Bazı haber sitelerinde ve sosyal medya hesaplarında art niyetli olarak Bodrum Belediyesi’ni ve Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ı yıpratmaya yönelik asılsız iddialarla yayınlar yapıldığı görülmesi üzerine kamuoyunu doğru bir şekilde bilgilendirme gereği duyulmuştur.
Kızılağaç Mahallesi, 305 ada 1 parsel ve yakın çevresine ilişkin yapılmak istenen çalışmalara ilişkin sürecin başından bu yana Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın talimatıyla hukuksal süreçler başlatılmış durumdadır.
Belediyemizin ilgili karara itiraz ettiğine ve Muğla 1.İdare Mahkemesi’nce 29.02.2024 tarihinde yürütmeyi durdurma kararı verildiğine ilişkin belgeyi siz değerli kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Bodrum Belediye Başkanlığı
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Muğla 1. İdare Mahkemesince, davalı idarenin usule ilişkin itirazı yerinde
görülmediğinden dava dosyası yürütmenin durdurulması istemi yönünden incelenerek işin gereği
görüşüldü:
Uyuşmazlık; Muğla ili, Bodrum ilçesi, Kızılağaç Mahallesi, 305 ada, 1 parsel ve yakın çevresine
ilişkin olarak hazırlanan 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı
uygulama imar planından, plan hükümlerdin ve söz konusu planlara askı süresi içerisinde yapılan itirazın
zımnen reddine ilişkin işleminden kaynaklanmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinin 2. fıkrasında, “Danıştay veya idari
mahkemeler, idari işlemin uygulanması hâlinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari
işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin
savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına
karar verebilirler. (…) Yürütmenin durdurulması kararlarında idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka
açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkânsız zararların neler
olduğunun belirtilmesi zorunludur.” hükmüne, 6’ncı fıkrasında ise, “Yürütmenin durdurulması kararları
teminat karşılığında verilir; ancak, durumun gereklerine göre teminat aranmayabilir. (…)” hükmüne yer
verilmiştir.
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 7. maddesinin 1. fıkrasında; “Bakanlık (Kültür ve Turizm
Bakanlığı), kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri içinde her ölçekteki planları
yapmaya, yaptırmaya, re’sen onaylamaya ve tadil etmeye yetkilidir. Kültür ve turizm koruma ve gelişim
T.C.
MUĞLA
1. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/2762
UYAP Bilişim Sistemindeki bu dokümana http://vatandas.uyap.gov.tr adresinden 3tu3RxV – BmVh+Ou – +PXi5AC – J95EPw= ile erişebilirsiniz.
bölgeleri ve turizm merkezleri içinde yer alan korunan alanlarda her ölçekteki plan teklifleri sadece
Bakanlığa sunulur. İlgili kurul, kurum ve kuruluş görüşleri doğrultusunda Bakanlıkça incelenerek uygun
görülen planlar, Çevre ve ŞehircilikBakanlığına gönderilir. Bu planlar, Bakanlık ile mutabakat sağlanarak
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca ilgili tabiat varlıklarını koruma bölge komisyon kararı da dahil en geç altı
ay içinde sonuçlandırılır. Bu alanlarda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından plan hazırlanması veya
hazırlattırılması durumunda; Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yapılacak onamaya esas olmak üzere
Bakanlığın uygun görüşü alınır. 23/5/2019 tarihli ve 7174 sayılı Kapadokya Alanı Hakkında Kanun,
19/6/2014 tarihli ve 6546 sayılı Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı Hakkında Bazı Düzenlemeler
Yapılmasına Dair Kanun ve 18/12/1981 tarihli ve 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri
Kanunu kapsamında kalan alanlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununda öngörünüm
bölgesi olarak belirlenen alanlar, özel çevre koruma bölgeleri ve özelleştirme kapsam ve programına alınan
alanlar bu fıkra kapsamı dışındadır.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, kültür ve turizm koruma ve gelişim
bölgeleri; turizm hareketleri ve faaliyetleri yönünden önem taşıyan veya doğal, tarihi ve kültürel değerlerin
yoğun olarak yer aldığı, korunması ve geliştirilmesinde kamu yararı bulunan yörelerde, koruma kullanma
dengesi gözetilerek sektörel kalkınmanın sağlanması ve turizm sektörünün planlı ve kontrollü gelişiminin
sağlanması amacıyla yeri, mevkii ve sınırları Cumhurbaşkanı kararıyla tespit ve ilan edilen alanlar
şeklinde; aynı fıkranın (d) bendinde ise turizm merkezleri, kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri
dışında kalmakla birlikte, bu bölgelerin niteliğini taşıyan, turizm hareketleri ve faaliyetleri açısından
öncelikle geliştirilmesinde kamu yararı bulunan orman vasıflı olanlar dahil Hazine taşınmazları ile tescili
mümkün olan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerde yeri, mevkii ve sınırları Cumhurbaşkanı
kararıyla tespit ve ilan edilen alanlar şeklinde tanımlanmıştır.
10/7/2018 tarih ve 30474 sayılıResmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında
1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 109’uncu maddesinin (c) bendinde, “Milli parklar, tabiat
parkları, tabiat anıtları, tabiatı koruma alanları, doğal sit alanları, sulak alanlar, özel çevre koruma bölgeleri
ve benzeri koruma statüsü bulunan diğer alanların kullanma ve yapılaşmaya yönelik ilke kararlarını
belirlemek ve her tür ve ölçekte çevre düzeni, nazım ve uygulama imar planlarını yapmak, yaptırmak,
değiştirmek, onaylamak, uygulamak veya uygulanmasını sağlamak, (ç) bendinde, “Tabiat varlıkları, doğal,
tarihi, arkeolojik ve kentsel sitler ile koruma statüsü bulunan diğer alanların çakıştığı yerlerde koruma ve
kullanma esaslarını ilgili bakanlıkların görüşünü alarak belirlemek ve bu alanların kısmen veya tamamen
hangi idarelerce yönetileceğine karar vermek, her tür ve ölçekteki çevre düzeni, nazım ve uygulama imar
planlarını yapmak, yaptırmak ve onaylamak,” (d) bendinde, “Orman alanları dışında yer alan korunması
gerekli taşınmaz tabiat varlıkları, koruma alanları ve doğal sit alanlarının Bakanlıkça belirlenen ilke
kararlarına, onaylanan planlara uygun olarak kullanılmak üzere tahsisini gerçekleştirmek, uygulamaların
tahsis şartlarına uygun olarak gerçekleşmesini izlemek ve denetlemek,” (e) bendinde, “Tabiat varlıkları ve
doğal sit alanları ile özel çevre koruma bölgelerine ilişkin olarak; hâlihazır haritaları aldırmak, gerekli
görülen projeleri yapmak, yaptırmak ve onaylamak, her türlü araştırma ve inceleme yapmak, yaptırmak,
izlemek, eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yürütmek, kullanım yasağı getirilen alanların kamulaştırma
veya benzer yollarla kamunun eline geçirilmesini sağlamak, kontrol ve denetim yapmak, gerekli görülen
alanların korunması ve kirliliğin önlenmesi amacıyla yatırım yapmak veya ilgili idarelerin yatırım
projelerini desteklemek, bu alan ve bölgelerde Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlere ilişkin her
türlü tasarrufta bulunmak, işletmek, işlettirmek ve kullanım izinlerini vermek, korunan alanlara ilişkin
insan ve finansman kaynağısağlamak,” Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını
Koruma Genel Müdürlüğünün görevleri arasında sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bakanlık Makamının 28/08/2023 tarih
ve 726808 sayılı Olur’u ile onaylanan Yalıçiftliği Turizm Merkezi sınırları içerisinde ve III. derece doğal
sit alanında kalan Muğla ili, Bodrum ilçesi, Kızılağaç Mahallesi, 305 ada, 1 parsel ve yakın çevresine
ilişkin olarak hazırlanan 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı
uygulama imar planının ve plan hükümlerinin ve söz konusu planlara askı süresi içerisinde 05/10/2023
tarihinde yapılan itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı
anlaşılmıştır.
T.C.
MUĞLA
1. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/2762
UYAP Bilişim Sistemindeki bu dokümana http://vatandas.uyap.gov.tr adresinden 3tu3RxV – BmVh+Ou – +PXi5AC – J95EPw= ile erişebilirsiniz.
Yukarıda detaylarına yer verilen yasal düzenlemeler ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 7.
maddesi uyarınca turizm merkezi sınırları içinde her tür ve ölçekte plan yapma yetkisinin Kültür ve Turizm
Bakanlığına ait olduğu açıktır.
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile yukarıda anılan mevzuat hükümlerinin birlikte
değerlendirilmesinden, dava konusu planlama alanının Muğla, Bodrum Yalıçiftliği Turizm Merkezi
sınırları içersinde kaldığı, davalı idare de savunma dilekçesinde planlama alanının “turizm merkezi”
sınırları içerisinde kaldığını belirttiği, bu alanda plan yapma yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığına ait
olduğundan, davalı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca onaylanan dava konusu imar
planlarında ve plan hükümlerinde yetki yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı, diğer taraftan hukuka
aykırılığısaptanan dava konusu imar planlarına askısüresi içerisinde yapılan itirazın zımnen reddine ilişkin
işlemde de hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan; hukuka aykırılığı ortaya konulan planların icrasına devam edilmesi hâlinde
parselasyon, yapı ruhsatı gibi uygulama işlemlerine sebebiyet verileceğinden, bu durum da tapuda ve
yapılaşmalarda karışıklığa neden olabileceğinden, işlemin icrasının telâfisi güç veya imkansız zararlara yol
açabileceği de açıktır.
Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemlerin; uygulanması halinde
telafisi güç zararlar doğabileceğinden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27’nci maddesi
uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğini izleyen günden itibaren
yedi (7) gün içerisinde İzmir Bölge İdare Mahkemesine (3. İdari Dava Dairesi) itiraz yolu açık olmak
üzere, 29/02/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan
DR.LEVENT AKDOĞAN / 101785 / Üye
MUHARREM ŞEN / 165797 / Üye
ÖMER DELİMEHMET / 251587 / Üye