arena haber arena bodrum haber arena bodrum gazetesi bodrum haber bodrum haberleri bodrum gazeteleri bodrum yerel haber bodrum güncel haber bodrum gündemi bodrum haber siteleri bodrum kent haberleri bodrum sağlık bodrum eğitim bodrum asayiş bodrumspor bodrum güncel bodrum yerel gazeteleri bodrum belediyesi bodrum kaymakamlık bodrum devlet hastanesi bodrum kültür sanat haberleri bodrum ekonomi bodrum turizm bodrum gazeteleri
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Bodrum Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bodrum
Parçalı Bulutlu
6°C
Bodrum
6°C
Parçalı Bulutlu
Pazartesi Açık
12°C
Salı Açık
14°C
Çarşamba Açık
16°C
Perşembe Açık
16°C

Mazeretlerle kasabayı yönetemezsiniz..

9 Temmuz 2023 20:00
A+
A-

İlginç hikayesiyle birlikte 20. Yüzyılın başlarına damgasını vuran Cevat Şakir Kabaağaçlı bölümünü saymazsak, günümüz Bodrum’unun son dönem hikayesi; 

1967 Yılında Zeki Müren’in Bodrum’a yerleşmesinin ardından, 1974 yılında Muğla Valisi Özer Türk’ün öncülüğü ile inşa edilen AKTUR’un Ankaralı bürokratlar tarafından kurulmasıyla başlar.

Hikayenin son döneminin son bölümü de;

12 Eylül darbesinin sonrasında 1984 Yılında Cevat Bilgiç’in Bodrum Belediye Başkanı seçilmesiyle başlayan ve bugüne kadar geçen 39 yıldır.

7 Belediye başkanıyla yaşanılan ve yönetilen son bölümün ifadesi de masalların başındaki tekerleme gibidir adeta..

“Az gittik uz gittik dere tepe düz gittik, döndük bir de arkamıza baktık ki bir arpa boyu yol gitmişiz”

Az gidilip uz gidilen bu yolda Bodrum’a yol yürütenlerin kim olduğunu görev sürelerine göre bir hatırlayalım;

10 Yılı Mehmet Kocadon, 8 Yılı Mazlum Ağan, 7 Yılı Emin Anter, 5’er yıl Tuğrul Acar ve Cevat Bilgiç ve son 4 yılı da Ahmet Aras olmak üzere koca bir 39 yıl.

Önceki yazılarımın birinde ifade ettiğim bir cümlede şunu söylemiştim: “Herkes Bodrum’un hikayesini geldiği gün ile başlatır”

Bu sadece Bodrum’a sonradan gelip yerleşenler için geçerli değil bence. Bu durum; entegrasyondan ve ortak planlamadan uzak Bodrum’u yöneten belediye başkanları içinde geçerli.

Yukarıdaki tespite, merkezin dışında 10 belde belediyesi ve onları da yöneten gelmiş geçmiş onlarca belediye başkanı da dahil tabii ki..

Bodrum’un yerel yönetiminde erk kullanan, hikayesini yazan başkanların tamamına yakını, bu coğrafyanın çocukları sonuçta..

***

Son bölümün esas oğlanlarının yönettiği Bodrum Yarımadası’nda yapılan; ayrı ayrı imar planları, ayrı ayrı plan notları, ayrı ayrı alt yapı-üst yapı uygulamaları ve yorumları Bodrum’un engelleri olmuş.

Bu kadar birbirinden farklı aklın ve iradenin birbirinden ayrı yürüttükleri süreçlerin içinden çıkan “kargaşa ve düzensizlik durumu” Bodrum’un çaresizliği olmuş.

Yakın geçmiş zaman içerisinde, yani yaklaşık son 40 yıl içerisinde aldıkları kararlarla kasabanın hikayesini yazmış olanların; yaptıkları ettikleri – yapamadıkları edemedikleri Bodrum’un kaderi olmuş.

2014 yılında kentin gündemine giren Büyükşehir Belediyesi deneyimlemesi de hem Bodrum’un hem de Muğla’nın yaşadığı kaderin, tuzu biberi olmuş.

Neresinden tutarsanız tutun elinizde kalan bir kasaba ve kent var ortada..

Kasabalı; kötü yönetimlerin içerisinde daha az kötüsüyle avunup, keşke o kalaydı diyecek hale gelmiş.

Yapılan iyi işler yok mudur? Vardır elbette.. Ama genele sirayet etmiş o kadar çok olumsuz sonuç var ki, insanın aklına gelmekte zorlanıyor iyi olan sonuçlar.

Neyse deyip geçmek istiyoruz ama olmuyor..

***

80’li yıllarda Turizmin yüksek geliri ve sermaye ile buluşan fakir Bodrum’un içinden çıkardığı yöneticiler; hızla gerçekleşen rantı-zenginleşmeyi doğru yönetemeyerek, ortaya “eciş bücüş” hikayesi olan bir kasaba çıkarmışlar.

Kızmamak lazım.. Yaptığım durum tespiti. Olan bitenin mimarı ben değilim.

Diğer taraftan sermayeye, hükümete, dış mihraklara çok da suç bulmamak lazım..

Yetkiyi elinizde barındırırken kontrol edemediğiniz, zaman zamanda el ele yürümeyi tercih ettiğiniz güçler, günü gelince bileğini büker, elini de öptürür.

Ve kaçınılmaz son, işgalle sonuçlanır.

Anekdot basit; dün sahibi olduğunuz arsalara, bugün kurulan tesislerin bekçisi olursunuz.

Bu yazdıklarım can sıkıcı ama bazı istisnalar dışında durum bundan ibaret.

Sonuç; İçinizden çıkanlarla bu kasaba iyi yönetilememiş, yönetilemiyor.

Belki de Mart 2024 yerel seçimleri, bu kasabayı yönetmek şansını bulacağınız son seçim olacak.

Şapkanızı önünüze koyup, düşünmenin zamanını kaçırmayın..

Belediyeler “mazeret, yine mazeret, yeni mazeret, bitmeyen mazeret ve sağlıksız ihtiraslarla” yönetilemez..

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.