Tarihi Yarımadamızı yakından ilgilendiren bir kongre düzenlendi Muğla’da.
Konunun tüm muhataplarının katıldığı 10. Uluslararası Hidroloji Kongresi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama ve Araştırma Merkezi (CB&UZAL) ev sahipliğinde 09-12 Ekim 2019 tarihleri arasında gerçekleşti.
Kongrenin mimarı ve Organizasyon Komitesi Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik ile geçtiğimiz aylarda “Bodrum Akıllı Olmalı” konu başlığı ile röportaj yapmıştım. Haliyle ve konunun güncelliğini yitirmemesi hasebiyle “sel ve su patlamaları” konusunda bilgi, done toplayıp, araştırma eğilimine girdim bir şekilde. Düzenlenen kongreyi basından takip edip, kongre bitimini müteakip Bodrum Belediyesi’nin Trafo ‘da düzenlediği konunun muhataplarından DSİ Genel Müdür Yardımcısı ve MUSKİ Genel Müdür Yardımcısı’nın da bulunduğu kokteyle katılma imkanım oldu.
Bodrum, sahip olduğu güzellikler kadar, yaşadığı olumsuzluklarla da ana haber bültenlerinde yer buluyor malumunuz. Bir habere bakıyorsunuz “1329 kere patlayan su hattı ile Bodrum, geçen senenin rekorunu kırdı” deniliyor. Başka bir haberde, yaşanılan sel ve taşkın görüntülerini izliyoruz. DSİ bir proje açıklıyor, MUSKİ yatırım projelerini deklare ediyor. Antik çağlarda bu sorun, doğanın yönlendirmesi ve “balık kılçığı” diye tabir edilen şehir planı ile, sorun olmaktan çıkmış. Ama, günümüz şartlarında rantın belirlediği çizgiyle, şehir planı alt üst vaziyette. İlçe Emniyet Müdürlüğü binası dere yatağı havzasında ve güvenlik gerekçesiyle bulunduğu noktadaki menfezlere müdahale edilmiş. Deniz Ticaret Odası binası da buna örnek gösterilebilir. Bunlar kamu kurumları, aynı durumda sayılabilecek olan vatandaşa ait ev ve iş yerlerini de ele alırsak, konuyu kökten halletmek için yapılacak kamulaştırma maliyetinden dolayı gerçekçi olmaktan uzak göründüğünden yapısal ve yapısal olmayan entegre projelerle ele alınması gerekiyor diyor işin bilimsellik kısmı.
Bodrum’un taşkın ve su şebekesi patlamaları ile ilgili olarak iki ana problem öne çıkıyor yıllardır. Konunun muhatapları DSİ ve MUSKİ, CTP boruların devri, yapılması planlanan “sel kapanı” projesi ile, birim olarak üstlerine düşen sorumluluğu yerine getirdiklerine dair açıklama paylaşıyor zaman zaman kamuoyu ile. Nedense, “Papaz kaçtı” oyununu hatırlatıyor bana, bu konudaki tasarlanan proje, açıklama ve suçlamalar. Kurumlar arası kurumsallaşma, entegre ve bütünleşik projeler, süper lige çıkması veya orada olması gereken Bodrum için olmazsa olmaz bir durum arzeder olmuş durumda. Zira, değişen küresel iklim koşullarında ekstrem doğa olaylarının hayatımızda olacağını söylüyor bilim adamları.
Konu ile ilgili yaptığım araştırmalar iki çözüm noktasına götürdü beni. Birincisi: tamamen bilimin, fennin öngördüğü şekilde bütünleşik, entegre çalışmalarla işi ele alıp, doğaya saygılı, kentin yaşam dokusuna katkı sunacak projeler üretip, uygulamaya geçmek. İkincisi: latince ve bilimsel adını tam olarak bilemediğim “sihirli değnek”.