MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan partisinin il binasında düzenlediği basın toplantısında 16 Nisan’da yapılacak referandum un bir rejim değil, hükümet değişikliği sistemi olduğunu açıkladı. Erdoğan referandum da millet için, Türklüğün bekası için Evet diyeceklerini açıkladı.
Erdoğan, “Ülkemiz 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan işgal girişiminin ardından farklı bir kulvara girmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti daha önceden dolaylı şekilde muhatap olduğu düşmanlarla ve saldırılarıyla direkt muhatap olmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti devleti; FETÖ, IŞİD, PKK-YPG, DHKP-C’den oluşan terör örgütlerine ve arkasındaki güçlere karşı hiçbir taviz vermeden sadece Türk milletinin ve devletinin bekasını düşünerek mücadeleden de geri durmamıştır. Mücadelemizin artan kararlılıkla süreceğinden hiçbir vatandaşımızın da şüphesi olmasın. Milliyetçi Hareket Partisi Türk milletinin birliğini diri tutma konusunda kararlıdır” dedi.
“TÜRİYE’Yİ KRİZE SOKMAYA ÇALIŞANLARA FIRSAT VERMEYECEĞİZ”
16 Nisan 2017 tarihinde aziz Türk milletinin sandıkta oylayacağı anayasa değişikliği maddelerinin yazım sürecinde şeffaf bir yöntem benimsendiğini belirten Erdoğan, “Ana muhalefet partisi CHP’ye de bizzat liderimiz Devlet Bahçeli başta olmak üzere tüm yetkili organlarımız tarafından süreçte yer alması gerektiği hususunda çağrıda bulunulmuştur. Ancak bu çağrılar hepimizin malumu olduğu üzere cevapsız kalmıştır. Bilinmelidir ki; Milliyetçi Hareket Partisi her zaman olduğu gibi yine elini taşın altına sokmuş, ‘Önce ülkem ve milletim’ diyerek büyük bir sorumluluk almıştır. Milliyetçi Hareket Partisinin; sırtını PKK’ya dayayan HDP masada yok diye, ana muhalefet partisi CHP naz yaptı diye masadan çekilmesi beklenemezdi. 16 Nisan 2017 tarihinde yapılacak olan referandum da milletimizin oylayacağı anayasa değişikliği, yakın geçmişinde içinde federal sistemi barındıran ABD tarzı başkanlık isteyenlerin iddia ettiği gibi bir ‘Başkanlık Sistemi’ değildir. Söz konusu anayasa değişikliği, seçim çalışmaları esnasında özerklik vaadinde bulunanların, sırtını PKK’ya dayadığını üstüne basa basa ifade edenlerle geçtiğimiz aylarda, İstanbul’da Kartal Meydanı’nda miting yapanların vaat ettiği gibi bir değişiklik değildir. Söz konusu anayasa değişikliği bir ‘Rejim değişikliği’ değil, sadece ‘Hükümet sistemiyle’ ilgili değişiklikler getirmektedir. Milliyetçi Hareket Partisinin, bizim ve liderimiz Devlet Bahçeli’nin değiştiği söyleniyor. Hayretle izliyoruz! Bunları söyleyen ve topluma bu söylemleri dayatan çevrelerin asılsız ve edebe davete muhtaç söz ve davranışlarla referandum sürecini nasıl bir mecraya sokmaya çalıştığının da farkındayız. Liderimiz Devlet Bahçeli’nin dediği gibi dün Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan veya AKP hakkında ne dediysek arkasındayız. Milliyetçi Hareket Partisinin ve lideri devlet Bahçeli’nin uyarılarında ne kadar haklı olduğu defalarca ispatlanmıştır. Çözüm süreci konusunda kararlı ve sert bir şekilde uyarılarda bulunduk haklı çıktık. 2007 yılında cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine kadar giden süreçte defalarca ana muhalefet partisini uyardık. Dayatmalardan, suni krizlerden medet umanları silkeledik. Sözümüz dinlenmedi. Yine haklı çıktık. Türkiye’yi bir kriz ortamına sürüklemeye çalışanlara fırsat vermeyeceğiz” dedi.
“CUMHURBAŞKANININ YARGILANMASININ ÖNÜNÜ AÇIYORUZ”
Yalan yanlış propaganda yapanlara meydan bırakmayacaklarının altını çizen MHP Milletvekili Erdoğan, “İçinde federalizmi barındıran teklifle AKP’ye çağrıda bulunan onlar mıydı yoksa MHP miydi? Net bir şekilde söylüyoruz metnin içinde federal yapı, eyalet, özerklik ya da özyönetim gibi yapılara yol açacak hiçbir yetki bulunmamaktadır. Cumhurbaşkanına şimdiye kadar olmayan yetkilerinin verildiği söyleniyor. Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerinin belirlendiği 104. maddede ve diğer ilgili maddelerde olmayan hangi yetkiler cumhurbaşkanına verilmektedir? Mevcut anayasanın hangi maddesinde cumhurbaşkanının sorumluluğuna dair hatırı sayılır bir madde vardır? Evet: birilerinin görmek istemediği şey şudur: Biz bu anayasa değişikliği ile birlikte ilk defa cumhurbaşkanının hiçbir suç ayrımı yapılmaksızın yargılanabilmesinin önünü açıyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, tüm parti teşkilatlarımızla birlikte, ‘Hayır’ diyene de ‘Evet’ diyene de aynı saygıyı göstererek, hiçbir kutuplaşmaya ve ötekileşmeye sebep olmadan neden ‘Evet’ dediğimizi gerekçelerimizle birlikte her yerde anlatacağız. 17 Nisan 2016 tarihini de düşünerek, yine biz olduğumuzu hatırlatarak, birlik ve beraberlik ruhunun bu milletin harcı olduğunu unutmadan, ötekileştirmeden, iftira atmadan, hakaret etmeden hareket edecek ve liderimiz Devlet Bahçeli’nin dediği gibi ‘Milliyetçi Hareket Partisi milletimizin iradesi ne olursa olsun saygılıdır. 16 Nisan’da evet diyen kardeşlerimiz kadar hayır tercihinde bulunacak kardeşlerimiz de bizim için değerlidir’ düsturuyla hareket edeceğiz. Bir kez daha Muğla’dan sesleniyoruz. Millet için evet, Devlet için evet, Cumhuriyet için evet, Türklüğün bekası için evet, Türkiye için evet” dedi.