Bodrum, eşsiz doğal güzellikleri ve tarihi mirasıyla Türkiye’nin en değerli turizm destinasyonlarından biridir.
Antik çağlardan beri birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Bodrum, tarihi yapıları, arkeolojik alanları ve doğal güzellikleriyle dünya çapında tanınmaktadır.
***
Ancak, son yıllarda Bodrum’un bu değerli mirası, rant uğruna tahrip edilmektedir. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un Bodrum’daki SİT alanında gerçekleştirmek istediği otel projesi, bu durumun en çarpıcı örneklerinden biridir.
Bakan Mehmet Nuri Ersoy’a ait Ersoy Otelcilik Şirketi, Bodrum’un Çiftlik Mahallesi Adayalı mevkiinde 124 bin metrekarelik alanda 325 odalı ve 750 yatak kapasiteli 5 yıldızlı bir otel kurmayı planlamaktadır. Proje alanı, 2’nci derece doğal SİT ve 3’üncü derece arkeolojik SİT özelliklerine sahiptir.
Bu alanda Hellenistik döneme ait kule yapısı ve tescilli eserler bulunmaktadır. Aynı zamanda, proje sahasında Kissebükü arkeolojik deniz alanı yer almakta olup, bölge tarihî ve kültürel değerlerle doludur.
***
Bu projeyle birlikte Bodrum’un tarihi ve doğal mirası, vahşi sermaye tarafından yok edilme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Tarihi SİT alanında gerçekleştirilecek otel projesi, bölgenin doğal ve kültürel yapısını bozacak ve geri dönülmez zararlara yol açacaktır.
Projede kaç ağacın kesileceğine dair bilgi yer almamaktadır, ancak bölgenin doğal yapısına büyük zarar vereceği kesindir.
***
AKP hükümeti döneminde, Bodrum’un doğal ve tarihi alanları, rant uğruna sermayeye peşkeş çekilmektedir. Adeta sembolik bir bedelle, imar izinleri verilerek Bodrum’un eşsiz kıyıları ve doğal alanları yok edilmektedir.
Bu durum, doğayı ve tarihi mirası koruma altına almak yerine, tamamen sermayenin çıkarlarına hizmet eden bir yönetim anlayışının sonucudur.
***
Kültür ve Turizm Bakanı olarak Mehmet Nuri Ersoy’un, tarihi ve doğayı koruma yükümlülüğü bulunmaktadır. Ancak, bakanlığın politikaları aksine, tarihi ve doğal mirası yok etmeye yönelik projelere imza atılmaktadır.
Bu durum, tarih ve doğa koruma sorumluluğunun yerine getirilmediğinin açık bir göstergesidir.
***
Bodrum halkı ve çevreciler, bu tür projelere karşı hukuk çerçevesinde mücadele etmektedir. Daha önce mahkemeler tarafından defalarca durdurulan projeler, halkın kararlı direnişi sayesinde püskürtülmüştür.
Ancak, hükümet ve sermaye işbirliği ile bu tür projeler yeniden gündeme getirilmektedir.
***
Bodrum’un tarihi ve doğal mirasını korumak, sadece Bodrum halkının değil, tüm Türkiye’nin sorumluluğudur. Doğanın ve tarihin sermaye uğruna yağmalanmasına karşı hep birlikte sesimizi yükseltmeli ve bu tür projelere karşı durmalıyız.
Tarihi ve doğal mirasımızı korumak için hukuk mücadelesine devam edilmeli ve toplumun tüm kesimleri bu konuda bilinçlendirilmelidir. Bodrum’un tarihi ve doğal zenginliklerini gelecek nesillere aktarmak için şimdi harekete geçme zamanıdır.