arena haber arena bodrum haber arena bodrum gazetesi bodrum haber bodrum haberleri bodrum gazeteleri bodrum yerel haber bodrum güncel haber bodrum gündemi bodrum haber siteleri bodrum kent haberleri bodrum sağlık bodrum eğitim bodrum asayiş bodrumspor bodrum güncel bodrum yerel gazeteleri bodrum belediyesi bodrum kaymakamlık bodrum devlet hastanesi bodrum kültür sanat haberleri bodrum ekonomi bodrum turizm bodrum gazeteleri
DOLAR
34,5864
EURO
36,2336
ALTIN
2.987,53
BIST
9.367,77
Bodrum Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bodrum
Yağmurlu
14°C
Bodrum
14°C
Yağmurlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
6°C
Pazar Parçalı Bulutlu
8°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C
Salı Açık
14°C

KENT KONSEYİ’NDEN KAZ DAĞLARI VE SALDA GÖLÜ KONULU BASIN AÇIKLAMASI…

KENT KONSEYİ’NDEN KAZ DAĞLARI VE SALDA GÖLÜ KONULU BASIN AÇIKLAMASI…
5 Ağustos 2019 13:58
A+
A-

Bodrum Kent Konseyi Türkiye gündeminde son günlerde yer alan Kaz dağları ve Salda Gölü konularında basın açıklaması yaparak duruş gösterdi.

Kaz Dağları’nda altın arama faaliyetleri ve Salda Gölü’ne yapılması planlanan Millet Bahçesi son günlerde ülke gündeminde önemli yer tutarken, Bodrum Kent Konseyi “Sürdürülebilir Kalkınma ve Kaz Dağları” başlıklı bir basın açıklaması yaptı.

Cevat Şakir Caddesi üzerindeki Bodrum Kent Konseyi Ofisi önünde yapılan basın açıklamasına Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyeleri ile çeşitli STK’ların üyeleri katıldı.

Basın açıklamasını Bodrum Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz yaptı. Sözlerine, Birleşmiş Milletler Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu tarafından 1987 yılında yayınlanan “Ortak Geleceğimiz” başlıklı rapordan bir alıntı yaparak başlayan Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:

 Sözlerime, Birleşmiş Milletler Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu tarafından 1987 yılında yayınlanan “Ortak Geleceğimiz” başlıklı rapordan bir alıntı yaparak başlamak isterim…

Sürdürülebilir kalkınma, bugünün gereksinim ve beklentilerini, gelecek kuşakların kendi gereksinimlerini ve beklentilerini karşılama olanaklarını tehlikeye atmaksızın karşılamaktır.” (Brundtland Raporu)

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1989 yılında “Çevre ve Kalkınma Konferansı” düzenlenmesine karar vermiştir.

Haziran 1972’ de düzenlenen Stockholm konferansından (İnsan Çevresi hakkında Birleşik Milletler bildirgesi 1972 ) 20 yıl sonra 179 ülkenin Devlet Başkanları ile birlikte binlerce resmi temsilcisinin ve on binlerce sivil toplum kuruluşu temsilcisinin katılımıyla, 3-14 Haziran 1992’de Rio  konferansı düzenlenmiştir.

Konferansın temel çıktısı olarak BM üyesi ülkelerce kabul edilen “Gündem 21” başlıklı küresel eylem planı, ”Sürdürülebilir Kalkınma” kavramını yaşantımıza sokmuştur.

Türkiye Yerel Gündem 21 Programı, 2001 yılında UNDP tarafından, dünyadaki “en başarılı” uygulamalardan biri olarak ilan edilmiş ve bu bağlamda, 2002 BM Johannesburg Zirvesi’nde “en iyi uygulama” örneklerinden biri olarak sunulmuştur.

Kent Konseylerinin kurulmasına, dayanak olan Yerel gündem 21 programı ve ilkeleri bizlere, sürdürülebilir kalkınma konusunda, yerel halkın görüş ve isteklerini hem merkezi yönetime hem de yerel yönetimlere bildirme görevini vermiştir.

21.Yüzyılın uzlaşmacı yönetişim anlayışı gereği, özellikle çevre ve doğaya verilen bir zarar söz konusu ise kalkınma adına atılacak her adımda bölge yaşayanının görüşlerine önem verilmelidir.

Bizi yöneten sizler: o makam ve mevkilerde karar verici olarak bulunmanızın nedeni bizden daha üstün olduğunuz ya da özel bir ailenin, hanedanın mensubu olduğunuz  için değil, bizim sizlere o yetkiyi vermemiz, ortak yasalarımız ve  ülkemizin Demokratik yönetimi adına aldığınız sorumluluk sebebiyledir.

Bölgenin çevre ve yaşam hassasiyetini en iyi o bölgenin yaşayanları bilir. Bu nedenle özellikle ülkemizin demografik ve ekonomik olarak yükünü çeken kıyı bölge halkları olarak, yerel halkın endişelerine kulak vermenizi talep ediyoruz.

-Yok edilen doğal orman ekosistemi, ağaç dikerek onarılamaz. Çünkü ağaç bu sistemdeki binlerce canlı türünün sadece bir tanesidir. Bu kandırmacaya son verin.

-Tahrip ettiğimiz, doldurduğumuz, doğal yapısını bozduğumuz kıyı alanlarının acı  faturasını gelecek nesiller ödeyecek.

-Yuvaları dağıtılan, yaşam alanları işgal edilen foklar, Bodrum plajlarında dolaşmaya başladı. Domuzlar mahallelerde elden besleniyor. Yaban hayatı yok ediyoruz.

-Yapılaşma kurbanı dere yatakları, sel olup ölüm saçıyor.

-Dereler borulara hapsedildi, Yaylalar can çekişiyor.

Yerinden yönetim ve yönetişim gereği çıkardığımız bu sese kulak vermenizi, anayasamızın ve uluslararası sözleşmelerin gereği olan çevre ve insanca yaşam haklarını korumanızı talep ediyoruz.

Sözlerime, Mavi Yol Platformunun bir sloganıyla son vermek istiyorum, “Çevreyi savunmak, yaşamı savunmaktır”.

Bodrum’dan, Kissebükü-Adalıyalı’dan, Aspat’dan, Küdür’den, Gölköy Hurmalığı’ndan; Kazdağları’na, Şirince’ye, Hasankeyf’e, Karadeniz derelerine, yaylalarına, Tunceli’ye, Yatağan’a, Akkuyu’ya ve Türkiye’min yaşama ve çevreye duyarlı tüm insanlarına selam olsun. Mücadeleniz, mücadelemizdir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.