Bodrum’un Turgutreis Mahallesinde Mayıs sonu itibariyle hatalı park eden araçlar trafik ekipleri tarafından çekilmeye başlandı.
Bu vaziyetin yazıya konu olma sebebini, birkaç yönden ele almak gerekiyor kanımca.
Konunun önem arz etmesinin birincil sebebi : Turgutreis’te ilk defa uygulanıyor olmasından kaynaklı. Peki neden çekiliyor bu araçlar? Yaya geçidine, durak önüne, kavşak içlerine ve engelli giriş – çıkışlarına park ettikleri için. Yıllardır, bu kural ihlallerini kolluk kuvvetlerine, ilgili birimlere bilirseniz dahi, sizden, şikayete konu olan aracın plakası isteniliyor ve sanırım plaka üzerinden, kayıtlı bilgi mucibince araç sahibine ulaşılıp, aracın çekilmesi isteniliyordu. Böyle olunca ise, cezai müeyyide ile karşılaşmayan şikayete konu araç sahibi, caydırıcı bir uygulama ile yüzleşmemesinden kaynaklı ve belki rahatlığıyla, görgüsü ve hassasiyeti oranında trafikte seyrine devam ediyordu.
Trafikten doğan hak ihlali sebebiyle, iki kere kolluk kuvvetleri aracılığıyla şikayette bulunmuşluğum vardı. Adli makamlar takipsizlik vermişti. İşte tam burada, hak ihlalleri hususunda devletin mağdur olanın hakkını koruması adına, tersinden bir örnek vermek istiyorum. Sanırım 4-5 yıl önceydi. Bodrum’un üst düzey bürokratlarından birinin eşinin aracına motosikletli kurye çarpınca, Bodrum genelinde, özellikle motorize ekipler tarafından, deyim yerindeyse “sürek avı” başlatılmıştı. Dezavantajlı bir birey trafikte uğradığı haksızlığı adli makamlara taşıyor, takipsizlikle sonuçlanıyor : üst düzey bir devlet memurunun eşinin aracına motosiklet çarpıyor, ancak o zaman cezai müeyyideler ve kontroller sıklaşıp, gereğince uygulanıyor. Aksettirdiğim bu olayda işin ele alınış ve samimiyet boyutunu okurun takdirine bırakıyorum.
Birkaç kez yerel basında haber yaptığım için, Turgutreis’te vuku bulan araç çekme uygulamasının, elverdiğince takibatını yapıyorum. Özellikle Mehmet Hilmi caddesi üzerinde yaya geçidi, durak önü ve kavşak içlerine park eden araçlar, trafik ekipleri tarafından fotoğraflanıp, kesilen cezanın ardından çekici marifetiyle yediemin parkına çekiliyor. Burada yaşayanların ve misafirlerin alışık olmadığı bu hal, çeşitli serzenişlere konu oluyor. Yapılan haberlere yapılan yorumlardan yola çıkarsak: “Önce araçlara park alanları belirlensin, gelen turistleri ürkütmemek lazım, bir ensesi kalına denk gelirlerse bu uygulama sona erer…” diye uzayıp giden şekilde konuyu ele alış ve bakış açılarına rastladım.
Bodrum’da park yeri sorunu elbet mevcut ama, bu, araç sahiplerinin başkalarının hakkını gasp edercesine kural ihlali yapmasına gerekçe değil. Konu hakkında yapılan yorumların bazısı, elma ile armudu toplama ile elde edilen sonucu, çıkarım olarak ele almaya yol açıyor dolayısıyla. Kamuoyu oluşturup, demokratik yollardan Bodrum’un kronik sorunlarından olan “Park yerlerinin yetersizliğini” ele almak daha yerinde olur. Zira, çekilen araçlar, yayaların, dezevantajlı grupların hakkını gasp ediyor ve oransal olarak yüzdeye vurulduğunda çok yer tutmuyor.
Trafikte toplumsal yaşam kalitesini belirleyen tutumlar medeniyetin göstergesidir. Görevini yapan memurlara tepki göstermek ve tanıdık “ensesi kalın” diye tabir edilen zümre ile etki alanı oluşturmaya çalışmak, gayr-ı medeni tutumlardır.