Biz gazetecilerin gündemi 5N1K‘dan oluşan haber formatında aktarmanın haricinde yorumlama ihtiyacı duyduğu konularda olur.
Yorumladığımız, yazdığımız konuların içeriği eğer çiçek-böcek konuları değilse, muhatabı-muhatapları da olacaktır haliyle..
Yazdıkça; durum tespiti yaparsın, hukuksal-toplumsal-bireysel değer yargılarınla sorgularsın, sebep-sonuç bağlantıları kurarsın, talepte bulunursun, vesaire..
Zor olan kısmı da burada başlar gazeteci için..
Konuyu mecrasında ve gündemde tutarak sonuçlandırmak, toplumda sağlıklı değerlendirmeyi ve bakış açısını oluşturmak kolay değildir.
Ama biz gazeteciler gördüklerimizi, düşündüklerimizi, bildiklerimizi samimiyetle yazmaya devam edeceğiz. Yasanın ve halkın çıkarlarının tersine davranışlara tanık olduklarımızı ve öğrendiklerimizi yayınlamaya devam edeceğiz.
Talep kurucu irademizin, boynumuz kıldan ince..
***
“Büyük Ova” olarak tescillenen Mumcular bölgesinin “Sarı Öküzü” Sazköy’ü henüz sermayeye kaptırmadık, süreç devam ediyor.
Konuyu mecrasında tutup, yasal açıdan da topal ördek pozisyonunda olan kişiye özel Sazköy kırsal/eko turizm uygulama imar planı talebini takip etmeye devam edeceğiz.
Bu arada özellikle bilinmesi ve idrak edilmesi gereken bir durum var.
Sazköy konusunda yazan çizen gazeteciler ve konuya hassas olan insanların ne belediye meclis üyesi Uğur İlhami Özden‘e ne konunun hamisi olan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras‘a nede duruma destek ve onay veren CHP Bodrum İlçe Başkanı Başar Bıyıklı‘ya bir husumeti veya muhalefeti olmadığı inancındayım.
Dediğimiz gibi konu; yaşam alanı ve doğa olduğu için siyaset üstüdür. Her açıdan gelen tepkilerin nedeni de budur.
Zaman zaman bazı akılların; konu hukuka ve yasalara uygunmuş, başkan beni ikna etti gibi ve benzeri değerlendirmelerini de şaşkınlıkla izliyorum. Oda ayrı bir konu..
Sazköy’ün hamisi Başkan Aras‘ın, savunmasının merkezinde tuttuğu başlıklardan biri olan “Ben bir ağaç bile kestirmeyeceğim, sözüm söz..” garantisine dikkat çekmek istiyorum.
Başkana bu konuda onlarca soru sorduk, soruyoruz. Ama soruların etrafından dolaşıp duruyor, duymazdan geliyor, yasal diyor, adam ticaret yapmayacak mı diyor, elimde olsa tüm ovayı eko turizme açarım diyor.. Kısacası diyor da diyor.
Soru şu?
Sayın Aras, sizin Bodrum Belediye Başkanlığı garantiniz nereden geliyor? 6 ay sonra koltuğunuzda bir başkası oturup, bu sözü ben vermedin gidin muhatabına sorun derse ne olacak.
Yoksa Kefi’de kahvenizi içerken Süleyman Demirel’in taktiğini mi uygulayacaksınız? Dün dündür, bugün bugün..
Sonrasında da yapmadınız ki beni başkan, sahip çıkaydım Sazköy’ün ağaçlarına.. İşte Allah cezanızı verdi mi? diyeceksiniz..
Bu talebi ve sorunu yeni CHP Bodrum ilçe Başkanı ve sonrasında yeni seçilecek belediye başkanına bırakmanız yerinde ve doğrusu olurdu.
Olurdu ki, sizin veya yeni başkanın 5 yıl boyunca verdiği sözü tutma konusunda sorumluluğu oluşurdu.
Sonuç olarak; 5 Yıldır bekleyen konu bir 6 ay daha bekleyebilirdi, bekletmeliydiniz.
Oldu bittiye getirilen Sazköy kırsal/eko turizm uygulama imar planı şaibeyi de beraberinde getirdi dedikodularına muhatap olmazdınız..
***
Soruna bağlı olarak ve yerel siyasetin merkez noktası CHP Bodrum İlçe Başkanlık seçimini de daha yakından takip ettik, ediyoruz..
Başkan adaylıklarını açıklayan Tuna Işın ve Başar Bıyıklı‘nın CHP İlçe Başkanlığı önünde yaptıkları konuşmalarındaki satır araları önemliydi.
Parti iç dinamiklerine verdikleri mesajları bir kenara bırakırsak, topluma verdikleri mesajlardaki en önemli başlık Sazköy kırsal/eko turizm uygulama imar planı konusundaki düşünceleriydi.
Başkan adaylığını ilk açıklayan Tuna Işın’ın konu hakkındaki mesajı çok netti. “Akbelen neyse Sazköy’de benim için odur” cümlesi toplantıyı takip eden yığın tarafından yoğun ve olumlu bir tepki aldı. Söylem toplantının en uzun ve yüksek tempolu alkışını aldı. Duruş; konunun takipçileri için yeterli ve tatmin ediciydi.
Diğer Başkan adayı -mevcut başkan- Başar Bıyıklı konunun etrafında dönüp dolaşıp, Sazköy konusunun sorumlusu Başkan Aras’tır deyip, çıktı işin içinden. Ama biz biliyoruz ki, CHP Grup toplantısının amiri kendisidir. Yine biz biliyoruz ki, atılan mesajları ve grupta yapılan konuşmaları..
Kimse Bodrumluyu aptal yerine koymasın.. Bodrumlu aptal değil, abdaldır.
Konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz.