arena haber arena bodrum haber arena bodrum gazetesi bodrum haber bodrum haberleri bodrum gazeteleri bodrum yerel haber bodrum güncel haber bodrum gündemi bodrum haber siteleri bodrum kent haberleri bodrum sağlık bodrum eğitim bodrum asayiş bodrumspor bodrum güncel bodrum yerel gazeteleri bodrum belediyesi bodrum kaymakamlık bodrum devlet hastanesi bodrum kültür sanat haberleri bodrum ekonomi bodrum turizm bodrum gazeteleri
DOLAR
34,4916
EURO
36,2345
ALTIN
2.961,18
BIST
9.367,77
Bodrum Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bodrum
Hafif Yağmurlu
16°C
Bodrum
16°C
Hafif Yağmurlu
Cuma Yağmurlu
14°C
Cumartesi Açık
6°C
Pazar Açık
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
12°C

Bodrum’a Dokunmak O Kadar Kolay Mı?

Nedense uzunca bir süredir içimde bir sıkıntı var Bodrum’a dair. Aklım pırıl pırıl ama yüreğim sıkışıyor sanki. Hele bir de Zalimcan’ı dinleyince, topu tüfeği kuşanıp çıkasım geliyor dağlara Efe’ler gibi. Lakin zaman o zaman değil. Sakince durup bir kenarda, akıllı şarkılar söylemek lazım.

Zalimcan’ın aktardıklarına göre Bodrum’da her gün bir zulüm yaşanır olmuş. Masmavi bir kente her gün yeni bir elbise dikilmeye çalışılıyormuş. Öyle bir elbise ki, hani büyüyünce de giyersin cinsinden beş beden büyük. Lakin Bodrum çocuk değil ki, 3000 yaşında kadim bir kent. Daha ne kadar büyüyecek.

Kumbahçe’den başlayalım mesela.. Bodrum’lu işletmeci ve kurumların çeşitli gerekçelerle gerçekleştiremedikleri bir liman işletmeciliğini Türkiye’nin önemli bir yatırımcı holdingi işletiyor. Nitekim holdingin ilgili sayfasına girdiğinizde, liman işletmeciliği yapma amacının; “Başta Amerika ve Asya kıtasında yeni liman satın alımları ile hızla inorganik büyümeye devam ederken mevcut limanlarda gelirleri arttırarak organik büyüme sağlamak” olduğunu dolaysız olarak görüyorsunuz.

Amacı bu kadar açık olan bir ticari kuruluşun, sizin kentinizin değerlerini, çocukluğunuzun anılarını, denizle olan ilişkinizdeki özgürlüklerinizi düşünmesini beklemek doğru olur mu ? Olmaz elbette. Amaç belli; büyümek, karlılığı artırmak ve yine büyümek.

Bu ticari yaklaşımın hayata geçirilebilmesi için yasalara da uygun görünmesi gerekir tabi. Ülen koskoca bir “Liman” yapılmak istenirken, acizane minnacık bir “Bodrum Tekne Yanaşma Yeri ve Feribot İskelesi Projesi” yapacağız deyip, bir de “tüm Bodrum’un faydasına olacak bir yatırım” demezler mi..!

Ama Bodrum’luların verdiği cevap, benim için bir şarkı tadında. “Hani benim sevincim nerde, bilyelerim, topacım.. Kiraz ağacında yırtılan gömleğim, çaldılar çocukluğumu habersiz.. Penceresiz kaldım anne, uçurtmam tel örgülere takıldı, hani benim gençliğim anne..”

Zalimcan’a tüm bilimsel ve teknik gerekçelerini anlattım, başı önde öylece dinledi. Anayasa’dan başladım, Kıyı Kanununa, Mekansal Planlar Yönetmeliğinden devam ettim, “Akdeniz’de Deniz ve Kıyı Koruma Alanlarının Oluşturulması ve Yönetilmesi İçin Rehber”e.. Hızımı alamayıp Habitat Direktifi 92/43/EEC, Barselona Sözleşmesi Ek II Bölüm 1 kapsamını da anlattım ama “yetti gari” dedi.

Sizi de yormadan kısaca şunu söyleyeyim. Ne uluslararası yasalara, ne de milli yasalara uydurulabilir bu girişim. Ne coğrafya kabul eder, ne bilim, ne de bu kentin yiğit evlatları. Hatta “ahlaka aykırı davranıştan” yargılanırsınız bile söyleyeyim. Boğazınıza o yok ettiğiniz Posidonia Çayırları (biz erişte deriz) dolanır, nefes bile alamazsınız. O sığ sularda vurgun bile yiyebilirsiniz ki, Bodrum’un deniz çocuklarının içinde hala durur o acılar. Sorun isterseniz süngercilerimize..

Şehir Planlama bilimi açısından da bakalım mı ?

Neredeyse “Küçücük bir iskele” diye tanıtılan proje alanında kıyı kullanım biçimi ağırlıklı olarak “plaj” şeklinde. Bu alanın Bodrum’daki araçlı ulaşım sistemiyle olan ilişkisi çok zayıf. Daha çok yaya ulaşımı yaşanıyor. Böyle bir alanda gerçekleştirilecek projenin neden olacağı araç ulaşımı yükünün, Bodrum kent merkezindeki ulaşım aksları tarafından taşınması mümkün değil.

Planlanan projede yer alan kafe, restoran, alış-veriş mekanları gibi ticari yapılaşmanın yaratacağı ulaşım taleplerinin de Bodrum Kent Merkezi trafik yükünü artırması ve kent merkezindeki ulaşım akslarını kilitlemesi kaçınılmaz.

Bodrum merkezinde yaşanan turizm biçiminin tarih, kültür ve alış-veriş ağırlıklı olduğu göz önüne alınırsa; liman projesi içinde yer alacak lüks tüketim ticarethanelerinin, kent merkezindeki yerel esnafı olumsuz etkilemesi de cabası.

Proje kapsamında görülecek çok sayıda ve güçlü motorlara sahip deniz araçlarının liman kullanımları sırasında oluşturacakları su hareketleri (dalga ve dip yapısı değişimleri), sahili kullanan kent halkını olumsuz etkileyecek.

Tüm bunların yanında; “Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği”ne bile aykırı başlatılmaya çalışılan bu projeye, daha fazla masraf edilmemesi daha mantıklı değil mi ?

Bodrum bütünündeki etkileri araştırılmadan kamuoyu gündemine getirilen ve Bodrum’luyu çileden çıkaran böyle bir projenin, Bodrum bütünündeki master plan çalışmaları yapılmadan bir daha anılmamasını dilerim.

Zalimcan’a dedim ki; “bak Bodrum sahipsiz değil. Belediyesi var, Belediyesinin ‘Turizm ve Denizcilik Komisyonu’ var, sivil toplum örgütleri var, onlar yoksa mangal gibi yürekleri olan Efe’leri, onların evlatları, Bodrum’u kutsal bilen insanları var yahu”.. Öyle bir gidişi vardı ki Zalimcan’ın, görmeliydiniz..

Bodrum’da canımızı sıkan daha bir çok kara bulutlar var da, satırlar az işte..

Şimdilik sağlıkla kalın..

Dr. Murat ÖZYABA

Şehir Plancısı

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.