diye bitirmiştim…
Katı atık tesisinin yapılacağı alanda toplanan Sazköy ve Pınarlıbelen halkına iktidar partisi Muğla Milletvekilinden destek gelmiş. Sazköy’de köylülerle buluşan milletvekili, “Türkiye’deki tüm çevrecileri, STK’ları bölgeye davet ediyorum. Burada 4 bin ağaç kesiliyor ve tek bir STK’lı bile tek laf etmiyor. Ben bu işin peşini bırakmayacağım. Yanınızdayım” diye konuşmuş.
-Bir vatandaş ve TEMA Vakfı gönüllüsü olarak tabi hoşuma gitti…
-Hele vekil olması çok daha anlamlı geldi…
-Sonra birden bu sevincimi yadırgadım…
Aklım da kalan süre için de veya son on yıldır faaliyet gösteren sayıları on’u geçen Bodrum Yarımadasında ki Belediyeler, büyük şehir yasası ile yakın geçmiş de sadece Bodrum Belediyesine dönüşmüştü. Ve bizler de bu belediyeler ile yıllarca, “ çevreyi koruma adına ” didişip durmuştuk, halende bıkmadan devam ediyoruz. Fakat bir-iki istisna dışında pek başarılı olduğumuz da söylenemez.
Bodrum da alışılagelmiş bir avuç çevre sever ile alışılagelmiş rant kokan çevre kıyımına, alışılagelmiş mücadele yöntemleri ile yine alışılagelmiş yöneticilere/yetkililere yönelik mücadelemizi ettik- durduk. Sonuçlarını yadırgamadık ama doğa için hep üzüldük.
Bodrum Yarımadasının da içinde bulunduğu Muğla Şehrinin ancak %10 unda yerel yönetimlerin onama yetkisi olduğunu da biliyorduk, verdiğimiz mücadelenin zaten %90’ı bakanlıklar düzeyindeydi. Bakanlıklara ulaşabilmede bizlerle daha yakın yaşayan yerel yönetimleri yanımız da görmek için çırpındık.Kurulan ve çalışmaya çabalayan Kent Konseyi aracılığı ile yerel yönetimlere daha rahat ulaştık,bazen destek bile aldık,çevreyi koruma adına yol aldık.Fakat %90 onama yetkisine sahip olanlardan,Bakanlıklardan hiç destek almadık, çevreyi koruma adına yol da almadık. Doğa için hep üzüldük-kızdık.
Şimdi sevincimi yadırgamamın nedeni bu…
“Bakanlık” politikalarını destekleyen, meclis ortamında bakanlık politikalarına oy veren bir milletvekilinden doğa ya, yöre halkına sahip çıkma adına destek gelmesi, STK’ları hatırlaması, davet etmesi Bodrum da bir ilk. Sevindirici, ama yadırgatıcı bir durum.
Sivil Toplum Kuruluşun da gönüllü olmanın güzelliğidir, politikalar üstü olabilmek. Tüm partilere eşit mesafede durabilme becerisini gösterebilmek. Siyasi tarafsızlık-Güvenilir olma-Saygınlık-Herkesi Kucaklama-Bilimsellik temel değerlerimizdir.
Bundan dolayıdır ki;
-Orman arazilerine çöplük yapılmasını ben de istemiyorum, tıpkı Hazine arazilerine TOKİ-Külliye istemediğim gibi.
-Evet sayın milletvekili sizi çöplük konusunda destekliyorum, ben de 4 bin ağacın kesilmesini istemiyorum. Yanındayım, davetini kabul ediyorum.
-Ama bir şartım var!
-Sende benim yanım da, doğa-çevre ve doğal varlıklarımızı koruma adına durmalısın.
-Şimdiye kadar bunu yapmadın.
Bodrum Yarımadasın da; Gümüşlük Dereköy’de, Kavakdere’sinde, Adaboğazı’nda, Kissebükü’nde, Cennet Koyda, Torba-Usuluk Tabiat Parkı ile koyun talan edilmesin de ve yargı sürecinde, Güvercinlik Pina Koyundaki tahsislerde, Yalıkavak Mera Alanların imara açılmasında, Akyarlar Koyunda, Gündoğan mahallesin de kıyıdaki turizm tesislerindeki itirazlarımız da yanım da yoktun.
Bodrum Yarımadasın da; 2/B Orman Arazilerinin satışına-Manisa Turgutlu Çaldağ Nikel Madenine-Adaboğazı’nda ki tahsislere-Milas Karacahisar Termik Santraline karşı yürütülen imza kampanyalarında yoktun.
Bodrum Yarımadasında; Tohum Takas Şenliklerinde yerli tohuma sahip çıkarken, Ot Festivali ile biyolojik çeşitliliğe farkındalık yaratma çabalarımızda yanım da yoktun.
Bodrum Yarımadasın’da; Kanun Hükmündeki Kararnameler ile doğa ağzının payını alırken, Turizm Teşvik Yasasının getireceği tahribatları, Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliğini Koruma Yasasındaki doğal varlıklar üzerindeki duyduğumuz kaygıları dile getirirken, Doğa İçin Ses Vermeye çağırırken yanımda yoktun.
1/100.000 ölçekli Muğla, Aydın, Denizli Çevre Düzen Planına yaptığımız itirazlarda yanım da yoktun.
Bodrum Yarımadasın’da daha geçen ay yaşadığımız halen de yaşanan, Göltürkbükü Çetirge Burnundaki doğanın katledilmesin de, kıyı kenar çizgisi değiştirilerek denizin dönüm dönüm doldurulmasına gösterdiğimiz tepkilerde de yanım da yoktun.
31.Mart.2016 tarihin de başvurusu biten ve tahsis duyurusu yapılan Gölköy’deki Gökburun mevkiii ormana ait 1 nolu parselin turizme açılmasında da tepkimi koyarken yanım da yoktun.
Bunlar Bodrum Yarımadasında doğanın başına açılan ve geri dönüşü çok zor olan dertler için hemen aklıma gelenler ve hatırlayabildiklerim.
Çöplük yapılacak alanın orman arazisi olup, bu yerin Orman ve Su İşleri Bakanlığınca Büyük Şehir Belediyesine tahsis edildiğin de niye bizleri yanınıza çağırmadınız, bilgi vermediniz, destek istemediniz de şimdi bunu niye yapıyorsunuz?
Ben politikacıların ve politikalarının doğa dostu olmadığını biliyorum, şahit de gösterebilirim.
-Örneğin Orman Kanunu şahidimdir…
Son atmış yıldır bu kanunun politikacılar elin de adeta yaz-boz tahtası haline getirilerek, yasal düzenlemeler adına orman varlığımızın yaklaşık %65’inin başına gelenleri biliyorum. Orman varlığımızın yasası yetmiyormuş gibi bir de Turizm Teşvik Yasaları ile Madencilik Yasaları ile ormanın nasıl aşıldığını da biliyorum.
Yine de, Mumcularda yapılacak katı atık tesisinin orman için de olmasına ve ağaçların kesilmesine karşı olmanıza sevindim. Belki bizlere alternatif olacak bir yer bile gösterebilirsiniz.
Şimdi bu destek ve ilginizin bir devamı olarak;
Bodrum Yarımadasındaki kamuya ve hazineye ait olan arazilerin envanterini çıkartarak buraların artık imara açılmaması, buraların doğal orijinal yapısını bozmadan saklanması-korunması için çaba gösterelim.Vekil olarak öncülük yapın örnek olun bizlerde yanınızda olalım, destek verelim, sahip çıkalım.
Bodrumun artık her türlü yapılaşmaya doyduğu gerçeği ile var olanı, altyapısı-üstyapısı ile değerlendirelim. Güçlendirelim, güzelleştirelim, koruyalım ve saklayalım, geleceğimize taşıyabilelim. Doğal Varlıklarımızı kullanarak, tahrip ederek, talan ederek yok ederek ihtiyaçlarımızı karşılama döneminin bittiğini ilan edelim. Doğal Varlıklarımız üzerin den rant yaratmaya son verelim. Bodrum da bu yönde bir seferberlik başlatalım. Göreceksiniz, yerel yönetimler, STK’lar, yöre halkı nasıl yanınızda olacak, destek verecek.
Bu destek, bir politikacının yaşadığı ve oy aldığı topraklarda elde edebileceği, ulaşabileceği vekil olma sıfatı ile en büyük başarısı, onuru olacaktır.
Siz bunları yaşarken, ben de yanılayım, mahcup olayım, utanayım.
Hadi buyurun, Bodrum Kent Konseyi bileşeni ve TEMA Vakfı Gönüllüsü olarak yanınızdayım…!
Haluk Ortaç / TEMA Bodrum Gönüllüsü