arena haber arena bodrum haber arena bodrum gazetesi bodrum haber bodrum haberleri bodrum gazeteleri bodrum yerel haber bodrum güncel haber bodrum gündemi bodrum haber siteleri bodrum kent haberleri bodrum sağlık bodrum eğitim bodrum asayiş bodrumspor bodrum güncel bodrum yerel gazeteleri bodrum belediyesi bodrum kaymakamlık bodrum devlet hastanesi bodrum kültür sanat haberleri bodrum ekonomi bodrum turizm bodrum gazeteleri
DOLAR
32,4165
EURO
34,7855
ALTIN
2.399,97
BIST
10.208,65
Bodrum Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bodrum
Az Bulutlu
23°C
Bodrum
23°C
Az Bulutlu
Cuma Hafif Yağmurlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C
Pazar Açık
23°C
Pazartesi Açık
24°C

Ayhan Ongun Yazdı… “KENDİNİ GÜNCELLEYEN KAZANIR”

Ayhan Ongun Yazdı… “KENDİNİ GÜNCELLEYEN KAZANIR”
7 Haziran 2018 20:56
A+
A-

Hepimizin bildiği üzere dünya değişiyor, sosyal ve ekonomik ilişkiler yeniden şekilleniyor, tüm
bu değişime karşı insanın da değişmesi, bilim ve teknolojideki değişim ve yeniliklere göre
kendisini güncellemesi zorunlu hale geliyor.
Gerek ekonomik alanda, gerekse sosyal yaşam içerisinde zihinsel olarak kendini yenilemeyen
insanlar ve özellikle de toplumu yönetme iddiasında olan liderler, zaman içerisinde tarihin
çöplüğünde yok olup gidiyorlar.
Tarihimiz bu durumdaki örneklerle dolu.
Türkiye için yaşamsal öneme sahip 24 Haziran seçimleri ve yaşanan süreç bu gerçeği bir kez
daha su yüzüne çıkardı.
Siyaset sahnesinde yarışa giren adaylara baktığımızda görüyoruz ki, bakış açısını
değiştirmeyen, değişen ve gelişen, bir o kadar da çelişen koşullara göre kendini
hazırlamayan, yani kendisini güncellemeyenler hemen fark ediliyor.
Topluma önderlik yapmak, zaten de bir anlamda farkındalık yaratmaktan geçiyorsa, bunu
yapamayanlar, bildik, klasik yöntemlerde ısrar edenler, toplumda karşılık bulmada oldukça
zorlanıyorlar.
Sorunun değil, çözümün parçası olmak yerine, her fırsatta sorunları sıralayan, öteki
üzerinden politika yapma kolaylığına sapanlar, siyasetin karanlık dehlizlerinde kaybolup
gidiyorlar.
Kuşkusuz, siyaset yapan insanlar için; ideolojik derinlik, entellektüel birikim, kişisel gelişim,
bilgiye ulaşım yeteneği, hitabet ve özgüven gibi faktörler ve hatta empati, samimiyet gibi
özellikler de çok önemli.
Ancak yazının başlığında belirttiğim gibi, sürekli yenilenen dünyada, değişime ayak
uydurmak, kendini her fırsatta yenilemek, güncellemek, olmazsa olmaz koşullar.
Demem o ki, artık günümüzde çağdaş siyasetçi; pazarda alışveriş yapan, mahalle
kahvesinde tavla oynayan, halı saha maçı yapan, statta taraftarı olduğu takım için
tezahürat yapan, sinemaya, tiyatroya giden, yerel ve ulusal medyayı takip eden, twet atan,
şaka yapan, yapılan şakalara ağız dolusu gülebilen insan olmak zorunda.
Yine demem o ki; artık günümüzde çağdaş siyasetçi; kibirli olmayan, gereksiz demagoji
yapmayan, nefret söylemlerinden uzak, kavga dilini kullanmayan, hele kavga hiç etmeyen,
yalan söylemeyen, toplumu kutuplaştırıcı davranışlar ve açıklamalardan uzak duran insan
olmak zorunda.
Şimdi bu yazıyı okuyanlara zor bir soru?

Bölgenizde ya da çevrenizdeki siyasetçilerin kaç tanesi bu tanımlara uyuyor?
Kaldı ki; bu sıraladığım özellikler hiç de zor olmayan, her yurttaşın özen göstermek
durumunda olduğu insani ve vicdani bir duruş.
Bu duruşu sergilemeyen, geçmişin argümanlarıyla günümüzü değerlendirmeye ya da
sorunlarına çözüm üretmeye çalışanlar, bizi ne kadar temsil edebilir?
Ülkemize ne yararı olabilir?
Bir diğer önemli konu, siyasetin bir meslek gibi algılanmasıdır.
Politikada bir makama gelen, bir koltuğa oturan, bir daha bırakmak istemiyor.
Sanırsınız babadan oğula devredilen bir miras.
Aslında tıpkı, mirasyedi sonradan görmeler gibi, bu tip siyasetçiler de geçen her günde
zamanı değil kendileri bitiriyorlar.
Eğer siyaset yapma, siyasi yollarla elde edilen milletvekilliği, belediye başkanlığı gibi
görevler; söylendiği gibi halk yararına, halk için yapılıyorsa, bir fedakarlıktır ve bu
fedakarlığı herkesin yapması gerekmez mi?
Sorsanız; ayrımsız hepsi de “ne zorluklarla yaptıklarından, üzerlerinde ne büyük bir yük
olduğundan, ne çok fedakarlıkta bulunduklarından “ söz ederler.
Kimseyi halk silah zoruyla bu görevlere getirmiyor ki!
Şimdi daha zor bir soru?
Çevrenizde hiç; “ben yoruldum, yeter artık, benden bu kadar, bundan sonra biraz da bu
yükü başkaları taşısın” ya da “ Çok zor işmiş, benim koşullarım, yeteneklerim, birikimim
buna uygun değil” diyene rastladınız mı?
Demek ki; daha en baştan bir samimiyetsizlik var.
Sakın ola, görevlerini layıkıyla yapan siyasetçiler alınmasın.
Sözüm elbette onlara değil.
Tarihe iz bırakan siyasetçiler, görev yaptığı kenti çağdaş normlarda, yaşanır bir kent haline
getiren, gerçek anlamda halka hizmet için özveriyle çabalayan belediye başkanlarımız da var
kuşkusuz.
Sanırım söylediklerim anlaşılmıştır.
Demokrasiyi içselleştirmiş, kendini her fırsatta güncelleyen siyasetçiler istiyoruz.
AYHAN ONGUN (Gazeteci-Yazar) 05.06.2018/BODRUM

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.