1984 Yılı Ocak ayında çıkarılan 2972 sayılı yasa ve Mart ayında çıkarılan 195 sayılı kanun hükmünde kararname uyarınca üç büyük kent büyükşehir statüsüne geçirildi.
İlk olarak İstanbul, Ankara ve İzmir’i kapsayan büyükşehir yasası yıllar itibarıyla defalarca düzenlemeye tabi oldu.
Önce 16’ya çıkan büyükşehir sayısı 6 Aralık 2012 yılında 6360 sayılı büyükşehir yasasıyla da 30’a tamamlandı.
2012 Yılında çıkan yasada büyükşehir kapsamına alınan 14 ilden biriside Muğla oldu. Muğla ilk büyükşehir yasasıyla yönetilme deneyimini de 2014 yılında yapılan yerel seçimler sonrasında yaşadı.
Yasa; nüfusları kentin merkezinde yasayan şehirlerde birçok avantaj oluştursa da, Muğla gibi nüfusu geniş bir coğrafyaya dağılmış şehirlerde önemli dezavantajlar yaşattı.
2014’te CHP Muğla büyükşehir belediye başkan adayları arasında olan ve yasayı iyi analiz ederek, yaşanabilecek sorunlara dikkat çekip, uyarısını yapan Musa Gökbel’in sorusunu unutmak ne mümkün..
Ne demişti usta siyasetçi Gökbel, “Büyükşehir ödül mü ceza mı?”
2014 ve 2019 yıllarında 2 dönem üst üste seçilen CHP’li Osman Gürün’le yönetilerek cezasını bulan Muğla, bu cezayı sadece 6360 sayılı büyükşehir yasasının verdiği kaynak ve yetki kullanma tercihlerinde yaşamadı.
Bu yasa; şehrin ekonomik kaynakları ile idari yönetimini iki dudağının arasında tutan bir imparator yaratmanın yanında, birde siyasi baron yarattı.
***
Bu arada dikkatinizi çekti sanırım. Kendisini kasabanın şerifliğinden, imparatorluğuna terfi ettirdim.
Kural budur ya gönderilmeden önce terfi verilir bilirsiniz.. Bana kızmayın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’de kendisine 5 Aralık 2023 Salı günü grup toplantısında, partinin danışılacak abilerinin oturacağı masada bir sandalye verip onurlandırmıştı.
Gürün’ün imparatorluğunun 31 Mart 2024 yerel seçimleriyle sona ermesiyle birlikte Muğla’nın 13 ilçe belediyesi de rahata erecek inşallah..
Sadece belediyeler mi? Hayır tabii ki.. CHP genel merkezide rahata erecek. Sonuçta; belediye başkanlığının yanında siyasi baronluğu da sona erecek, Mart 2024’te Gürün’ün..
Neyse 10 yılın hesabını 10 satırda görecek değiliz ya.. Dursun bir kenarda emekli imparator ve siyasi baronumuz.. Ara sıra hatırlar yazarız. Onun içinde iyi olur, eskileri hatırlayıp yad etmek..
Sonuçta; milyarlarca lira bütçe kullanan şehri yönetirken oluşan büyük ayakkabı numarasıyla, CHP il ve ilçe örgütlerinin üstüne basa basa yürüyen Gürün yeni dönemde yok artık.
Muğla özelinde rahat davranabilme tasarrufunu eline alan CHP Genel Merkezi‘nin bu durumu avantaj haline getireceği düşüncesindeyim.
Bu nedenledir ki;
Büyükşehir belediye başkan aday adayları içerisinde belediye başkanlığının yanında, il başkanlığı da yapmaya soyunacak dominant adayların pek de şanslı olacağını sanmıyorum.
Genel Merkez değerlendirmelerinin içerisinde dikkatimi çeken en önemli kriter, sadece belediye başkanlığı yapacak adaylara odaklanmaları..
Aday adayları arasında var mı böyle biri göremedim, bilemedim. Yeni başkan adayını listenin dışında aramak lazım sanki..
Ararken de Muğla’nın en kalabalık ilçesine dikkat etmekte yarar var düşüncesindeyim…
***
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı konusunda ilk defa tasarruf kullanma durumu söz konusu olan Bodrum’un, bu konuda başka adresi refere etmesi affedilmez bir hata olur.
Kim olsun diye soran yok ki! Bu olsun diyorsun..
Ayrıca refere ettiğini büyükşehre başkan yapacak olsalar, sana sormazlar değil mi?
Dimyat’ın pirinci ayağımıza geldi.. Fırsatı tepmek Bodrum’a ihanet olur..