Arena Bodrum Haber – Ciddi ekolojik sorunların yaşandığı Milas İlçesi’nde geçtiğimiz hafta MUÇEP Milas Meclisi kuruldu.
Milas Belediye Parkındaki çay bahçesinde ilçenin çeşitli köy ve mahallelerinİ temsilen katılan 52 kişi, iki saati aşkın toplantının ardından, MUÇEP Milas Meclisi’nin kuruluşunu tamamlayarak, yürütme kurulu ve eş sözcülerini seçti. Kıyıkışlacık, Bafa, İkizköy, Milas Merkez, Zeytinlikuyu, Korucuk, Çamköy, İkizköy, Güllük temsicilerinin yanı sıra toplantıya katılanlar arasında Milas Kent Konseyi, MUÇEP Bodrum Meclisi üyeleri, Güllük Körfezi Koruma Platformu, Mandalya Çevre Platformu ve MUÇEP eş sözcüsü de vardı. Milas çevre köylerinden ve merkezden katılımın yoğunluğu da, sorunların ne kadar çok olduğunun göstergesiydi.
İl, ilçe ve yöre ile ilgili genel bilgilerin aktarılmasından sonra, mahalle ve köylerden katılanlar, kendi bölgelerinde karşı karşıya kaldıkları sorunları aktararak, diğer katılımcıları bilgilendirdiler. Satır başlıkları olarak değinilen noktalar şöyle:
ÇED raporları: Milas’ta 2017 yılından beri ÇED süreci başlatılmış 54 projenin 47 tanesi için “ÇED raporu gerekli değildir” değerlendirmesi çıkarılarak, çevrede yaşayanların istekleri göz ardı edilmiştir. Ayrıca ÇED raporlarında çevre için zararlı olabilecek üretim/falliyetlerle ilgili hangi önlemlerin kim tarafından nasıl alınacağı ve kimin kontrol edeceğine dair bilgiler geçiştiriliyor.
İkizköy: Milas’ta bulunan Yeniköy Termik Santralinin ihtiyaç duyduğu su sağlandıktan sonra geriye kalan suyun bir bölümü İkizköy’e veriliyor. İnsanların günlük olarak ihtiyacı olan suya ulaşamamalarının yanısıra, tarımla uğraşan birçok insan bazen günlerce tarlalarını sulayamıyorlar.
Çamova: Pandemi sürecinde,40 – 45 yıl önce çıkan bir orman yangını sonrasında bölge insanının babalarının dikmiş olduğu ağaçlar yok edilmiştir.
Korucuk: En sorunsuz köy gibi gözüken Korucuk’ta, 4 mermer ocağının yanı sıra, 2 feldspat ve 2 adet de demir kaynağı bulunuyor. Bölgede yapılan çalışmalarda gerçekleştirilen patlamalar nedeniyle, su kaynaklarından çamurlu su çıkıyor. Yakın bir zamanda burada kupkuru bir çevre görülebilir..
Mandalya/Boğaziçi: 27 adet balık çiftliği mevcut. Böyle bir denizde yüzmek bir yana, çocukların ayaklarını bile denize sokmaları mümkün değil..
Bafa: Beşparmak Dağları ile Ilbıra dağı arasında yer alan Bafa’da, maden arama izni çıkarılmış ve ormanlar yok olma / yok edilme tehlikesi ile karşı karşıya..
132 mahallesi ve 2167 km2 yüzölçümü ile Milas’ın, ismi 3000 yıldır değişmemiş çok ender yerleşimlerden biri olduğu ve doğal güzellikleri, tarım alanları, zeytinlikleri, turizm, balıkçılık ve madenleri ile çok özel bir yer olduğuna vurgu yapan konuşmacılar; Milas coğrafyasında bu değerler hiç önemsenmezken, ön planda termik santraller, taş, kömür ve mermer ocakları, balık çiftlikleri, projelendirilmekte olan liman ve marinalar yer alıyor tespitinde bulundular.
Kıyıkışlacık’tan Ayhan Onat, Bafa’dan Abdullah Gürgün, İkizköy’den Necla Işık, Merkez’den Semra Karazeybek, Zeytinlikuyu’dan Ahsen Gözüaçık, Korucuk’dan Osman Kara, Çamköy’den Fikret Çoban, Merkez’den Erhan Çanak, İkizköy ‘den Celal Çoban ve Güllük’ten Neşe Tuncer’in temsil edildiği Milas Meclisi yürütme kurulu üyeleri, seçilmelerinin ardından şu açıklamayı yaptılar:
“Milas’ta doğa dev adımlarla tahrip ediliyor. Nefes alamıyoruz. Kıyıların talanı, Güllük Dalyan’i girişine yapılan liman, balık çiftlikleri, trafik terörü, atıklarin denize dökülmesi, yapılmayan kanalizasyon yatırımları, tabela kirliliği gibi çok ciddi sorunlar yaşanıyor. En önemlisi de madencilik, liman, kıyılarda yapılan inşaatlar ve termik santrallerin ekosistemimizi değiştirmesi nedeniyle karşı karşıya olduğumuz iklim değişikliği ve bunun sonucu olarak karşımıza çıkan susuzluk ve bizi bekleyen kuraklık. Termik santraller ve kömür kullanımı yerine temiz, yenilenebilir enerji projelerine öncelik verilmeli. Kömür ocakları ve termik santraller açılmasın, aksine, var olanlar kapatılsın Kömür havzası olarak tarif edilen bazı yerleşimler, aslında yeraltı sularının bulunduğu yerler. Uygarlığın doğduğu Karya’nin mirasçılarıyız. Dağları delik deşik, tepeleri yok edilmiş, kapkara çukurlardan oluşan bir Karya’yi miras bırakmak istemiyoruz..”