Yalıkavak Geriş’te yapımı devam eden rüzgar enerji santrallerine karşı mücadele amacıyla kurulan ve dört yıldan bu yana RES’lere karşı savaşan Bodrum Yarımadası Kültür ve Çevresini Koruma Derneği, RES’lerle ilgili son durumu kamuoyu ile paylaşmak amacıyla bir bilgilendirme toplantısı düzenledi.
Bodrum Herodot Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıya beklenenin altında bir katılım olması hayal kırıklığı yarattı. Bodrum Yarımadası Kültür ve Çevresini Koruma Derneği Başkanı Mustafa Tanışık, toplantıya Bodrum’daki tüm siyasi partilerin temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarını, Muğla Valiliği’ni, Kaymakamlığı, ilgili tüm bakanlıkların Muğla’daki temsilcileri,ni kent konseyleriin, meslek odalarını, akademisyenleri, ulusal-yerel basın kuruluşlarının temsilcilerini tek tek davet ettiklerini söyledi.
Bodrum Yalıkavak Geriş mevkiinde dikilen RES türbinleri ile ilgili hukuki durumun ele alınacağı toplantıda, Bodrum Yarımadası Kültür ve Çevresini Koruma Derneği Başkanı Mustafa Tanışık, Yüksek Mimar Faruk Yorgancıoğlu, Arkeolog Prof. Dr. Adnan Diler ve Avukat Mehmet Horuş birer konuşma yaptı. Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Tevfik Kızgınkaya’nın moderatörlüğündeki bilgilendirme toplantısında, Bodrum’da sürdürülen RES mücadelesi ile ilgili bir de sunum izletildi. Toplantıya Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon adına CHP’li Meclis Üyesi Refik Ülgen katıldı. Ülgen, yaptığı konuşmada Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un kendisini tam yetki ile görevlendirdiğini belirterek “RES’lere karşı sürdürdüğünüz mücadelede arkanızdayız, sizinle birlikteyiz” diye konuştu.
Toplantının açış konuşmasını yapan Mustafa Tanışık, Türkiye’deki temiz ve yenilenebilir enerji üretim kapasiteleri, Türkiye’nin rüzgar atlası, Bodrum’daki rüzgar potansiyeli ve enerji santrallerinin üretim kapasiteleri gibi konularla ilgili yaptıkları araştırmaların sonuçlarını paylaştı. Temiz enerji üretme iddiasıyla yola çıkan firmaların Türkiye’nin batı bölgelerine yoğunlaştığını vurgulayan Tanışık, “Çünkü rant burada. Çünkü dertler ielektrik üretmek değil. Eğer öyle olsaydı, rüzgar potansiyeli çok daha yüksek olan iç Anadolu bölgesine giderlerdi. Hedefleri ülke ekonomisine katkı değil, kendi ceplerini doldurmak. Ve Truva atı mantığıyla çalışıyorlar.” diye konuştu. Bodrum’un 2014 yılı ekim ayından bu yana RES’lere karşı bir mücadele verdiğini söyleyen Tanışık, firmanın 2012’de lisansını aldığı tarihten bu yana sürekli olarak değiştirdiği proje süreci ile ilgili bilgiler paylaştı. Mustafa Tanışık, sonuç itibariyle Yalıkavak Geriş tepelerine kanat çapı 44 metre, kule yüksekliği ise 45 metre olacak türbinler yapma sözüyle yola çıkan firmanın bugün gelinen noktada kanat çapı 116.8 metre, yüksekliği ise 91 metre uzunluğunda RES direklerini Geriş tepelerine diktiğini belirterek “Bu kadarla kalmayacak. Firma, her türbinin arasını sıklaştıracak. Çünkü 15 milyon metrekarelik çalışma alanı içinde istediği yere türbin dikebileceğini söylüyor. Sonuçta, Bodrum devasa türbinlerle kuşatılacak. Biz buradan Ankara’ya sesleniyoruz. Bodrum’un üzerinden elinizi çekin” ifadelerini kullandı.
TÜRBİNLERİN SAYISI 100’Ü BİLE GEÇER
20 yıldan bu yana Bodrum yarımadasında arkeoloji çalışmalarına emek veren Prof. Dr. Adnan Diler de Bodrum yarımadasının kültür envanterine ilişkin çarpıcı bir sunum yaparak “Doğayla kültür dünyanın hiçbir yerinde Bodrum’da olduğu kadar iç içe ve barışık değildir. Bu tepeler boş ve anlamsız değildir. Her biri zenginlikle doludur. RES’leri hiçbir aklıselim kabul edemez. Gelecekte yarımadadaki sayıları belki de 100’ü bulacak bu türbinler, tarım terasları, tümülüsler ve mezarların da bulunduğu tepelere kuruluyor” diye konuştu.
Daha sonra Geriş’teki RES’lerle ilgili hukuki süreci anlatmak üzere kürsüye Avukat Mehmet Horuş çıktı. Horuş, Danıştay ve idare mahkemesi kararlarını anlattığı konşmasında, RES inşaatının imar planlarına, kamu yararına aykırı olduğunu, bunun mahkeme kararlarıyla tescillendiğini belirterek “Yukarıda kaçak, hukuksuz ve fiili bir işgal var. Şirket şu anda işgalci konumunda. Yapılan her şey imara aykırı. Şu anda burada hukuki değil, fiili bir mesele var.” dedi.
BODRUM BELEDİYE’NİN YIKIM İŞLEMİNİ YAPMASINI BEKLİYORUZ…
Avukat Mehmet Horuş, açılan tüm davaların kazanıldığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kaçak ve ruhsatsız iş yapılıyor. Bu kaçak faaliyeti kim durduracak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Bodrum Beledyiesİ’nin burayla ilgili işlem yapması gerektiğini bildirdi. Bodrum Belediyesi 2016 yılı Ağustos ayında yapı tatil zaptı düzenleyerek inşaatı mühürledi. Yani bundan 15 ay önce. Firma, Bodrum gibi bir yerde mühür fekki yaparak inşaata devam etti. Muğla 2. İdare Mahkemesi bunun kamuya ait bir proje olmadığı ve 3. derece SİT alanında sürdürülen kaçak bir faaliyet olduğu yönünde karar alarak Bodrumm Belediyesi’nin mühür ve yapı tatil zaptı kararının uygun buldu. Bodrum Belediye Meclisi Encümeni 15 Kasım 2016 tarihinde yıkım kararı ve para cezası ile ilgili karar aldı. Şirket de yürütmeyi durdurma davası açtı. 4 Mayıs 2017 tarihinde encümen bir kez daha yıkım kararı aldı. 14 Eylül 2017’de bu karar mahkeme tarafından da onaylandı. Peki şimdi ne yapacağız? Bodrum Belediyesi’nden bana bir yazı geldi. Taner Uslu’nun imzasıyla gönderilen yazıda ‘Yıkmaya gittik. İçeride çok pahalı malzemeler vardı, yıkamadık’ deniliyordu. Belediye, sürecin işletileceği yönünde bize bilgi verdi. Ama henüz elimde öyle bir karar yok. Şu anki yıkım kararları, tüm tesisin ana gövdesi diyebileceğimiz yapılarla ilgili. İdari bina diyebiliriz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bunun ciddi bir ihlal anlamına gelldiğini, Belediye tarafından derhal gereğinin yapılmasını bildirdi. Son durum, Bodrum belediyesi bize yazılı bildirim yaptı. İçerideki malzemeleri gerekçe gösteriyor. Ama ortada bir suç unsuru varsa, bunun önemi yok. Belediye yıkım işlemini yapabilir. “
Firmanın hukuksuz bir inşaata devam ettiğini söyleyen Horuş, “Yargı kararlarının arkasından dolanılmasına çok tanık olduk. Ama bu kadar açık bir hukuksuzluğa ben ilk kez şahit oluyorum. Hele ki Bodrum’da herkes bu projeye karşıyken, bu doğaya bu zararın verilmesi inanıllmaz.” diye konuştu.
Avukat Mehmet Horuş, daha sonra, acele kamulaştırma nedeniyle arazilerine el konulan Geriş sakinlerinden Ali Efe’nin arazilerine el koymaların kaldırıldığına ilişkin mahkeme kararını Efe’ye teslim etti. Ali Efe de mahkeme kararını aldıktan sonra Bodrum halkına seslenerek “Türkiye’nin her yerinde boş yer var. Gitsinler orada yapsınlar. Ben Bodrum için konuşuyorum. Lütfen sahip çıkın” dedi.