Akat “2017 Yılında Türkiye Ekonomisi” başlıklı konuşmasında Doların 2017 yılı ortalamasının 3,65 civarında olacağını ifade ederken Türkiye ekonomisinin fiyasko olmadığını dile getirdi.
BESİAD’ın (Bodrum Sanayici ve İş Adamaları Derneği) geleneksel Perşembe toplantılarının bu ayki konuğu ünlü ekonomist, akademisyen Asaf Savaş Akat oldu. Toplantıda yaklaşık 3 saat konuşan Akat’ı iş insanları pür dikkat dinledi.
BESİAD, TÜRKONFED’in Çatısı Altında…
Geleneksel Perşembe toplantılarının açılış konuşmasını BESİAD başkanı Emre Köroğlu yaptı. Köroğlu göreve başladığı günden bu yana ekip olarak çalışmalara hız kesmeden devam ettiklerini kaydetti. Köroğlu sözlerine şöyle devam etti “Bizden önce görev yapan tüm başkanlara teşekkür ediyoruz. Hep birlikte yaptığımız çalışmalar neticesinde 24 federasyon ve 186 dernek üzerinden, 24 bin 100 iş insanı ve 40 bine yakın şirket yer alan, Türkiye’nin en büyük iş dünyası örgütlenmesi olan TÜRKONFED’e üyelik başvurumuz kabul edildi. “ BESİAD Başkanı Emre Köroğlu, 2014 yılından bu yana ülkemizin izlediği iç ve dış politikalardan kaynaklı meydana gelen krizler nedeniyle 144 ülke içinde 43. Sıradan 51. Sıraya gerilediğine dikkat çekti. Köroğlu “Bu yıl ise 2012’den itibaren yaşanmakta olan düşüş devam etmiş ve Türkiye tekrar dört sıra gerilemiş ve 138 ülke içinde 55’inci olmuştur. “ dedi.
BESİAD’ın düzenleyecek olduğu Uygulamalı Girişimcilik Eğitimleri, hakkında da üyelere bilgi veren BESİAD Başkanı Emre Köroğlu, başarılı olan katılımcılara eğitimler sonunda düzenlenecek belge ile 50 bin lira hibe 100 bin lira geri ödemeli destek sahibi olunabileceği müjdesini de verdi.
“Türkiye Ekonomisi Fiyasko Değildir”…
BESİAD’ın konuğu olarak Bodrum’a gelen ünlü ekonomist, akademisyen Asaf Savaş Akat, 1950’lerde yaşanan sanayi gelişimin bir adım öteye taşınamamasından dolayı sonraki sürecin sıkıntılı geçtiğini ifade etti. Asaf Savaş Akat, “Altmışların sonunda sistemi değiştirip bir sonraki aşama olan sanayi ürünlerini ihraç edemedik. Onu on yıl öteledik 70’lerin sonuna geldiğimizde dövizsizlik nedeni ile çiftçilerin ürünleri tarlasında kaldı. Doğru işler yaptık, hala da yapmaya devam ediyoruz. Ama sonraki işlem olan ihracatta başarılı olamadık. Turgut bey zamanında ihracatı üç katına çıkardık, turizmi geliştirdik ama enflasyonu kontrol altına alamadık. Enflasyonu kontrol altına alamazsanız bu iş doğru yürümez. Bütçeyi sağlam tutmalısınız. Sanayimizi kurduk, ihracatımızı büyüttük, enflasyonu düşük tuttuk, yeterli dövizimiz var ama TL değer kazandı ve dış açığımız oluştu. Sonraki döneme damgasını vuran durum budur. Dış açıkla mücadele edilmediği takdirde enflasyonu düşürmek pek mümkün değildir. Bilinçli olarak TL’nin yavaş yavaş değer kaybetmesi sağlandı. Ama ipin ucunu kaçırmamak lazım. Burada da seçimlerin üst üste gelmesi yüzünden sıkıntılar yaşandı.
Son beş yılın en belirgin özelliği 2001 ile 2009 yıllarında değer kazanan TL’nin değer kaybetmesidir. 2012 den beri parasının değeri en çok düşen ülke oldu. Ama buna rağmen enflasyon istediğimiz kadar düşmedi. Türkiye ekonomisi fiyasko değil, dünyada fiyasko olan ülkelerin olduğunu ancak ülkemizin bu sıralamanın dışında. Afrika’daki ülkelerde bunun örnekleri var. Latin Amerika’da büyüdükleri halde irtifa kaybetmiş ülkeler vardır, Arjantin bunun en güzel örneğidir. Daha önce ekonomisi Kanada ile beraberken şimdi bizim ülkemizin altındadır.” Dedi.
“Televizyon Kanallarındaki Ekonomik Söylemlere İtibar Etmeyin, Zarar Edersiniz”…
Akat, 2003 yılından bu yana ürettiğimizden daha çok tüketen bir toplum haline geldiğimizi aktarırken “2012 de bu değişti. Son dönemde değişen büyüme hızı düşmesi oldu. Nedeni siyasidir. İç pazarın büyümediği görüldü. Bu süreç dövizle iş yapanlara yaradı. Turizm yapan yerler için iyi bir gelişme olmasına rağmen Rusya ile yaşananlar ve terörist eylemlerden dolayı can güvenliği endişesi nedeni ile turizm gelirlerinde de düşüşe neden oldu. TL değer kaybetmezse turist de gelmez, ihracat da verimli olmaz. Televizyonlarda ekonomik söylemlerde bulunanların görüşü kısıtlıdır. Onları dinlerseniz zarar edersiniz. Borsada iş yapıyorsanız kar edersiniz ama iş adamı iseniz bunlara pek itibar etmeyin. , MB her enflasyon düşecek şeklinde tahminde bulunduğunda enflasyon patlarken, her yükselecek tahmininde ise düşüşler yaşandı. Hatta bu durum bizim işimizi çok kolaylaştırdı. Türkiye’nin enflasyonu kadar güzel bir şey yoktur. Ben bayan kuaförlerini izlerim. Onlar kur yükselince zammı azaltırlar, dolar aşağı gittiğinde ise zam yaparlar. Çünkü dolar yükselince ekonominin kötüye gittiği hissine kapılarak zam yapmıyorlar” dedi.
“20174 Yılında Dolar 3,65 Ortalama İle Devam Eder”…
Devletin mali disiplini tekrar kazanması durumunda sistemin kendini toparlayacağını dile getiren ekonomist, akademisyen Asaf Savaş Akat, “yeni açıklanacak raporlarda bütçemiz düşük çıkacak. Bizim ne kadar zengin olduğumuzu biz zaten biliyoruz. Yavaşlamanın nedenini zamanında bulurlarsa tedbir almak mümkün olur. Turizm de hala belirsizlik var ama pek umut görmüyoruz Batıdan gelecek turistlerde hala düşüş var. Ama bu istanbul için başka, Antalya için başka Bodrum için daha başka olur. İşsizlik oranı bir süre daha düşmeye devam eder. Gerek büyümede gerek enflasyonda sürpriz beklemek lazım. Kur kökenli mali bir kriz olur mu? Bizim kriz anlarımız genelde kur kökenlidir. Mali çalkantı ihtimali var mıdır bunu öngörmek zor ama ben bunun olmayacağını iddia ediyorum. En fazla dalgalanma olur. Burada popülist bir siyaset yükselirse olumsuz bir durum olur. Benim kur ile ilgili tahminin 2017 yılı için Dolar’ın 3,65 3,70 civarında bir ortalama ile seyredeceği. İnsanımız kur yukarı çıkınca işlerin kötü gittiğini, kur aşağıya inince ise işlerin iyi gittiğini sanıyorlar. Esas ilginç olan ülkemizde dalgalı kurun olmadığının bir yerde kanıtı olan faiz dalgalanmasıdır. Çünkü bütün literatürünün ve deneyimlerimizin bize gösterdiği şey şudur ki faiz volatilitesi arttığında kur volatilitesi azalıyor, kur volatilitesi arttığında faiz volatilitesi azalıyor. Ancak Türkiye’de kur ve faiz birlikte gidiyor. Bu sebeple 2015’teki en büyük yanılgım faizde oldu. 2014 ve 2013’te de faizi bilemedim” dedi.
Asaf Savaş Akat, terör ve 15 Temmuz darbe girişiminin yanı sıra siyasi belirsizliğin de ekonominin kötüye gitmesinde önemli faktörler olduğunu söyledi. Akat “Terör ve 15 Temmuz darbe girişiminin yanı sıra siyasi belirsizlikte vatandaş parasını harcamak istemezken, firmalar da yatırımlarını kısıyor. Biz bunu 2008 sonunda da yaşadık.
Ekonomi yavaşlayınca vergileri düşürebilirsiniz, firmalara süspansiyon verebilirsiniz, faizi düşürebilirsiniz ama bunu da çok abartmamalısınız.” Dedi.