Bodrum Kent Konseyi 4. Dönem Başkanlığı seçimlerinde, salonda yer alan herkes gibi ben de adaylardan Gamze Türk Oğuz’un konuşmasını dikkatle dinledim.
Sözleri, içtenliği ve derin bilgi birikimiyle yalnızca Bodrum’un değil, çevre duyarlılığı ve toplumsal meselelerin nasıl ele alınması gerektiği konusunda önemli bir vizyon sundu. Kendisine bir kez daha tebriklerimi sunarken, Bodrum’un böyle bir değer kazandığını düşünmek bana büyük bir umut verdi.
Gamze Hanım, konuşmasında Bodrum’un yalnızca denizi, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda çözüm bekleyen derin sorunlarıyla da ele alınması gerektiğini net bir şekilde ifade etti.
Bodrum’un yalnızca turistik bir destinasyon değil, aynı zamanda yaşayan bir kent olduğunu, bu kentin halkının ve doğasının hak ettiği değeri göremediğini dile getirdi.
Bu yaklaşım, Bodrum’un bugün karşı karşıya olduğu rant ekonomisinin yıkıcı etkilerini ve doğal kaynakların tahrip edilmesine karşı güçlü bir duruşu işaret ediyor.
Gamze Türk Oğuz, çevre tahribatına, plansız kentleşmeye ve rant uğruna göz ardı edilen kamu yararına dikkat çekerken, Bodrum’un barınma, altyapı ve su sorunları gibi temel meselelerine duyarlılık gösterdi. Bodrum’un yalnızca turistik gelirlerle ayakta kalamayacağını, halkın refahını önceleyen ve sürdürülebilir bir kalkınma modeliyle yönetilmesi gerektiğini dile getirdi. Özellikle Bodrum’un kadim değerlerinin, yerel kültürünün ve çevresinin korunması konusundaki kararlılığı, salondaki herkesi etkileyen güçlü bir mesajdı.
Gamze Hanım’ın bu konuları ele alışındaki bir diğer dikkat çekici nokta ise, çözümleri kolektif bir şekilde üretme çağrısıydı. Demokratik ve katılımcı bir yönetim anlayışını savunan Gamze Hanım, Bodrum’un geleceğini birlikte şekillendirme fikrini, dayanışmanın gücünü vurguladı. Kent Konseyleri gibi platformların bu dayanışmanın merkezi olabileceğini hatırlatarak, Bodrum’un sahip olduğu zengin sivil toplum yapısını bir avantaja dönüştürmeyi önerdi.
Gamze Türk Oğuz’un vizyonu, Bodrum’un yalnızca bugünüyle değil, geleceğiyle de ilgileniyor. Bugün kentimizin susuzluk, altyapı yetersizliği ve doğa tahribatı gibi acil sorunlarla mücadele ettiğini hepimiz biliyoruz. Ancak bu sorunların ardında, daha büyük bir stratejik eksikliğin, plansız ve kontrolsüz büyümenin yattığını görmek de bir o kadar önemli.
Gamze Hanım, Bodrum’un ancak bütüncül ve stratejik bir planlama anlayışıyla bu sorunlardan kurtulabileceğini ifade ederken, hepimize düşünmemiz gereken bir perspektif sundu.
Gamze Türk Oğuz’un konuşmasını dinlerken, yalnızca bir aday değil, aynı zamanda Bodrum için bir umut ışığı gördüm. Kentimizin zorluklarına çözüm bulmaya odaklanan, kamu yararını her şeyin önünde tutan, etik değerlerden sapmayan bir liderlik anlayışını temsil ediyor. Kendisinin duruşu, Bodrum’un yalnızca daha yaşanabilir bir kent haline gelmesi için değil, aynı zamanda çevre ve insan hakları temelinde daha adil bir yönetim anlayışına kavuşması için de bir kazanımdır.
Gamze Hanım gibi liderlerin varlığı, Bodrum’un geleceği için hepimize umut veriyor. Kentimizin sorunlarını hem bireysel hem de toplumsal bir sorumluluk anlayışıyla ele alan, bu sorunlara bilimsel ve rasyonel çözümler üreten Gamze Türk Oğuz’un Bodrum için önemli bir değer olduğunu düşünüyorum.
Bodrum’da dayanışmanın, ortak aklın ve çevre duyarlılığının egemen olduğu bir dönem başlayabilir.