arena haber arena bodrum haber arena bodrum gazetesi bodrum haber bodrum haberleri bodrum gazeteleri bodrum yerel haber bodrum güncel haber bodrum gündemi bodrum haber siteleri bodrum kent haberleri bodrum sağlık bodrum eğitim bodrum asayiş bodrumspor bodrum güncel bodrum yerel gazeteleri bodrum belediyesi bodrum kaymakamlık bodrum devlet hastanesi bodrum kültür sanat haberleri bodrum ekonomi bodrum turizm bodrum gazeteleri
DOLAR
32,2160
EURO
34,7566
ALTIN
2.393,48
BIST
10.276,88
Bodrum Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bodrum
Parçalı Bulutlu
24°C
Bodrum
24°C
Parçalı Bulutlu
Salı Az Bulutlu
24°C
Çarşamba Az Bulutlu
21°C
Perşembe Az Bulutlu
21°C
Cuma Az Bulutlu
19°C

“Büyük Oyunu” seyrederek yaşamı tüketiyoruz..

27 Temmuz 2023 19:22
A+
A-

Rahmetli Mehmet Ali Birand, 13 Ocak 2000 tarihinde Posta gazetesinde kaleme aldığı yazısının bir bölümünde; Viyana’da katıldığı Türkiye konulu uluslararası bir konferanstan söz ederek şunları ifade etmişti:

“Türkiye’siz Balkanlar rahat nefes alamaz. Ankara ile belirli bir uzlaşıya varmadan, Irak-İran-Suriye üçgeninde barış kurulamaz. Ege ve Akdeniz, Türkiye’nin net katkısı sağlanmadan sükûnete kavuşamaz. İşte bunlardan dolayı da, bize her kafamıza eseni artık yaptırmayacaklar. Avrupa Birliği, Uluslararası Para Fonu kuralları ortaya koyacak. Bizler de bu kurallar çerçevesinde oynayacağız. Bir konuşmacının dediği gibi, ‘Türkiye, sadece Türklere bırakılmayacak kadar önemli ve değerli bir ülke’ durumuna girdi.

Yukarıdaki paragrafın son bölümünde yer alan ‘Türkiye, sadece Türklere bırakılmayacak kadar önemli ve değerli bir ülke’ ifadesi Birand’ın yazısında kimin tarafından sarf edildiği ifade edilmese de, Türkiye Cumhuriyetinin bugün içinde bulunduğu makus kaderin kısmen de olsa tarifidir.

***

Yukarıdaki sonucu hizmet eden birçok kriter olsa da en önemli sebeplerinden biri, Osmanlı İmparatorluğu’nu yöneten yani kurucu lider Osman Gazi ve soyundan gelen padişahların yaptığı tercihlerdir.

Makus kaderimizin önemli gerekçeleri arasında;

-Devletteki yönetim erkinin sorunsuz devamı için padişahların Türk Boylarının kadınları yerine, o günkü şartlarda savaş ganimeti sayılan farklı ırklardan olan devşirme kadınların oluşturduğu haremi tercih etmeleri,

-Bürokrasi ile ordunun; özellikle Balkan savaşlarında esir olarak alınan devşirme Hristiyan çocuk ve gençlerinin oluşturduğu sisteme teslim edilmesi,

-Ticaretin oluşması, şekillenmesi ve genleşmesinin tamamen başta Yahudiler olmak üzere azınlıkların kontrolüne bırakılması,

-Gelenek ve göreneklerinden hızla uzaklaşan Türklerin, 3. Abbasi Halifesi olan Mehdi zamanında (MS 785) İslam dini ile ilk etkileşime girmesi de diğer önemli bir kriterdir.

Kısacası; Osmanlı Devleti’nin içerisinde o günlerde olan durum bugünlerde de devam ediyor. Yüzlerce yıldır uygulanan yöntemler,  kodlarımızda oluşan erozyonu hızla arttırıyor.

Ha bu arada akıllara gelen tek Türk kadın, Osmanlı Devleti’nin kurucu lideri Osman Gazi’nin eşi, Şeyh Edebali’nin Türkmen kızı Râbia Bala Hâtûn’dur.

***

Osmanoğlu ailesinin kurduğu devletin bu tercihleri, Anadolu’ya dağılmış Türk boylarının tamamına yakınını dağlarda Yörük hayatına mahkum etmiştir.

Bugünde yaşanmaya devam eden bu makus kaderin elleri hala yakamızdadır. Dağlarda düne kadar Yörük olarak yaşayan Türkler şimdilerde; kentlerin işçisi, hizmetlisi, emeklisi yani çağdaş marabasıdır.

Bu kadar sözü niye mi ettik;

Hali hazırda ulusal siyasette dayatılanlarının büyük bir bölümü devşirme, kısa bir dönem öncesine kadar ordumuzun hali malum, finans sistemimiz tamamen yabancıların elinde, aklımızda cemaatlere, cemiyetlere kiralanmış durumda..

Oyun yenilenen versiyonlarla devam ediyor.

Bu devletin ve toprakların gerçek sahipleri bizlerde; birbirimizi ötekileştirerek, hakaret ederek, ipteki cambazları ve “Büyük Oyunu” seyrederek yaşamı tüketiyoruz.

***

Oyunun senaristleri; topraklarımızın ve devletimizin önemini; kurdukları, ‘Türkiye, sadece Türklere bırakılmayacak kadar önemli ve değerli bir ülke’ cümlesiyle ve uyguladıkları yöntemlerle ortaya net bir şekilde koyuyorlar.

Ne yapmamız gerektiğini sorgulamaya, tartışmaya çok da gerek yok aslında..

Kurucu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk, “Nutuk” ve “Gençliğe Hitabe” de durum tespitini ve neyi, nasıl yapacağımızı tarif etmiş.

Duruma neresinden bakarsanız bakın, Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur..

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.