Okul öncesi eğitimle ilgili bilgiler veren Kartanesi Anaokulu kurucusu Elvan Bilgin; “Çocuklar gerçekten çok bilinçliler. Birçok uzman der ki, o yaştaki bir çocuk nasıl pandemiyle ilgili önlemleri alıyor. İnanın, yetişkinlerden daha tedbirliler. Mesafeye dikkat ederek birbirlerini uyarıyorlar, el yıkama sürelerini sayarak gerçekleştiriyorlar. Tedbire uymayan yetişkinlerin çocuklardan alacağı çok fazla ders var. Üzüldüğüm nokta, okul öncesi yaşamın sihirli yıllarıdır telafisi mümkün olmayan yıllardır. Bu yaş grupları okul öncesinde uzaktan eğitime çok uygun olmadığı için yüz yüze eğitim alması gereken bir dönemdir. Ailelerin çekincelerini anlıyor ve saygı duyuyoruz. Ancak gerçekten bu dönemde okullarını açan herkes sizin çocuklarınızı kendi çocuklarıyla aynı yere koyuyor ve canla başla çalışıyorlar. Bütün ailelere, çocuklarını güvendikleri okul öncesi kurumlara emanet etmesini öneriyorum. Dünyada da okul öncesi kurumlar ve ilkokullar birçok yerde açık. Bu okulların ülkemizde de gerekirse tedbirlerin artırılarak açık tutulması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Çocukların pandemi sürecinde daha çabuk adapte olma sebebinin, anne ve babaya güven olduğunu belirten Uzman Pedagog Bahar Atvar, “Küçük yaş çocuklarda ‘Anne ve babam dış dünyada olan her şeyden beni korur’ algısı var. Bu uyum buradan geliyor aslında. Çocuk, ‘benim için iyi olanı annem babam yapar’ düşüncesine sahip, onları taklit ederek modelliyor ve bu yapılması gereken bir şey diye düşünüyor. Yoksa okula gidemeyebileceğinin veya hasta olabileceğinin farkındalığı var” diye konuştu.
İşin hep fiziksel tarafını düşünüldüğünü ama psikolojik açıdan da büyük riskler taşıdığını söyleyen Atvar, “2-3 yıl sonra belki de bu süreçte çocukların yaşadığı duygusal ve sosyal sıkıntılarla yüzleşeceğimizi kabul etmemiz gerekiyor. Çünkü okul öncesi dönem çok hassas. Çocukların, bakmaya, dokunmaya, hareket etmeye, dinlemeye ihtiyacı var. Ve bu kadar evde kalan bir çocuk hiçbir duyusunu kullanmamaya başlıyor. Bu duyular kullanılmadığı zaman çocuk anne ve babasının dışında duygu, jest, mimik görmüyor. Çocuğun duyguları anlamaya başladığı ve ailesi dışında olanlarla bağlantı kurduğu, duygusal gelişiminin en yüksek olduğu bir dönemde kendisi ve ailesi dışında hiçbir şey olmadığını düşünün. Duygusal ve sosyal gelişimle ilgili birkaç sene maalesef bu yaşanan sürecin etkilerini çocuklarımızın üzerinde göreceğimizi düşünüyorum” dedi.