Bodrum’un “su sorunu” yerel gündemin en tepesindeki yerini korumaya devam ediyor.
Vatandaşın; sosyal medya, basın ve STK’lar üzerinden yaptığı eleştirilerin, sorgulamaların ve suçlamaların önemli bölümü, kasabanın büyük dilimi olan sol tarafından..
Bodrumluyu inim inim inleten sorun, DSİ ve MUSKİ üzerinden farklı bakış açıları üzerinde giderek yoğunlaşan oranda tartışılırken, kasabanın sağından tık yok.
Başka bir deyişle, su sorunumuzla ilgili “taştan, kayadan ses geldi AK Parti’den ses gelmedi” diyebiliriz rahatça..
***
Ben DSİ, MSİ anlamam bu sorunun muhatabı sizsiniz ve çözmek zorundasınız diyerek, MUSKİ ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’e yüklenen Bodrumlu vatandaşın karşısında; CHP; İl Başkanı Hüseyin Erol, milletvekili Süreyya Öneş Derici, İlçe Başkanı Tuna Işın, belediye başkanları, siyasileri ve bürokratlarıyla meydanda konuyu sahipleniyor, tartışıyor.
Soruna sorumluluk alanında olmamasına rağmen, günün şartları nedeniyle müdahale etmek zorunda kalan DSİ’nin eline yüzüne bulaştırdığı, yaptığı eksik ve yanlış işlerle ilgili, hükümet kanadından tık yok.
Kullandığı malzeme, süreci denetleme ve iş kabulü konularında yaptığı eksik ve yanlış tercihler nedeniyle, Bodrum’da su sorununun kronik hale gelmesine sebep olan DSİ ve bu kurumun erkini kullanan AK Parti, sorunu sahiplenmelidir.
AK Parti’nin; İl Başkanı Gültekin Akça, bölgeye hakimiyeti ve turizmci olması nedeniyle milletvekili Kadem Mete, Bodrum İlçe Başkanı Hacı Dalda, partinin siyasileri ve bürokratlar konuya çözüm üretilecek katkıyı da ortaya koymalıdır.
Çünkü sorun “su”.. Biyolojik olarak Dünya’daki yaşamının devamlılığı için ilk şart.
Yani sağından da baksan solundan da baksan, siyaset üstü bir durum.
***
29 Ağustos 2023 Salı günü yapılan usul ve içerik açısından birçok eleştiri alan ‘Bodrum Halk Meclisi’nin ilk maddesi olan ‘su’ uzun tartışmalara neden oldu.
Toplantıda, DSİ’nin projelendirip uyguladığı su isale hattının kullanıcısı olan MUSKİ, hattın iyileştirilmesi, tamirat ve bakımı, kullandığı su basınç tercihleri ve personel konuları başta olmak üzere birçok konuda ağır eleştirilere maruz kaldı.
Konunun diğer muhatabı olan DSİ ile ilgili sorunlar, sorular ve iddialar hala havada asılı vaziyette kurumsal ve siyasi muhatabını bekliyor.
Yaklaşmakta olan yerel seçimlerinde en önemli siyasi malzemesi olacağına inandığım ‘su’ dün CHP Bodrum İlçe Başkanlığında yapılan toplantının da ana konusuydu.
CHP’nin il ve ilçe örgütü yöneticilerinin tam takım olarak bulunup, değerlendirme yaptığı toplantıda; Muğla Milletvekili Süreyya Öneş Derici, konuyu TBMM’nin gündemine de taşıdığı açıkladı.
İdari ve teknik açıdan tartışılan ‘su’ konusu zaman zaman hamasi siyaset malzemesi halini alsa da, konuşmaların arasından çekip aldığım en önemli tespit, konunun siyaset üstü olduğu saptamasıydı.
CHP’de siyaset üstü değerlendirme boyutuna gelen Bodrum’un su sorunu, AK Parti teşkilatlarından ve DSİ’den cevap ve karşılık bulmalıdır.
***
Farklı siyasi bakış açıları; toplumun ihtiyaç ve beklentilerine farklı yöntemlerle çözüm ve uygulamalar ortaya koyabilir.
Anlarız, saygı duyarız.. Sonuçta düşünsel düzeyde siyasi rekabetin sonucu kaliteli yaşam getirir beklentisiyle..
Sonuç alınamayacak, sürüp giden ve bıktırıcı olan bu ‘kayıkçı kavgası’nin hikayesini anlatarak sonlandırayım yazımı..
“Eskiden istanbul’da Eminönü – Karaköy arasında yolcu taşıyan kayıkçılar, müşteri beklerken kendi aralarında kavgaya tutuşurmuş. Durup dururken çıkan kavgada sesler yükselir, kürekler havaya kalkar, sağa sola savrulurmuş.
Çıkan kavgalarda kayıkçıların etraflarına toplanan halktan bazılarının kafasına kürekler iner, ama kürekler ne hikmet ise kavga eden kürekçilerin hiçbirinin başına değmezmiş.
Bu düzmece kavgalar daha sonra denizden karaya taşınmış. Yankesiciler, Yeni Camii önünde kayıkçı kavgası benzeri düzmece kavgalar ile halkı çevrelerine toplayıp, yurdum insanını soymayı adet edinmiş.”
Teşbihte hata olmaz..