtımızı Atatürk’e dayamadan, onun hedeflediği muasır medeniyet için çalışıyoruz. Bu hedefleri gerçekleştirmek için de tercih ettiğimiz kaynakta, yolda, yöntemde millettir. 16 Nisan’da millet evet derse, 7 Haziran seçimlerinde yaşadığımız sıkıntıyı bir daha yaşamayacağız. Yaptığımız 18 madde çok anlaşılır, anlamak için hukukçu olmaya gerek yok. Biz dağdaki çobanın oyunu da alarak bu ülkeyi yönetmek istiyoruz. Yapılmak istenen düzenleme ülkeyi seçilenlerin yönetmesi, dinamiklerin halkın teveccühü ve istekleri sonucunda yeniden düzenlenmesi durumudur. Anayasa Mahkemesinde yapılan tek değişiklik, askeriyeden gelen iki hukukçunun çıkarılmasıdır. Bu da sivilleşme düşüncesinin sunucudur. Bu ülkeyi hukukçular değil, milletin adamları yönetiyor. Kullanılan yetkilerin tamamı milletin verdiği yetkilerdir. 15 Yıldır tek başına iktidardayız. Korktuğunuz şeylerin hangisi gerçekleşti. Bu ülkeyi önce Anayasa, sonra yasalar, sonrada kanun hükmünde kararnameler yönetir. Seçilenler de bunlara bağlı kalır.”