Arena Bodrum Haber – Rezan Epözdemir, 9 maddelik başvuru dilekçesinde, şüphelilerin suç delillerini yok etmek, gizlemek ve değiştirmek suçunu işledikleri konusunda yeterli şüphe derecesine ulaşılmış olmasına rağmen haklarında Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazın ise Muğla 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedildiğini hatırlattı.
Epözdemir, suçun işlendiği konusunda yeterli şüpheye ulaşılmış olmasına rağmen itirazlarının reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu savundu.
Cinayet mahallinde tespit edilen DNA’ların suç delillerini yok eden, gizleyen veya değiştirenleri esaslı biçimde ortaya koyduğunu savunan Epözdemir, “İzmir Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda olay yerinde dört erkek ve bir kadın DNA örneklerine rastlandığı, bu DNA örneklerinden kadın olanla erkek olanlardan birisinin aralarında anne-çocuk ilişkisi olabileceği değerlendiriliyor.” ifadesini kullandı.
– “Kanun yararına bozma başvurumuzu yaptık”
Epözdemir, AA muhabirine, başından beri cinayetin tek başına işlenemeyeceğini, cinayet işlenirken ya da suç delilleri gizlenip, yok edilip, değiştirilirken başkaca aktörlerin olduğunu düşündüklerini söyledi.
Mert Can Avcı’nın da suç delillerini gizlemek, yok etmek ve değiştirmekten tutuklandığını hatırlatan Epözdemir, şunları kaydetti:
“Bunun dışında biz bu sürecin içinde kardeşin dışında baba, babasının ortağı ve annenin de olduğunu düşünüyorduk. Bunlarla ilgili olarak da savcılığa şikayetçi olduk. Çünkü olay yerinde, olay saatinde MOBESE kayıtlarıyla da sabit olduğu üzere oradan geçen arabalar var. Bu arabaları ortak kullanıyor, baba kullanıyor. Bu sabit. Cemal Metin Avcı suçunu kabul etmediği gün olay yerine gece vakti bu şüpheliler gitti. Savcılık bu şüpheliler hakkında takipsizlik kararı verdi. Bu karara Sulh Ceza Hakimliğine itiraz ettik. Sulh Ceza Hakimliği de ilginç bir şekilde itirazımızı reddetti. Bu karar İstinaf ve Yargıtay Temyiz yoluna kapalı. Biz Sulh Ceza Hakimliğinin kararına karşı Adalet Bakanlığı nezdinde kanun yararına bozma başvurumuzu yaptık. İç hukukta başka da yol yoktu. Olağanüstü kanun yolu olarak buna başvurduk. Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma talebimizle ilgili müspet bir değerlendirme yapacağını düşünüyoruz.”
– Olay
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin (27), 16 Temmuz’da Akyaka Mahallesi’nde yalnız yaşadığı evinden ayrılmış, aynı gün ablasıyla telefonla görüştükten sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı.
Ailesinin, Akyaka Jandarma Komutanlığına kayıp ihbarında bulunması üzerine başlatılan çalışmada Gültekin’i tanıyan kişilerin listesi çıkarılmış ve bölgedeki güvenlik kamerası kayıtları incelenerek görgü tanıklarının ifadelerine başvurulmuştu.
Şüphe üzerine gözaltına alınan genç kızın eski erkek arkadaşı Cemal Metin Avcı, ilk ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmese de delilleri görünce bir süre arkadaşlık yapıp ayrıldığı Gültekin’i bağ evinde öldürdüğünü, cesedini yaktıktan sonra varille Gülağzı mevkisindeki ormanlık alana attığını itiraf etmişti.
Avcı, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.
Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, sanık hakkında “canavarca hisle öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmişti.
MUĞLA (AA)