Bodrum’da, kızına cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla 15 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanan H.K.’nin (43), istinaf yolu açık olmak üzere beraatine karar verildi. Bodrum Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Figan Erozan, kararı kabul etmediklerini belirterek, “Davayı istinafa götüreceğiz. Bu süreci takip etmeye devam edeceğiz” dedi.
Çocuk gelişimi uzmanı ve butik işletmecisi, 2 çocuk annesi N.P. (35), kafeterya işleten eski eşi H.K. (44) hakkında, 2013 yılında, 3,5 yaşındaki kızına cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla polis ve savcılığa suç duyurusunda bulundu. N.P., ardından açtığı boşanma davasıyla H.K.’den boşandı. H.K. hakkında, öz kızına cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla ilgili Bodrum 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 3 yıl sonra dava açıldı. H.K.’nin 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın 7’nci duruşması dün yapıldı. Duruşmaya, tutuksuz sanık H.K., avukatları Mehmet Güner, Esma Irmak Başol ile H.K.’nin eski eşi N.P., onun avukatları Tuğba Özden Tosun ve Özge Günay, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili avukat Arda Ersoy ile Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM) vekili avutkat Meltem Anayaroğlu katıldı. Duruşmayı sanık H.K. ve eski eşi N.P.’nin yakınları ile Bodrum Kadın Dayanışma Derneği ve Yanındayım Derneği üyeleri izledi.
‘BANA İFTİRA ATILDI’
Duruşmaya, sanık H.K.’nin avukatlarının esas hakkındaki savunmasını içeren dilekçenin okunup, dosyaya konulmasıyla başlandı. Sanık H.K.’nin, savcının mütalaasına karşı diyecekleri soruldu. Bunun üzerine H.K.’nin avukatı Mehmet Güner, yazılı savunmalarını tekrar ettiklerini belirtip, müvekkilinin beraatini istedi. Son sözü sorulan sanık H.K. ise “O çocuklar benim çocuklarımdır. Doğduğu günden beri seviyorum. Çocuğumu görmeye gittiğimde, bana 15 kişi saldırdı. Yüzümde halen izi durmaktadır. Bana iftira atılmıştır. Beraatime karar verilmesini talep ediyorum” diye konuştu.
Tarafların son sözlerinin dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, kararını açıklayıp, sanık H.K.’nin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere beraatine karar verdi.
‘ADALET YERİNİ BULDU’
Adliye çıkışı açıklama yapan H.K., “Bana en başından beri iftira atılmıştı. Hak yerini buldu” dedi. H.K.’nin yakınları da adaletin yerini bulduğunu savundu.
Sanık avukatı Mehmet Güner ise “Öncelikle sanık olarak 1 yılı aşkın süredir her türlü yargısız infaz ve her türlü saldırıya karşı dimdik duran müvekkilim H.K.’yi tebrik etmek ve ‘Geçmiş olsun’ demek gerekiyor. Hukukçu olarak gücümüz yettiğince kendisinin haklarını savunmaya çalıştık. Ancak davanın ağırlığı, kamuoyunun baskısı, üstüne üstlük davada birtakım hukuk dışı davranışlar nedeniyle bazı zorluklar yaşadık. Ancak inancımız odur ki hukukun konuşması her zaman susmasından daha iyidir. Biz, şimdiye kadar hiçbir açıklama yapmadık. Dedik ki önce mahkeme konuşsun. Önce hukuk konuşsun sonra biz konuşalım. Hakkaniyete uygun bir karar çıktı. Biz bu kararın itiraz ve istinaf süreçlerinde de aynı şekilde değişmeyeceğine inanıyoruz. Bu anlamda yargısız infaz yapılması hukuksal anlamda bir cinayettir. Bu davada her ne kadar beraat kararı almış olsak da sanığın fazlasıyla mağdur edildiğini ve zarar gördüğünü düşünüyoruz. Lütfen, bu konuda medya ve kamuoyu oluşturan diğer dernekler daha titiz davransınlar. Yargısız infazlardan lütfen uzak duralım. Hukuk bugün Halil için var, yarın hepimiz için var” diye konuştu.
‘İDDİAYI ORTAYA ATAN TEYZEDE KRONİK HEZEYAN TEŞHİSİ VAR’
Cinsel taciz iddiasını teyze S.P.’nin ortaya attığını kaydeden avukat Güner, kadında kronik hezeyan olduğunu mahkemeye delil olarak sunduklarını söyledi. Güner, “Bu davanın asıl senaryosunu oluşturan kronik hezeyan rahatsızlığı teşhisi bulunan ve bununla ilgili delili mahkemeye sunduğumuz S.P.’nin anlatımları üzerine kuruludur. Dolayısıyla bu rahatsızlığın belirlenmesiyle bu anlatılanlar mahkeme tarafından samimi ve inandırıcı bulunmadı. Başka iddialarının da aynı rahatsızlığının etkisiyle olumsuz şekilde sonuçlandığının belgelerini de sunduk. Dolayısıyla biz sağlıklı olmayan bir beyan ve belgeler üzerine açılan davanın bu şekilde adil sonuçlandığı kanaatindeyiz” dedi.
DAVAYI DERNEK TEMSİLCİLERİ DE İZLEDİ
Davayı izleyen Yanındayım Derneği Başkanı Buse Tekgül Gümüş ise mahkemeden adil karar çıktığını düşündüklerini ve bu süreçte en büyük mağduriyeti çocuğun yaşadığını savunarak, şunları söyledi:
“Yaşanan süreçte bizim ilgilendiğimiz tek şey, çocuk cinsel istismara uğradıysa bunun cezalandırılması veya bu bir iftiraysa çocuğun dava surecinde uğradığı psikolojik istismarın sonlandırılmasıydı. Yaşanan süreçte ne annenin ne de babanın tarafını tuttuk. Bunlar çok bıçaksırtı konular. Bizler sadece adaletli bir karar çıkmasını isteyebiliriz. Bugün verilen kararı da adil buluyoruz. Fakat kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçek var ki bu süreçte bir çocuk mağdur oldu. 4 sene süren davada büyük bir psikolojik şiddet yaşandı aslında. Bundan sonra çocuğun sağlıklı bir ortamda büyümesi için de gereken tedbirlerin alınacağına inanıyoruz ve bu konunun takipçisi olacağız.”
‘İSTİNAFA GÖTÜRECEĞİZ’
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Figan Erozan da “Savcının ceza verilmesi yönündeki mütalaasına rağmen hakimin kararı beraat yönünde oldu. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bu yargılamadan çıkan sonuçlar erkek adalet üzerine oluyor. Ancak biz erkek adalet değil gerçek adalet arıyoruz. Biz bu davayı istinafa götüreceğiz. Biz bu süreci takip etmeye devam edeceğiz” dedi.