Bodrum Kalesi‘nin restorasyon projesi, Bodrum Kent Konseyi‘nin düzenlediği bir toplantıda tartışıldı.
Bodrum’un sivil toplum kuruluşlarının ve vatandaşların katıldığı toplantıda Turizm ve Kültür Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Restorasyon Dairesi yetkilileri ve proje müellifleri “Bodrum Kalesi Restorasyon“ projesini anlattı.
Proje müellifi Umut Bilgiç Bodrum Kalesi’ndeki sergileme, depolama ve idari alanlar için yapılan eklentilerin durum değerlendirmesini yaptıktan sonra, bunları yıkılarak yerine kütlesel, şeffaf ve bütüncül yapılar inşa edeceklerini anlattılar.
Projeyi yeniden düzenlemekten kaçınmayız…
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Restorasyon Dairesi Başkanı Bahadır Sabah, Bodrum Kalesi Mimari Koruma ve Sualtı Arkeoloji Müzesi Projesi kapsamında yapılacak çalışmalarda öngörülmeyen noktalar olduğu taktirde projeyi revize etmekten ya da yeni şekilde düzenlemekten kaçınmayacaklarını söyledi.
Bodrum Kent Konseyi‘nin girişimiyle Heredot Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıya, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Restorasyon Dairesi Başkanı Bahadır Sabah, ANB Mimarlık Firmasında Mimar Müşavirlik İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti. Müdürü Yüksek Mimar ve Restorasyon Uzmanı Umut Bilgiç, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Müdür Vekili Tayfun Selçuk, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Bodrum Belediye Başkan Yardımcısı Taner Uslu, Bodrum Kent Konseyi Başkanı Mustafa Demiröz ve konseyi oluşturan yürütme kurulu üyeleriyle birlikte, dernek ve kurum temsilcileri katıldı. Toplantıyı yaklaşık 350 kişi takip etti.
Toplantıda konuşan Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Bodrum Kalesi’nde yapılacak olan çalışmanın dünya mirası olan kalenin bakımı ve geleceği açısından önemine vurgu yaptı. Başkan Kocadon, “Gönül isterdi ki hep beraber bu proje üzerinde tartışalım. Türkiye’nin gündemine ondan sonra tadilat projesi gelsin. Ama biraz erken geldi. Olsun, önemli olan üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Bugün Ankara’dan kalkıp bize misafir olarak gelen arkadaşlarımızla bu çalışma üzerinde hep beraber ortak bir değerlendirme yapacağız” dedi.
Bahadır Sabah: Önemli olan doğru iş, iyi niyetli yaklaşım…
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Restorasyon Dairesi Başkanı Bahadır Sabah ise, eleştiriler doğrultusunda, öngörülmeyen noktalar olduğu taktirde projeyi revize etmekten ya da yeni şekilde düzenlemekten kaçınmayacaklarını söyledi.
Proje çalışmalarına 2013 yılı sonu yaptıkları ihale ile başladıklarına dikkati çeken Sabah, “3 yıllık bir proje süreci ve kurul onayı sonucunda bu noktaya geldik. Bu bileşenlerin içerisinde akademik danışmanlarımız, ilgili müze kültür müdürlükleri, sivil toplum kuruluşlarından özellikle de daha önce bu kalede çalışma yapmış enstitüler dahil birçok kurumdan faydalanmaya çalıştık. Bu yaptığımız çalışmalar sonucunda ortaya çıkarttığımız projenin uygulanmasına yönelik ihaleyi de yaptık. İhale süreci bitti, uygulama sürecini başlattık. Önemli olan doğru işi yapmak. İyi niyetli bir yaklaşımla doğru iş yapmaya çalışıyoruz. Bununla ilgili öngördüğüz, bizim göremediğimiz, atladığımız düşünmediğimiz ya da yeni veriler sonucunda yeniden ele almamız gereken bir nokta varsa bunların tamamını alırız. Yeniden bunları değerlendiririz ve sivil toplum kuruluşları ile paylaşırız. Ne gerekiyorsa onu yapmaya yönelik adımları atarız” diye konuştu.
Umut Bilgiç: Hedefimiz, koruyarak bir sergi unsuru oluşturmak…
Proje Mimarı Yüksek Mimar ve Restorasyon Uzmanı Umut Bilgiç, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde yer alan sergileme salonlarında yapılacak çalışmaları örneklerle açıkladı. Bilgiç, 1960’lı yıllarda kurulan müzedeki sergileme alanları düzenlenirken, kullanılan malzeme ve yapılan çalışmaları eleştirip, “Teşhir için, iki farklı dine hizmet etmiş bir anıtsal yapı ne hale gelmiş. Bunun çağdaş koruma anlayışında, sergi de yapsanız yeri yok” dedi. Bilgiç, projeni amacını şöyle sıraladı:
“Kale kimliğini ve kaleyi oluşturan özgün değerleri açığa çıkarmak. Koruyarak bir sergi unsuru olarak yaşatmak. Kaleyle özdeşleşmiş sualtı arkeoloji müzesi işlevinin gerektirdiği birimleri yeni önerilen yapılara taşıyarak, tescilli yapıların, üzerindeki yükü hafifletmek. Tescilli yapılara gerektiğinde bölge ve kale tarihini yansıtacak yalın sergilemeler önermek. Yeni restorasyon ve müze kurgusuyla birlikte işleyen sur ve yapılardan, kopuk çağdaş bir çevre düzeni yaratmak. Alt yapı ve tesisat sistemlerinin yeni restorasyon kurgusuna göre yenilemek.”