arena haber arena bodrum haber arena bodrum gazetesi bodrum haber bodrum haberleri bodrum gazeteleri bodrum yerel haber bodrum güncel haber bodrum gündemi bodrum haber siteleri bodrum kent haberleri bodrum sağlık bodrum eğitim bodrum asayiş bodrumspor bodrum güncel bodrum yerel gazeteleri bodrum belediyesi bodrum kaymakamlık bodrum devlet hastanesi bodrum kültür sanat haberleri bodrum ekonomi bodrum turizm bodrum gazeteleri
DOLAR
34,5485
EURO
36,0439
ALTIN
2.997,86
BIST
9.504,05
Bodrum Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bodrum
Yağmurlu
15°C
Bodrum
15°C
Yağmurlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
6°C
Pazar Açık
9°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
12°C
Salı Açık
14°C

Güneşin Sofrası…

9 Ekim 2024 08:26
A+
A-

Bodrum’un tarihsel kimliği, maviyle yeşilin huzurla buluştuğu, dayanışma ve direniş ruhunun canlı kaldığı bir sahne olarak bilinir.

Bu kimlik, yalnızca doğal güzelliklerden değil, aynı zamanda toplumsal mücadelelerin, ortak ideallerin ve sol düşüncenin kök saldığı bir kültür mirasından da beslenir. Güneşin Sofrası, işte bu mirasın ve bugünün mücadelelerini bir araya getirerek Bodrum’da dayanışma ruhunu yeniden canlandırdı.

Birincisi geçen gün türkü bar ortamında yapılan etkinliğin ardından, bu ikinci buluşma kahvaltı eşliğinde gerçekleştirildi.

Yaklaşık 30 kişinin TAKSAV’ın (Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat için Vakıf) dayanışma mekânında toplandığı Güneşin Sofrası, Aydın Doğer’in kolaylaştırıcılığında düzenlendi. Etkinlik boyunca Doğer, Türkiye’nin gitgide kararan sosyal ve siyasi atmosferine karşı umudu büyütmenin ve dayanışmayı canlı tutmanın gerekliliğini vurguladı. Doğer, toplumun her köşesinde derinleşen sorunların bireysel çabalarla değil, ortak değerler etrafında bir araya gelerek çözülebileceğini ifade etti.

Aydın Doğer’in Birleştirici Çabaları ve Solun Birlik Mesajı…

Aydın Doğer, etkinlikte farklı sol görüşleri bir araya getirme çabasıyla, günümüzde büyük bir ihtiyaç haline gelen dayanışma ruhunu yeniden canlandırdı. Güneşin Sofrası, Türkiye’nin toplumsal dinamiklerine duyarlı bireyleri buluşturarak sol dayanışmanın gücünü gözler önüne serdi. Her ne kadar yıllar içinde siyasi farklılıklar ve yöntemsel ayrılıklar sol hareketi parçalamış olsa da, bugün ortak değerler etrafında yeniden buluşmanın gerekliliği her zamankinden daha fazla hissediliyor. Bu buluşma, geçmişin izlerini taşırken geleceğe dair bir umut ışığı da sundu. Etkinlik boyunca yapılan vurgular, bireysel mücadelelerin ötesinde toplumsal değişim için birlik içinde hareket etmenin önemini işaret ediyordu.

Doğer’in konuşması, geçmiş mücadelelerden ilham alarak yeni nesillere yol göstermenin değerine dayanıyordu. Kahvaltının yapıldığı mekân, devrimci hareketlerin afişleri ve Deniz Gezmiş ile üç fidanın görselleriyle süslenmişti. Doğer, bu sembollerin sadece geçmişin devrimci ruhunu hissettirmekle kalmayıp bugünün mücadelelerine de omuz verme çağrısı taşıdığını ifade etti. “Geçmişin izleri, bugünün idealleriyle birleştiğinde toplumsal değişim mümkündür,” diyen Doğer, katılımcıları dayanışmanın verdiği güçle ilerlemeye davet etti.

Hüseyin Anıl’dan Özgür Eğitim Üzerine Anlamlı Bir Konuşma…

Etkinlikte, öğretmen Hüseyin Anıl’ın yaptığı konuşma, öğretmenlerin yalnızca eğitim emekçisi olarak değil, toplumun aydınlanma yolunda elçiler olarak taşıdığı önemi bir kez daha hatırlattı. Dünya Öğretmenler Günü’nün ardındaki evrensel değerlere değinen Anıl, Türkiye’nin 24 Kasım’ı Öğretmenler Günü olarak seçmesinin, özgür düşünce yerine itaat kültürünü besleyen bir eğitimi teşvik ettiğini vurguladı. Anıl, geçmişte Köy Enstitüleri gibi demokratik değerleri toplumla buluşturan eğitim projelerinin, özgür ve nitelikli bir eğitimin temel taşlarını oluşturduğunu belirtti.

Ayhan Karahan: Sporun İçindeki Siyasi İronilerle Bir Deneyim…

Veteran atletizm sporcusu Ayhan Karahan, geçmişin mücadele ruhunu spor sahasında yaşadığı deneyimlerle harmanlayarak günümüzün siyasi atmosferine dair eleştirilerini sundu. Karahan, sporun içinde bile baskıcı düzenlerin izlerini görmenin acı ironisini vurguladı. Toplumun her alanında olduğu gibi sporun da dayanışmaya ihtiyacı olduğunu belirterek, toplumsal alanda da mücadeleye devam etmenin önemine dikkat çekti.

Dr. Kerim Cangır: Devrimci Bir Hayatın İzleri...

Dr. Kerim Cangır, 1970’ler ve 1980’lerde süregelen devrimci mücadelelerden ve bu sürecin zorluklarından kesitler sundu. Buca Cezaevi’ne kadar uzanan yolculuğunu anlatan Cangır, bu dönemin yalnızca zorluğunu değil, dayanışma ve direnişle geçen yılların öyküsünü de dinleyicilerle paylaştı. Türkiye’de devrimci bir kimlik taşımanın bedelini bir kez daha gözler önüne seren bu konuşma, geçmiş anılarla günümüz mücadelelerini bağladı.

Kemal Bey: TAKSAV’ın Doğuş Hikayesi…

Etkinliğin ev sahibi olarak konuşan TAKSAV temsilcisi Kemal Bey, vakfın kuruluş sürecini ve Türkiye’deki toplumsal mücadeledeki yerini anlattı. TAKSAV’ın, dayanışma ve kültürel değerleri koruma misyonuyla ortaya çıktığını belirten Kemal Bey, bu etkinliğin geçmişin ve bugünün mücadele ruhunu bir araya getirdiğini vurguladı.

İbrahim Uzun: İşçi Hareketinin Gücü ve Dayanışmanın Önemi

DİSK’e bağlı sendikalarda uzun yıllar mücadele vermiş olan İbrahim Uzun, konuşmasında işçi haklarının korunmasının ve örgütlü mücadelenin önemini kısaca dile getirdi. Uzun, “Birlik olmadan emek mücadelesi olmaz,” diyerek genç nesillere geçmişten gelen mücadele ruhunu taşımaları için çağrıda bulundu ve emeğin savunulmasının yalnızca işçilerin değil, tüm toplumun faydasına olduğunu vurguladı.

Ayhan Ongun: Güneşin Sofrası’nın Örgütlü Bir Yapıya Dönüşmesi Gerekliliği

Gazeteci ve televizyon yapımcısı Ayhan Ongun da etkinlikte yaptığı konuşmada, Güneşin Sofrası buluşmalarının örgütlü bir yapıya dönüşmesi gerektiğine inandığını ifade etti. Ongun, “Aksi halde, bir araya gelip geçmişi yad eden, anılarını paylaşan bir topluluktan öteye geçmez,” dedi. Bodrum gibi zengin insan potansiyeline sahip bir bölgede, üretken bireylerin bir arada bulunabileceği sosyal ve sivil bir ortamın gerekliliğini vurgulayan Ongun, geçmişte Anadolu kentlerinde var olan ‘şehir kulübü’ türünden bir mekanın tahsis edilmesinin yerel yönetimler için zor olmaması gerektiğini belirtti.

Ongun, böylesi bir merkezin, Bodrum’un üretken insanlarının bir araya gelip birbirlerinden beslenmelerini ve ortak projeler üretmelerini sağlayacağını ifade ederek, “68 ve 78 kuşağının birleştirici ve sorumluluk bilinciyle hareket eden yurttaşlar olarak, toplumun ihtiyaçlarını gözeten bir yaklaşımı sergilemesi artık bir gereklilik,” dedi.

Mücadele Sahneleriyle Son Bulan Buluşma

Konuşmacılar, Türkiye’nin zorlu tarihinden kesitler sunarak, geçmişin anılarını ve bu anılardan beslenen bir direniş ruhunu dinleyicilerle paylaştılar. Son söz olarak Hakkari’deki toplumsal hareketlilik ve son dönem mücadele süreçlerine de değinilerek, Güneşin Sofrası buluşmasının Türkiye’nin dört bir yanındaki dayanışma ve mücadelelere bir selam olduğu ifade edildi.

Sonuç olarak, Güneşin Sofrası, TAKSAV’ın ev sahipliğinde Bodrum’da bir kez daha direniş ve dayanışma ruhunu yaşattı. Bu etkinlik, yalnızca geçmişi hatırlatmakla kalmıyor, aynı zamanda bugünün ve yarının mücadelelerine de ilham veriyor. Bodrum’da dayanışmanın büyüyen halkasında yer alan bu buluşmalar, geleceğe dair güçlü bir birlik çağrısı olarak toplumsal hafızada yerini alıyor.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.