YSK tarafından iptal edilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri ile ilgili Bodrum’da bir grup vatandaş, YSK’nın kendi kusurundan dolayı zarara uğradıkları gerekçesiyle 1 TL’lik tazminat davası açtı. Bugün öğleden önce Bodrum Adliyesi’nde toplanan davacılar Çiğdem Erko, Mustafa Özsu, Çağlar Memişoğlu, Bekir Akpınar, Kerim Cangır, Naciye Bayır, Nesrin Özalın, Sayim Keskin, Duran Öztürk, Ayhan Karahan ve Halil Karahan adına Av. Ziya Levent Doğuç, Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı’na müracaat etti.
Daha sonra grup adına bir açıklama yapan Av. Ziya Levent Doğuç, başvurularıyla ilgili şunları söyledi;
“Bildiğiniz üzere YSK 31.03.2019 tarihli İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçiminin “bir kısım sandık kurullarının, ilçe seçim kurullarınca kanuna aykırı oluşturulması ve bu hususun da seçim sonucuna müessir olması” gerekçesiyle iptaline karar vermiştir. YSK’nın iptal gerekçesine göre, İstanbul seçiminin yenilenmesinin müteselsil sorumluları, YSK ile il ve ilçe seçim kurullarıdır. O nedenle YSK’nın görevi ihmal ve vatandaşların seçme ve seçilme hakkını engellemek durumu varsa, onay makamı olarak YSK üyeleri de sorumludur. İptal kararı ile mağdur olan vergi ödeyen her vatandaş gibi müvekkillerimdir. Yenilenen seçimin masrafları müvekkillerin ödediği vergiler ile karşılanmaktadır. Bu nedenle yenilenen seçiminin müvekkillere düşen bölümünün hesaplanması ve Yüksek Seçim Kurulu tarafından karşılanmasını talep etmek üzere az önce idare mahkemesinde tam yargı davası açmış bulunmaktayız. Davayı açma nedenimiz iptal kararını tartışmak değil, müvekkillerimizin idarenin kusurlu eylem ve işlemlerinden doğan zararını tazmin etmektir. Seçimleri sağlıklı bir biçimde yönetmek YSK’nın görevidir. Ancak bu görev ihmal edilmiştir. Yenilenen seçim dolayısıyla yalnızca İstanbul’da yaşayan seçmen değil, vergi veren tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları etkilenmektedir. Tüm vatandaşların zararlarını tazmin için dava açma hakları vardır. Bu vesileyle tüm vatandaşlara ve meslektaşlarıma çağrı yapmak isterim. Bu davanın içtihat oluşturmasını temenni ederim.”
MADDİ VE MANEVİ ZARARA UĞRAYAN HER VATANDAŞ DAVA AÇABİLİR
Av. Ziya Levent Doğuç, bireysel olarak her vatandaşın devletin eylem ve işlemlerinden doğan zararlarından dolayı dava açma hakkı olduğunu belirterek, “Buradaki turizmci eğer rezervasyon iptalleri varsa veya vatandaşın geliş gidişi, uçak biletleri ile ilgili bir zararı varsa, maddi veya manevi bu işten etkilenenler. Tatil planı yapmıştır ve tatilini iptal etmek zorunda kalmıştır. Seçimde oy kullanmak için İstanbul’a dönmek zorunda kalmıştır. Bir kısmı hepten bu tatillerini iptal etmişlerdir. Bu konuyla ilgili uğradıkları maddi ve manevi zararları tam yargı davasıyla idareden isteyebilirler” dedi.
BU SEMBOLİK BİR DAVADIR
Davanın sembolik bir dava olduğunu ifade eden Doğuç, “Eğer YSK bu konuyla ilgili gerekli araştırma ve incelmeyi bilirkişilere yaptırırsa, bugüne kadar yapılan araştırmalarda 800 Milyon TL zarar vardır. Bu ciddi bir zarardır. Bu zarar da bizim vergilerimizden karşılanmaktadır. Biz bunu Türkiye genelinde tartışmak ve tartıştırmak, bir içtihat oluşturmak için, bu tür keyfilikleri önlemek için bu davayı açtık. Müvekkillerim bu konuda çok duyarlıdırlar. Bu konudan dolayı çok büyük zarar görmüşlerdir, görmektedirler. Bir kısmı turizmcidir. Turizmden dolayı etkilenmişlerdir. Gidecekleri tatilleri ertelemişlerdir. Bu nedenle bu dava açılmıştır.” şeklinde konuştu.
Turizmcilerin kazançlarından dolayı zararları varsa sembolik dava yerine gerçek zararlarını karşılayacak şekilde dava açmaları daha anlamlı olurdu. Bu şekilde dava açmak zararımız var ama hükumetin kararına karşı gelemiyoruz demektir. Çünkü CHP başkanı YSK nın iptal kararının hükumet tarafından talimat sonucu yapıldığını söylemiştir. YSK nın kararlarına karşı dava açılamayacağını herkes biliyor. Dava açılamayacak yere sembolik dava açmak şov yapmak demektir.