Arena Bodrum Haber-Muğla Cumhuriyet Başsavcı Vekili Alicenk Düzgün tarafından yapılan itiraz dilekçesinde, Adli Tıp Kurumu raporlarında, sanık Cemal Metin Avcı’nın maktul Pınar Gültekin’i yakarak öldürmesine rağmen, koşullarının oluşmadığından bahisle “Canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürmeye” ilişkin tatbikine yer olmadığına karar verildiği hatırlatıldı.
İtiraz dilekçesinde Adli Tıp Kurumu raporlarına vurgu yapılarak, açıklanan raporlar bağlamında, ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak düzenlenen haksız tahrik oluşma durumları neler olabileceği anlatıldı.
Sanık Avcı’nın haksız tahrik hükümlerinden yararlanabilmek amacıyla aşamalarda sürekli değişen ve çelişen savunmalar yaptığı vurgulanan dilekçede, yapılan tüm araştırmalara rağmen delillere ulaşılamayan kurgusal ve soyut iddialar ileri sürüldüğüne yer verildi.
Dilekçede sanığın iddialarının dosyada delillendirilmediği, maktulün mahkemece kabul edilen bu haksız eylemi ile sanık Avcı’nın öldürme eyleminin vahamet düzeyleri arasında açık bir oransızlık bulunduğu nedeniyle eksik ceza verildiği ifadeleri kullanıldı.
Sanığın kardeşi Mertcan Avcı’nın da olay yerine geldiği saatlerde varildeki yangının devam ettiği, Mertcan Avcı’nın bir süre ağabeyi ile ve onun ayrılmasından sonra da tek başına olay yerinde kaldığı hatırlatılan dilekçede, maktulün yakıldığı varili bu süre zarfında hakimiyeti altına alan sanık Mertcan Avcı’nın bu yangını önleyecek, sonlandıracak veya ağabeyini engelleyecek hiçbir eylemde bulunmayarak suçun icrai hareketlerine katıldığı vurgulandı.
– Başsavcılık Avcı’nın kardeşinin de beraat kararına itiraz etti
Kardeş Avcı’nın bu andan itibaren ağabeyinin “canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme” suçuna iştirak ettiği sübuta ermesine rağmen, sanık Mertcan Avcı’nın olay yerinde kaldığı süre boyunca varilde ne yakıldığını görmediğine ve bununla hiç ilgilenmediğine, ağabeyinin bozulmuş kokoreçleri yaktığına ilişkin sözlerine inandığına, bunu hiç sorgulamadığına dair savunmalarına itibar edilerek “canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürmeye iştirak” ve “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçlarından beraatına karar
verilmiş olmasının usul ve esas yönünden kanuna aykırı bulunduğundan kararın bu gerekçelerle kaldırılması talep edildi.
Bu kapsamda Cumhuriyet Başsavcılığı, dilekçede, sanık Cemal Metin Avcı’nın “haksız tahrik altında tasarlayarak kasten öldürme” suçundan verilen mahkumiyet kararının ve sanık Mertcan Avcı hakkında, “canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürmeye iştirak” ve “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçlarından verilen beraat hükmünün usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle istinafa başvuru yaptı.
– “Dilekçede haksız tahrik koşullarının oluşmadığı ifade edilmiştir”
Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, AA muhabirine, mahkemenin kararının Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı mütalaasının aksine çıktığını söyledi.
Bu nedenle başsavcılığın istinaf dilekçesi verdiğini belirten Epözdemir, “Bugün de gerekçeli istinaf dilekçesi yazılmış burada haksız tahrik indirimi uygulamanın hukuken mümkün olmadığı, dilekçede haksız tahrik koşullarının oluşmadığı ifade edilmiştir.” dedi.
Her iki sanığa da verilen cezanın az olduğundan bahseden Epözdemir, şunları kaydetti:
“Dilekçede, hem Mertcan Avcı hem Cemal Metin Avcı bakımından nitelikli kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi gerekirken Mertcan Avcı’ya beraat kararı verilmesi, Cemal Metin Avcı’ya da haksız tahrik durumunun uygulanması ve aynı zamanda canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme hükümlerinin uygulanmaması nedeniyle karar istinaf edilmiş her iki sanık bakımından da ağırlaştırılmış müebbet talep edilmiştir. Biz de gerekçeli istinaf dilekçemizi hazırlıyoruz. En kısa zamanda istinaf mahkemesine vereceğiz.”
Muğla’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in öldürülmesiyle ilgili davada ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılan sanık Cemal Metin Avcı’nın cezası, uygulanan haksız tahrik indirimiyle 23 yıla düşürülmüştü. Mahkeme, davada yargılanan Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı ve diğer sanıkların beraatına hükmetmişti.
MUĞLA (AA)