Bodrum Antik Tiyatro’nun hemen önünde bir araya gelen kalabalık, doğaya ve topluma olan bağlılıklarını göstermek için Limak’ı protesto ediyor.
Bu protestocular, çevreyi koruma adına seslerini duyurmak ve Limak’ın doğa katliamlarına karşı durmak için oradalar. Onlar, gelecek nesillerin de yaşanabilir bir dünyada var olabilmesi için büyük bir kararlılıkla mücadele eden gerçek yurtseverlerdir.
Dışarıda, Limak’ın çevresel tahribatını gizleme çabalarına karşı güçlü bir direnç gösteren bu insanlar, doğaya ve topluma olan saygılarını her fırsatta dile getiriyorlar.
Antik tiyatronun içerisinde ise bambaşka bir manzara var. Limak’ın düzenlediği konser etkinliğine katılan, küçük burjuva özentileri olarak tanımlanan bir grup, bireysel eğlencelerinin ve çıkarlarının peşinde.
Bu kişiler, toplumsal sorumluluklardan uzak, sadece kendilerine ve anlık zevklerine odaklanmış durumda. “Limak yardakçıları” olarak adlandırılan bu topluluk, doğa katliamlarını ve çevresel tahribatı göz ardı ederek, Limak’ın yarattığı sahte bir sanat atmosferinde kendilerini kaybetmişler.
İçerideki bu kalabalık, doğaya ve topluma karşı sorumsuz bir tavır sergilerken, dışarıdaki yurtseverlerin mücadelesiyle adeta alay edercesine bir bencillik gösterisi yapıyor.
Dışarıda Kamu Vicdanı, İçeride Egosentrizm
Antik tiyatro önünde toplanan protestocular, minibüslerle, dolmuşlarla ve kendi araçlarıyla bu etkinliğe katılarak, Limak’ın doğaya verdiği zarara dikkat çekiyor ve çevresel adaletin sağlanması için seslerini yükseltiyorlar. Onların buradaki varlığı, sadece bir protesto değil, aynı zamanda doğaya ve topluma olan borçlarını ödeme çabasıdır.
Gerçek yurtseverler olarak, sadece bugünü değil, geleceği de düşünüyorlar ve bu yüzden her türlü fedakarlığı yapmaya hazırlar.
İçerideki “küçük burjuva özentileri” ise bu mücadelenin tam karşısında yer alıyor. Onlar, Limak’ın doğa katliamını sanatla örtbas etme çabalarına bilerek veya bilmeyerek ortak oluyorlar. Konser alanında keyif sürerken, dışarıdaki gerçek mücadeleyi görmezden geliyor ve sadece kendi bencil isteklerinin peşinden gidiyorlar. Bu kişiler, toplumun vicdanını temsil eden yurtseverlerin aksine, Limak’ın yarattığı sahte bir dünyanın parçası olmayı tercih ediyorlar.
Gerçek Yurtseverlerin Mücadelesi Devam Ediyor
Gerçek yurtseverler için, bu protestolar çevresel ve toplumsal adaletin sağlanması için verilen uzun soluklu bir mücadelenin parçasıdır. Onlar, doğanın korunması ve toplumun refahı için her türlü zorluğa karşı göğüs germeye hazırlar.
Limak gibi büyük şirketlerin çevreye verdiği zararlara karşı durmak, onların hem bir insanlık görevi hem de gelecek nesiller için bir sorumluluğudur.
Bu yüzden, antik tiyatronun önünde toplanan bu cesur insanlar, kamu vicdanını temsil ederken, içerideki sahte gösterilere karşı da net bir duruş sergiliyorlar.
Kamunun vicdanı dışarıda, sahte eğlence içeride; çünkü çevresel tahribata ve toplumsal eşitsizliğe karşı gerçek bir direniş göstermek, yurtseverliğin ve doğaya olan bağlılığın en büyük göstergesidir.