Bodrum’da yerel gündem konuları içerisin de yer alan, özellikle de bölge Turizmi ile Turgutreisli vatandaşları yakından ilgilendiren Turgutreis Sahil Güvenlik Komutanlık binası ve liman inşaatı konusunda Arena Bodrum Haber’e açıklama yapan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Su Kaynakları Anabilim Dalı Başkanı Doç Dr. Ceyhun Özçelik, “Bu tip konularda yer belirleme süreci, gereklilik ve lojistik anlamda en yakın yere değil, sürdürülebilir çevre ve turizm bütününü içerecek biçimde gerçekleştirilmelidir.” konusuna dikkat çekerek “Planlanan kıyı yapısına, tek başına ekonomik değeri, stratejik değeri ve sosyal değeri baz alınarak karar verilmemelidir. Alternatifler içerisinden çevre ve turizme en az zarar verecek, deniz ve canlı hayatını riske atmayacak, kentsel dokuya önlenemeyecek zararlar getirmeyecek alternatiflere odaklanılmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Özçelik, konuyla ilgili yaptığı geniş bakış açılı değerlendirmesinde, “Kıyısal yapıların, yakınındaki sahil şeridine vereceği zararlar, doğuracağı akıntı ve sediment hareketleri de beraber değerlendirilmelidir.” saptamasını yaparak “İskele, Mahmuz, Dalgakıran, Balıkçı Barınakları ve özellikle Limanlar bu anlamda kısa sürede çevresel değişikliklere ne kadar yol açacağı ve zarar vereceği araştırıldı mı? Soruların ne kadarı cevaplandı?” diye sordu. “İnşa sırasında oluşacak çevresel etkiler, bunun turizme zararları, tamamlanma sonrası bölgede oluşacak ilave görsel, gürültü, trafik ve benzeri yükler, kentsel tahribat ve ekolojik kirlilik de göz önüne alınmalıdır. Liman, Balıkçı barınakları gibi büyük yapılar, mümkün olduğunca kentsel alanlara doğrudan temas etmeyen bölgelerde yapılmalıdır.” mesajını verdi.
“Kıyı yapıları ilgili çevresel yasa ve yönetmeliklere uygun inşa edilmelidir” diyen Özçelik, değerlendirmesini şu cümlelerle tamamladı;
“Aynı bölgedeki kıyı alanlarının bütünü ele alınarak bir planlama yapılması gerekir. Yoğun tekne ve gemi trafiklerinin mümkün olduğunca kentsel alanların dışına taşınması gereklidir. Doğal ve çevresel yıkımlara imkan tanıyacak lokasyonlarda inşa edilmesinden kaçınılmalıdır. Yapay etkilerle oluşacak, kıyısal akıntı ve sediment hareketleri geri dönülemez çevresel yıkımlara dolayısıyla Turizmde trajik gerilemelere yol açma potansiyeline sahiptir. Günbatımı plajı, Fethiye körfezinin dolması ve Kız Kum’nun incelmesi sahil şeridin daralması bu anlamda değerlendirilebilir. Bu nedenle, otel, özel plaj vb turistik tesislerce yapılan kaçak iskele, dalga kıran, mahmuz tarzı yapılaşmalara izin verilmemelidir.
Turgutreis’de de, Fethiye Körfezi ve Kız Kumu’nda meydan gelen tahribatlarda olduğu gibi, kıyı boyunca tüm yapıların birlikte düşünülerek, bütünleşik kensel ve kıyısal planlama yapılmalıdır. Yapılaşma, sürdürülebilir entgre çevre yönetimi anlayışıyla gerçekleştirilmelidir. Farklı çözümler içerisinde en uygun çözüm alternatifi teknik anlamda ülkemizin öncelikleri de göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Aksi gelecek kuşaklara bırakabileceğimiz yaşanabilecek bir çevreden söz etmemiz mümkün olamayacaktır.”
Haber: Ali Peltek