CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Bodrum’da düzenlediği mitingte, bir grup şoför esnafının Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’ü protesto etmesinin yankıları devam ediyor.
Olay, Bodrum’dan çok Muğla’da tartışılıyor!.. Siyasi kulislerde, protestonun, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’a fatura edileceği konuşulduğu iddiasını gündeme getiren Muğlalı gazeteci Nejat Altınsoy, tartışma yaratacak bir yazı kaleme aldı.
Nejat Altınsoy, Muğla Kent Gazetesi’ndeki köşesinde şunları yazdı:
Bodrum’da CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun düzenlediği mitingte bir grup şoför esnafının Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’e yönelik protestosu Mehmet Kocadon’a fatura edilmek üzeredir.
Henüz fatura edilmiş değilse de gidişat o yöndedir.
Protesto sonuçta Kocadon’a fatura edilecek gibi görünmektedir.
Zira Yarımada basınında çıkan bazı haber ve köşe yazıları, ötesinde sosyal medyada yer alan görüşler faturanın Kocadon’a kesileceği yönündedir.
Bu konuda çeşitli iddialar havada uçuşmaktadır.
CHP’li bir belediyenin ev sahipliğinde, CHP Genel Başkanının katıldığı bir etkinlikte CHP’li büyükşehir belediye başkanının protesto edilmesi kabul etmek gerekir ki ‘haklıdır haksızdır’ tartışmasının ötesinde siyasi bir krize yol açmıştır.
Sonuç itibariyle ortada protestonun yol açtığı siyasi bir kriz mevcuttur.
Yani CHP yerel örgütleri de bu krizi istemeseler de kucağında bulmuştur.
Bize göre bu süreçte kimsenin topa girmemesinin (!) bu konuda bir açıklama yapmamasının nedeni ortadadır.
Bu süreçte sorular ve iddialar yanıtsız kalmış, kimseden krize yönelik ‘tık’ ses çıkmamıştır.
Elbette siyasi krizler karşısında görüş bildirmek herkesin harcı değildir.
Zira krizler karşısında görüş bildirmek ‘sepet-pamuk’ ilişkisiyle doğru orantılıdır.
İnsan kaynağının kuruduğu, gazal olduğu, ötesinde itibarsızlaştığı siyaset herkesinde bildiği gibi; farklı siyasi partilerin rekabetiyle yol alan bir müessesedir.
Bodrum’da protestonun yol açtığı siyasi kriz seyrini; farklı siyasi program ve görüşler üzerinden yapan yerel siyasetin elini kolunu bağlamış, ağzını da mühürlemiş durumdadır.
Farklı çatıların rekabeti olarak nitelendirilen siyaset; aynı çatı altında meydana gelen krizle ne yapacağını bilemez noktaya gelmiş ve tıkanmış durumdadır.
Siyasetteki tıkanmanın devam etmesi durumunda protestonun faturası Kocadon’a çıkarılacaktır.
Bu son derece açıktır.
İddialara göre krizin asıl sahipleri; ulaşımda dönüşüm sürecinde yaşanan sıkıntılar sonrasında diyaloğu reddeden, işaret parmağını birbirine sallayarak tehditte bulunanlardır