Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz, bugün düzenlediği basın toplantısında üç yıllık görev süresince gerçekleştirilen faaliyetler hakkında bilgi verdi. Denizciler Derneğinin olağan genel kurul toplantısı 16 Mart’ta yapılacak…
Demiröz, “Bu dönem içerisinde elbette eksiklerimiz ,hatalarımız,kusurlarımız olabilir ama yönetim de olduğumuz bu son dönemde de ciddi işler başardık. Yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde heryerde ve her etkinlikte denizcilerimizi temsil ettik. Çıkan her soruna müdahale ettik. Denizin ve denizcinin çıkarlarını savunan tavrımızı ortaya koyduk. Bu tavrı ortaya koyarken bağımsızlığımızı ve tarafsızlığımızı koruduk. Politik tavır almadık,bireylere ya da bazı guruplara angaje olmadık.” Diyerek yeni dönemde de dernek üyelerinin talebi doğrultusunda görevine devam edebileceğinin sinyallerini verdi.
Demiröz, “Günlük ve olağan sorunlar,eğitim,spor ve asıl iştigal konumuz olan deniz ve denizciliğin anlatılıp sevdirilmesi,korunması ve sürdürülmesi hususlarında da değişik ve sürekli çalışmalar yürütüyoruz.” Dedi.
DENİZLERİN KİRLİLİK SEBEBİ KARASAL KAYNAKLI…
Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz, bu dönemde özellikle hızlı ve yoğun kirliliğe karşı bir mücadele başlattıklarını belirterek “Bu konuda günah keçisi gibi görülen Deniz vasıtalarının oluşturduğu kirliliğin önlenmesi için hayata geçirilmek istenen mavi kart uygulamasındaki eksiklik ve aksaklıkların giderilmesini sağlamak ve denizcilerimizin karşılaştığı veya karşılaşması muhtemel olumsuzlukları önlemek için her türlü girişimi yaptık.-Denizlerimizin esas kirlilik sebebi olan karasal kaynakların önlenmesi için ilgili tüm mercilerde girişimlerde bulunup,kamuoyu bilinci ve baskısı oluşması açısından kirlilik kaynaklarının filmlerini de çekerek bakanlıklar,yerel yönetimler ve ilgili tüm birimlere ilettik” diye konuştu.
Teknelerde oluşan katı atıkların ücretsiz toplanmasını ve koyların temizlenmesini sağlamak amacıyla Bodrum Belediyesi, BODTO ve DTO ile işbirliği içinde çalıştıklarını anlatan Demiröz, bütün bunların yanında Bodrum limanı ile ilgili bağlama ücretleri gibi sorunların çözümü için de Belediyeler ile sürekli temas halinde olduklarını belirtti.
Bodrum Limanı’nın giderek artan kapasiteyi karşılayamayacak bir duruma geldiğini vurgulayan Mustafa Demiröz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bodrum’umuzun 1950’li yıllarda yapılmış,büyük bir bölümü özel bir marina tarafından kullanılan limanı günümüz şartlarında gelişen teknelerimizi ve denizciliğimizi taşıyamamaktadır.Acil ve yeterli kapasitede yeni bir liman yapılması için devlet yetkililerimize başvurularda bulunduk.Değişen ve gelişen yerel yönetim ve stk’ larla iş birliği içerisinde konunun çözümü için çalışmaya devam ediyoruz.”
BODRUM DENİZCİLER DERNEĞİ FEDERASYONDA…
Üç yıllık dönemde Bodrum Denizciler Derneği olarak Türkiye Denizcilik Federasyonuna katıldıklarını ve kendisinin de yönetim kurulu üyesine seçilerek Federasyon Başkan Yardımcısı olduğunu anlatan Demiröz, “Dernek olarak en büyük ve zorlu mücadelemizi yaşam alanlarımızın korunması konusunda veriyoruz. Maalesef bireylerin veya küçük çıkar guruplarının hırs ve menfaatleri yüzünden denizcilerimiz açısından pek çok yaşam alanlarımızı geri dönülmez bir şekilde kaybettik.Dünyada bir marka haline getirmeyi başardığımız,ve geleceğimizi bağladığımız Mavi yolculuğun sürdürülmesi için yapılması gereken mücadelenin yanında, diğer basit ve güncel sorunlar için yapılan mücadeleler teferruattır.Bu sebeple tüm gücümüzle bu mücadeleye yoğunlaşmalı ve kesintisiz sürdürmeliyiz.En küçük bir zafiyet veya duraklama telafisi mümkün olmayan kayıplara yol açar.” İfadelerini kullandı.
YARGIDA MÜCADELEDEN HİÇ VAZGEÇMEDİK…
Mustafa Demiröz, Bodrum Denizciler Derneği olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yapılan, doğal sit alanlarının 4 mevsim bilimsel ve ekolojik temelli planlamasın da Muğla genelini kapsayan alanlarda doğa,deniz,denizcilik ve sürdürülebilirlik yönünden ve özellikle Gökova ve ilçemizi ilgilendiren alanlarda planlarda yapılan yanlışlara itirazları bizzat Ankara’da bakanlık ilgili birimine giderek ve ilgili daire müdürünü yerinde izah etmek için davet ederek yaptıklarını anlattı.
Demiröz, “Yapılan planlamalarla denizlerimiz,turizm ve denizcilerimiz için olmazsa olmaz sayılan alanlardaki yok oluşların önüne geçebilmek için huhuksal süreç içerisinde yaptığımız mücadelelerle açtığımız dava sonucu.Muğla Milas Çökertme turizm planını iptal ettirdik.Yıllardır uğraştığımız Kilisebükü-Adalıyalı davasında mahkeme 1/1000,1/5000,1/25000 planları iptal etti.Buna rağmen tüm bu planların yenileri yapılarak askıya çıkarıldı.Biz bu planlarada süresi içerisinde itiraz ettik.Dava sürecine geçildiğinde davalarımızı tekrar açacağız.Ç.E.D.gerekli değildir kararına karşı açtığımız davada bilirkişi fevkalade güzel bir rapor verdi bu davanın da lehimize sonuçlanacağını bekliyoruz.Diğer doğal ve özel alanlarımız tümü, Adaboğazı ve özellikle Karaada için gelebilecek tehtitler konusunda her zaman teyakkuzdayız“ diye konuştu.
Sivil toplum örgütlenmesi tamamen gönüllülük ilkesine dayalı ve kişilerin fedakarca, içinde bulunduğu veya aidiyet bulduğu toplumların çıkar ve menfaatlerini korumak için yapılan çalıştığını söyleyen Demiröz, “Bu vesileyle bende yönetiminde bulunduğum süre içerisinde birlikte çalıştığım geçmiş dönem ve şu andaki tüm yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıma şahsım,üyelerimiz,tüm Bodrumlu hemşehrilerimiz,yapabildiğimiz çalışmalarla yaşam hakkı bulabilmiş tüm deniz ve kara canlıları,koylarımız,sahillerimiz,ormanlarımız,denizlerimiz için ayrı ayrı teşekkür ediyor ve şükranlarımı sunuyorum.” Diye konuştu.
PANELLERE VE ÇALIŞTAYLARA KATILDIK…
Demiröz, üç yıllık dönemde gerçekleştirilen eğitim ve bilinçlendirme eksenli faaliyetlerini de şöyle sıraladı:
“Derneğimizi akademik düzeyde de temsil ederek çeşitli üniversitelerde düzenlenen sempozyum, konferans ve festival gibi etkinliklere katıldık. 2016’da 4 yılda bir yayınlanan su ürünleri tebliğinde bölgesel balıkçılığımızın, ulusal ve sürdürülebilir su ürünleri çıkarlarımızın korunabilmesi için öneriler hazırlayıp ilgili mercilere iletilmesi için Üniversitelerin ilgili bölümlerinden hocaların, her türlü su ürünleri avcılığı yapanların, devletin ilgili kademesinde ki bürokratların ve ilgili bireylerin katıldığı 2. Balıkçılık çalıştayını yaptık. Ticari Teknelerimize ekstra P&I sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmek istendi .Teknecilerimizin ödemesinin mümkün olmayacağı pirim ve tazminat miktarlarının olduğu bu sigorta yapılan görüşmeler ve itirazlar sonucu zorunlu olmaktan çıkartıldı. Deniz turizmi, Denizcilik ve Gemiadamları ile ilgili toplantılara, çalıştaylara, panellere katıldık.”