Nasıl da mis gibi kokar Bodrum havası bu mevsimde. Gürültüsüz, ılık, pırıl pırıl havasıyla, dingin denizi, yoğun yaz döneminin ardından birbiriyle yeniden kucaklaşan kent halkıyla, sofralara konan özgün yemekleriyle kısa ama yeni bir sürgün vermiştir umutlar Bodrumda.
Kimi yerliler “acık yağsın da sonra görünüverir” der, kimisi de “Eylül’ün ortasını geçtikmiydi hoş geldin Sarı Yaz” der. En iyisi “aşka yardım ve yataklık eden huzurun havaya asıldığı” zaman başlar Sarı Yaz diyelim ve yaşayalım Bodrum’un bu en güzel zamanlarını.
Oksijen Gazetesinde Devrim Devecioğlu öyle güzel yazmış ki Sarı Yaz’ı, birkaç kez okuduktan sonra derin derin nefes aldım Bodrum Mavisine açılan penceremden. Mehmet Uyargil’e sormuş Mavi Yolculuğu, tarih ve doğayla süslenmiş yürüyüş güzergahlarını söylemiş. Başar Özcan’a sormuş balıkları, nasıl pişirileceğine kadar tarif etmiş. Etem Demiröz’e sormuş müshil içme mevsimini, anlatmış. Hüseyin Yeter Şakar’a sormuş içmeleri, iç çekerek göstermiş. Sarı Yaz’daki Bodrum sofralarından tut da, Gökova’da esen “Deli Memet” rüzgarlarını bile estirmiş içimizde.
Bodrum Sinema Kültür Derneği Başkanı Cenk Sezgin’in mesajıyla Bodrum’un Sarı Yazı daha da anlamlı hale geldi ve içimi ısıttı. “Sinemanın kalbi Bodrum’da atıyor” mottosuyla başlayan ve bu yıl 12. Düzenlenen “Bodrum Türk Filmleri Haftası” ve “CINE Bodrum Sinema Sektör Zirvesi” sayesinde bir yandan film yapımcıları, yönetmenleri, dağıtıcıları, oyuncuları, izleyicileriyle bir araya gelirken, diğer yandan da komşumuz İstanköy ile birlikte Türk Filmlerini birlikte izleme olanağına kavuşacağız. Düşünsenize İstanköy’lü komşumuzla diz dize Türk filmi izlerken çekirdek çıtlatıp Frigo Dondurma yediğimizi.
30 Eylül ile 4 Ekim arasında Bodrum’un her köşesine yayılacak hafta etkinlikleri, Sarı Yazı anlamlı kılacağı gibi asıl güzel haber ise, önümüzdeki yıl “1. Uluslararası Bodrum Film Festivali”nin başlayacak olması. İşte bu ve bunun gibi etkinlikler, Bodrum’a çok yakışıyor. Bodrum’un uluslararası turizm arenasında tanıtımını yaptığı gibi, turizm sezonunun uzamasına da katkı sağlayabilecek, aynı zamanda da Türk-Yunan dostluğunun pekişmesine destek verecek. Cenk Sezgin başta olmak üzere emeği geçen organizasyon ekibine teşekkürler.
Hadi şimdi çıkalım yollara. Kimimiz Mavi Yolculuğa yelken açsın, kimimiz Partipanaz Kayalarına. Kimimiz Yel Değirmenlerinin gölgesinde soluklansın, kimimiz Mindos Kapısında karşı dursun Büyük İskender’e. Yürüyüş mü yapmak istediniz, antik Leleg Yoluna buyrun, hem Gebe Kiliseyi de görmüş olursunuz. Çok mu acıktınız ? Dereköy’de öyle güzel lokantalarımız var ki, hele ki akşamı etmişseniz “Gara İzmarit” ya da “Gopez”in yanına “Kabak Çiçeği Dolması”nı koyun. Zaten “Garalı Sübye” dediniz mi yanınızda bitecektir hemen. Ama unutmayın, masanızda bir büyük olsun..
Yahu gel de Bodrum’lu olma. Olun ama ikametinizi de getirmeyi unutmayın haa. Çünkü sizin Bodrum’da yaşıyor olduğunuzu kanıtlamamıza çok ihtiyacımız var. Yoksa devlet baba bize para vermiyor. Üstelik alacağına da kartal. Lime lime parçalıyor her yanımızı.
Bu hafta sıkıcı akademik bir YAZI yerine, Sarı YAZI paylaşmak istedim. Hazır Zalimcan bu ara ayağıma dolanmıyorken. Aslında yine rahat durmuyor. Gittiği yerlerden bile laf yetiştiriyor boyuna. Yok borularımız patlıyormuş, yok denizlerimize lağım akıyormuş, yok kaçak iskeleler yıkılıyormuş. Yahu tamam, hepsine tamam ama bak şimdi Bodrum’da Sarı Yaz. Belediyelerimiz ne güne duruyor, hepsini bir hal yoluna koyacaktır. Acık sabır, acık destek. Hala “hayırlı olsun”larla oyalamayın yöneticilerimizi de çalışsınlar.
Önümüzdeki goca kışı da uyuyarak geçirmesinler tabi. Fırsat bu fırsat, seneye yaza gencecik bir delikanlı gibi çıkalım misafirlerimizin önüne. Baştan aşağı yenileyelim kendimizi. Arnavutça bilmeden Google kurbanı olarak “Hodri” kelimesinin anlamını yanlış tercüme etmişim ama İngilizceden eminim. “Recreation” yapalım. Fransızca kökenli İngilizce “Re Creation” kelimesi “Yeniden canlanma/yaratılış” demek. Rekreasyondan anlaşılan ormanda, sahilde “mangallı piknik faaliyeti” değil yani.
Bakın artık trafik de azaldı, çöp kokuları da. Otellerimiz de turist dolu, çarşımızdaki imitasyoncularımızın da yüzü gülüyor. Bakın keyfinize, kafanızı kaldırıp gülümseyin güneşe. Sıcacık bir Sarı Yazdan tüten aşk kokusunu çekin içinize. Sarılın sevdiklerinize. Yorulduğumuz bir yazın ardından özledik birbirimizi. Hadi kucaklaşalım gari…
Sağlıkla kalın.