MHP Muğla Milletvekili, 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Üyesi Mehmet Erdoğan, 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Çalışmaları Hakkında TBMM’de bir basın toplantısı düzenledi.
Komisyonun üç ay süren çalışmaları çerçevesinde çok değerli bilgilere ulaştığını söyleyen Erdoğan, “Ancak komisyon maalesef nihai hedefe ulaşmak adına etkin bir şekilde çalıştırılmamıştır.” diye konuştu. Erdoğan, açıklamasında, Darbe Komisyonu’nun araştırma sürecinde önüne çıkarılan ‘engel’lerden söz etti.
İşte MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan’ın o açıklaması:
Komisyonun ilk gününde, çalışmalara başbakanlığın sunacağı kapsamlı brifing ile başlanılmasının faydalı olacağını ifade ettik. Ancak günler sonrasında Başbakanlık aklımızla alay eden bir brifing verdi.
Dinlenecek kişilerin öncelik sıralamasına göre dinlenilmesi gerektiğini ifade ettik. Esas dinlenilmesi gereken isimlerin dinlenmesinden sonra, alınan bilgilere göre diğer dinlenecek isimlerin belirlenmesi gerektiğini söyledik. Ancak mutlaka dinlenmesi gereken isimler dinlenmeden komisyon çalışmalarını sonlandırdı.
Komisyon olarak haftanın 3 günü çalışma kararı alınmasına rağmen bazı haftalar 1 gün dahi çalıştırtılmamıştır.
MİT Müsteşarı Hakan FİDAN ve Genel Kurmay Başkanı Hulisi AKAR’ın bütün ısrarlarımıza rağmen komisyona çağırılmaması sebebiyle darbe girişiminin yaşandığı gün veya öncesinde devletin herhangi bir birimine veya üst düzey yöneticisine bir ihbarın gelip gelmediğine bile netlik kazandırılamamıştır. O gece karanlıkta kalmıştır.
BYLOCK kullanan üst düzey bürokratların ve siyasilerin listesinin MİT tarafından komisyona iletilmesini talep ettik. Ancak bu talebimiz;
Komisyon divanı tarafından adli soruşturmanın sürdüğü gerekçesiyle yerine getirilmedi. Hâlbuki süren bir adli soruşturma idari bir soruşturmaya engel teşkil edemez. Bu durum 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili maddelerinde açık bir şekilde ifade edilmiştir.
Üst düzey bürokratların ve BYLOCKCU siyasilerin listelerinin komisyonumuza bildirilmesi talebimizin yerine getirilmemesi gerekçelerinden bir diğeri olan “kişisel verilere girilmemesi” gerekçesi de temeli olan bir gerekçe değildir.
BYLOCK, FETÖ terör örgütüyle iltisakı gösteren somut bir veridir. Dolayısıyla bu kişilerin açıklanmasının kişisel verilerin kullanılması bakımından hukuki bir sıkıntı yaşatmayacağı açıktır.
MİT her kuruma kendi mensuplarının BYLOCK listesini göndermiştir. Bu çerçevede MİT siyasilerin ve üst düzey bürokratların da listesini pekâlâ ayrıştırarak komisyonumuza gönderebilirdi. Bu da bizim hedefimize ulaşmamız için yeterliydi.
Alt kademedeki BYLOCK kullanıcılarının tutuklandığı bir dönemde üst kademedeki bürokratların ve siyasetçilerin kimliklerinin ve listelerinin açıklanmaması anlaşılır bir durum değildir!
NEDEN ENGELLENİYOR?
Mehmet PARTİGÖÇ, Mehmet DİŞLİ ve Akın ÖZTÜRK gibi darbe girişiminin en önemli aktörlerinin dinlenilmesi yine adli soruşturma gerekçe gösterilerek, komisyon başkanlığı ve AKP’li komisyon üyelerinin oylarıyla engellenmiştir. Bu durum;
Darbe başarılı olsaydı siyasi ayağın kimlerden teşekkül ettirileceğinin ortaya çıkarılmasını engellemiştir.
Darbe bildirisinin altında ismi bulunan Yurtta Sulh Konseyi’nin kimlerden oluştuğunun öğrenilmesi engellemiştir.
Darbe girişiminin ardında bulunan dış desteklerin kimlerden ve hangi uluslararası kuruluşlardan oluştuğunu öğrenmemizi engellemiştir.
Bu tutum FETÖ üyelerinin yurt dışında kimlerle bağlantıda olduğuna ilişkin bilgilere ulaşmamızı engellemiştir.
Bilgi ve belge talepleri kapsamında 86 kişi ve kuruma yazı yazılmış ancak 4’te 1’inden cevap gelmemesine rağmen hukuken var olan komisyonun çalışmalarını 1 ay uzatma hakkının da kullanılmayarak gelecek cevapların değerlendirilmesinin önüne geçilmiştir.
Komisyonun maksadı yaşanan acıları ortaya çıkarmaktan ziyade bundan sonra benzer acıların yaşanmasının önüne geçmektir.
Darbe girişimi öncesi belediyelerden FETÖ’ye ciddi kaynak aktarıldığı kamuoyunun malumudur. Ancak komisyonumuzun çalışmaları içerisinde Belediyelerle ilgili hiç bir işlem ve araştırma yapılmamıştır. Belediyelerdeki FETÖ yapılanmalarıyla ilgili hiçbir çalışma sürdürülmemiştir.
Özerk bütçeye sahip üniversiteler üzerinden FETÖ’ye kaynak aktarıldığı, FETÖ mensuplarına ciddi kadrolar kullandırıldığı, akademik ünvanlar verildiği, yurtdışı kadroların FETÖ mensuplarına tahsis edildiğine dair kamuoyunda ciddi iddialar bulunmaktadır. Ancak komisyonumuz tarafından bu konunun üzerine de gidilmemiştir.
Elbette yapılan çalışmalar sayesinde komisyonun kurulma amacına yönelik birçok değerli bilgiye de ulaştık. Milliyetçi Hareket Partisi olarak önümüzdeki günlerde muhalefet şehrimizde bunlara da değineceğiz. Bundan sonra neler yapılması gerektiğine dair de açıklamalarımızı yapacağız.”