ABD parası ödenen F16’ları vermek için Türkiye’yi oyalıyor, Avrupa Birliği Türkiye’nin tam üyeliğini oyalıyor, Hükümet asgari ücretli ve emeklileri oyalıyor, Muğla Büyükşehir ve Bodrum Belediyeleri şehirde dayanılmaz hale gelen kentsel sorunları çözmek için Bodrum’da yaşayanları oyalıyor.
Ben de sizi daha fazla oyalamadan konuya gireyim. Malum sıcaklarla aramız limoni. Bizim Zalimcan da bunalıp yanıma geldi birkaç gündür. Ama ne dedikodular.. Bazılarını anlatayım.
Bilirsiniz bizim Zalimcan’ın bir kulağı Avustralya’da, bir kulağı Amerika’dadır. Her yeri bilir ve her şeyi duyar.
Hani şu verimsiz olmasına rağmen kömür çıkarmak için Akbelen Ormanını kesen şirket var ya.. Güya bu şirket bu yılın başında imzaladığı bir sözleşmeyle İspanya’nın Katalan bölgesindeki Barselona’nın ünlü stadı “Spotify Camp Nou”nun yenilenmesi işini almış.
Ancak Akbelen’den neredeyse Dünyaya yayılan protestolardan dolayı, Katalonya’nın önemli sivil toplum örgütleri, Barselona Futbol Kulübüne, bu inşaat şirketiyle yapılan sözleşmenin iptal edilmesi için baskı yapıyormuş. Hatta Barselona’nın merkezinde bu amaçla gösteriler düzenlenmiş. Sıkıysa burada yapsınlar görelim.
Şimdi hadi gelin düşünelim, biz niye bu kadar “oyalanıyoruz”? Genetik yapıların üzerinde takla atanlar, uzayda havai fişek gösterisi gibi uydu gezdirenler, yapay zekayla insan konuşmalarını değiştirenler de bu dünyanın insanları ama biz hala Türkiye’nin toplumsal zekasını sorguluyoruz.
Dünya’da bunlar olurken bizim uğraştığımız konular; “Yağmur yağmadı, poyraz esti, olduk perişan”. Sıkı bir yağmur yağsa, zaten halimiz içler acısı. Bodrum Belediye Başkanı acaba kiminle, nereye gitti?
112 Acil Servis ve İtfaiye soluksuz çalışıyor. Hani nazar değdi desem, bunca yıldır sadece iman gücüyle ayakta kalmayı başarabilmiş bir memlekete vız gelir.. Düzinelerce badireleri atlatmış bir milleti ne olduğu belirsiz “Covid”mi pes ettirecek?
Biz en iyisi Ajdar’ın bir gecelik sahne için istediği parayı sosyo-psikolojik verilerle açıklayalım. Zira “eğitim şart”.
30 yıllık Üniversite Hocalığına rağmen ben hala çözemedim kimi, nasıl, hangi alt yapıyla, hangi kalitede, hangi bütçeyle eğiteceğimizi.. Ama bakın çevrenize (hatta kendi dost sohbetlerinizi hatırlayın) aslanlar gibi çözeriz her şeyi, hele bir yetki verseler. Üç kişi bir araya geldik mi Bodrum’u da, Türkiye’yi de, hatta Ukrayna’yı da kurtarma planları netleşiverir.
Yani bunca potansiyelimiz varken niye hala “oyalanıyoruz”, işte buna ermiyor aklım. Acaba Orhan Veli’ye mi kulak vermeli?
Neler yaptık şu vatan için,
Kimimiz öldük,
Kimimiz şarkı söyledik..
Ölenler bu vatan için öldü, ya şarkı söyleyenler? Sahi aklıma geldi şimdi. Şu Bodrumspor A.Ş.’de yaşananlar. Biz en iyisi futbolcularımıza milyonluk tesisler yapalım da, çocuklar rahat etsin. Amatör sporcular ve diğer branştakiler biraz daha sürünebilir.
Dedik ya “Eğitim Şart” diye. Bir türlü içime sindiremediğim şu “futbolun ticarileşmiş sektörüne” pek aklım ermez ama sanki işçi-memur-emekli maaşlarındaki dengeyi ararken, futbolcu ile sanatçı, bilim adamı ile tarım üreticisinin gelirleri arasında da bir denge aramalı mı diye düşünüp durmuşumdur.
Yoksa pislik kokan, suyu akmayan, turistleri sahilde bol alkollü gecelere akarken arka sokakları aydınlatılamayan bir şehirde Futbol Anonim Şirketinin hesaplarıyla mı kafa yorsak. Diyebilirsiniz, “bir eğlencemiz o, ona da laf etme” diye. Kimsenin tercihine diyeceğim bir şey yok elbette. Sadece “oyalanıyor muyuz” diye düşünüyorum o kadar.
Zalimcan futbolun ülke ve yöre tanıtımındaki önemini bilir. Araştırmadan da bir şey söylemez. Spor turizminin toplam turizmdeki payı, Dünya genelinde %10, Avustralya’da %55, Türkiye’deki payı %1.5, Bodrum’da ise ölçülmediği için bilinmiyormuş.
Hatta Zalimcan’ın bir önerisini söyleyeyim. Sadece futbol değil, tüm spor kulüpleri kaliteli sporcu yetiştirsin diye uygun eğitim kademelerinde 1 tanecik bile olsa bir okul açılsa (aslında Bodrum’da 1 adet özel Futbol Okulu varmış ama sadece bir kulüp niteliğindeymiş). Sonra bu okuldan mezun olanlar bir yandan spor kulüplerinde değerlendirilirken bir yandan da Spor Akademilerine yönlendirilse. Eğitimli ve profesyonel sporcuların başarıları, maddi ve manevi kazançlar getirmez mi?
Bodrum’da yaşayan gençlerimiz, bu kervana katılmak için yarışırken kötü alışkanlardan da uzak durmaz mı? Hem eğitimli, hem de profesyonel olan sporcularımız Dünya’da ve Avrupa’da rüzgar gibi esmezler mi? Otellerimiz maç izlemek için gelen yabancı konuklarla dolmaz mı? Esnafımız abad olmaz mı?, Şimdi siz söyleyin “oyalanalım mı?”.
Bir de Bodrumsporun 2023-2024 sezonundaki futbolcularının toplam piyasa değeri neymiş hiç merak ettiniz mi? Tam tamına 8 Milyon 360 Bin Euro. Yani bugünkü kur fiyatlarıyla yaklaşık 250 milyon Türk Lirası. Az mı çok mu bilmem ama Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinin 2022 yılındaki tüm personel giderleri 382 milyon Türk Lirasıymış.
Sevgili okurlar, oyalanıyoruz, birbirimizi kandırıyoruz, gündemi yakalayamıyoruz ve sonuçta kaybediyoruz.. Eğitim şart..!!