Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, toplumumuzun en derin yaralarından biridir.
Bu tür olaylar, yalnızca bireysel mağduriyetler yaratmakla kalmaz, aynı zamanda toplumun sağlık hizmetlerine olan güvenini de sarsar. Sağlıkta şiddet, hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının can güvenliğini tehdit ederken, hastaların da nitelikli sağlık hizmeti alma hakkını tehlikeye atar.
Bu acı gerçeğin son örneği, Muğla’nın Bodrum ilçesindeki Ortakent 12 Nolu Aile Sağlık Merkezinde yaşanmıştır.
Kalp pili bulunan Aile Hekimi Dr. Mustafa Hürkal Tezvar, misafir hasta ve hasta yakını tarafından darp edilmiştir.
Yaşanan bu üzücü olayın ardından fenalaşan Dr. Tezvar’ın kalbi durmuştur.
İlk müdahalesi aynı sağlık merkezinde çalışan meslektaşları tarafından yapılan Dr. Tezvar, hızla Acıbadem Hastanesine kaldırılmıştır ve şu an yoğun bakımda yaşam mücadelesi vermektedir.
Bu tür olayların toplumsal yankıları oldukça derin ve geniş kapsamlıdır. Sağlıkta şiddet, sadece bireyleri hedef almakla kalmaz, toplumun sağlık hizmetlerine olan inancını ve güvenini de zedeler.
Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının maruz kaldığı bu şiddet olayları, onların moral ve motivasyonunu ciddi şekilde olumsuz etkilerken, aynı zamanda sağlık hizmetlerinin kalitesini de tehlikeye sokmaktadır.
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, toplum sağlığına yönelik ciddi bir tehdit oluşturmakta ve sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliğini tehlikeye atmaktadır.
Bu olaylar, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal koşullardan bağımsız düşünülemez.
Ekonomik gidişatın kötüye gitmesi, vahşi sermayenin etkisiyle artan gelir adaletsizliği ve yoksulluk, bireyleri daha da çaresiz ve öfkeli hale getirmektedir. AKP Hükümetin gerilim ve kutuplaştırma politikaları, toplumda hoşgörü ve anlayışın azalmasına, yerine şiddetin ve çatışmanın artmasına neden olmaktadır.
Bu ortamda, sağlık çalışanları gibi hayati öneme sahip meslek gruplarının güvenliği ciddi anlamda tehlikeye girmektedir.
Sağlık çalışanlarının güvenli bir çalışma ortamına sahip olmaları, hem sağlık hizmetlerinin etkinliği hem de toplumun genel sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır.
Bu nedenle, sağlıkta şiddetin önlenmesi için toplumun tüm kesimlerinin iş birliği yapması gerekmektedir.
Yasaların caydırıcılığı artırılmalı, sağlık çalışanlarının çalışma koşulları iyileştirilmeli ve toplumda sağlık çalışanlarına yönelik saygının yeniden tesis edilmesi sağlanmalıdır.
Ayrıca, hükümetin kutuplaştırıcı politikalarına son vererek toplumsal barış ve huzuru yeniden inşa etmeye yönelik adımlar atılmalıdır.
Dr. Mustafa Hürkal Tezvar ve onun gibi fedakar sağlık çalışanlarına yapılan bu haksızlıklar karşısında sessiz kalmamalıyız. Sağlıkta şiddetin sona erdiği, daha güvenli ve huzurlu bir çalışma ortamının sağlandığı bir gelecek için hep birlikte mücadele etmeliyiz.