Yunanistan’ın Santorini Adası’nda yaşanan deprem fırtınalarına dikkat çeken CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle 6 soru yöneltti
ARENA HABER – CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, deprem fırtınasının bölgedeki aktif volkanik yapıyla bağlantılı olabileceği yönündeki değerlendirmelere dikkat çekerek, Türkiye’nin Ege kıyıları için de risk oluşturabileceği tartışmalarını gündeme getirdi.
Özcan, Muğla’nın yüzölçümlerinin tamamının 1. Derece deprem bölgesinde yer alan illerden birisi olduğunu hatırlatarak, “Ege Bölgesi’nde iktidar tarafından ciddi bir tedbir alınmıyor” dedi.
“Çeşitli uzmanların görüşlerine göre, Ege Bölgesi’ni etkileyecek büyük şiddetli bir deprem ve tsunami riski mevcut gelişmeler ışığında çok yüksek değildir.” tespiti durumun ciddiyetini ortadan kaldırmaz diyen Özcan, “Olası bir yanardağ patlaması sonrası, havaya yayılan küllerin, rüzgarla birlikte kıyılarımıza taşınması çeşitli açılardan riskli durumlar oluşturması mümkündür” dedi.
Özcan’dan Bakan Kurum’a 6 soru
- Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat Depremleri’nden çıkarılan dersler ışığında son 2 yılda, 1. derece deprem bölgesi Muğla’da ne gibi ek önlemler alınmış, depreme direnci arttıran hangi politikalar hayata geçirilmiştir? Bu politikalar için harcanan bütçe ne kadardır?
- Muğla’nın deprem risklerine yönelik, uzun vadeli, bilimin gereklerini önceleyen bir mücadele stratejisini hayata geçirdiğinizi, bu stratejiye uygun kamu politikaları ürettiğinizi düşünüyor musunuz?
- Muğla’da başta hastaneler ve okullar olmak üzere kamu binalarının depreme direnci açısından risk durumunu belirleyen son çalışma ne zaman yapılmıştır? Bu çalışma doğrultusunda atılan adımlar nelerdir?
- Muğla’da enerji ve iletişim alt yapısının depreme dayanıklılığını ölçen son çalışma ne zaman yapılmıştır? Bu çalışma doğrultusunda atılan adımlar nelerdir?
- Santorini Adası çevresindeki deprem fırtınası sonrasında deprem ve tsunami riski ile ilgili ivedilikle bir tedbir alınmamasının nedeni nedir?
- Santorini’de olası bir yanardağ patlaması sonrası, havaya yayılan küllerin, rüzgarla birlikte kıyılarımıza taşınması hangi açılardan tehlike oluşturmaktadır? Bu tehlikelere karşı bir tedbir alınmış mıdır? Alınmadı ise bunun gerekçesi nedir?