Modern tavlaya adım attığım ilk günlerde Alaettin Şen ile tanışma şansı yakaladım.
O yıllarda kendisi daha gençti, ancak bugüne dek hiç kaybetmediği bir özelliği vardı: mütevazılığı. İlk izlenimde dahi insana huzur veren, saygı uyandıran bir duruşu, yapıcı ve beyefendi tavırlarıyla dikkat çeken bir insandı. Çevresine pozitif bir enerji yayan, bilgi ve birikimiyle insanları aydınlatan, her daim öğretici ve yönlendirici bir karakter sergiliyordu.
Onu, tavla kulübümüzde sık sık Halil Kolçelik ile hapis oyunu oynarken görürdüm. Halil Kolçelik gibi özel ve kıymetli bir insanla olan dostluğu, Alaettin Amca’nın ne denli seçkin bir insan olduğunu anlamama vesile oldu. Hapis oyununda son derece profesyonel ve usta bir oyuncuydu; dikkatle izlediğinizde taşları yönetme biçimi, stratejik hamleleri ve sabırlı oyun tarzı, onun bu alandaki deneyimini ve zekasını gözler önüne seriyordu. Ancak onun gerçek kıymeti, yalnızca oyun zekasında değil, hayatı algılama ve yaşama biçimindeydi.
Zaman içinde kendisiyle olan diyaloğum gelişti, sohbetlerimiz derinleşti. Tavlanın ötesinde, birçok konuda uzun uzun konuşma fırsatımız oldu. Onun yalnızca bir hekim değil, aynı zamanda sosyal, kültürlü ve entelektüel bir insan olması, kişiliğini daha da kıymetli kılıyordu. Hayata dair derin düşünceleri, karşılaştığı olayları değerlendirme biçimi, tecrübelerinden süzülen bilgeliği, onunla yapılan her sohbeti anlamlı kılıyordu.
Böylesine kıymetli insanlarla tanışmak, aynı ortamda bulunmak, onların bilgeliğinden, deneyimlerinden ve sohbetlerinden faydalanmak büyük bir ayrıcalıktı. Alaettin Amca ile sohbet etmek, yalnızca geçmişe bir pencere açmak değil, aynı zamanda bugünü daha iyi anlamak, geleceğe dair daha bilinçli yorumlar yapabilmek anlamına geliyordu. Özellikle siyaset ve felsefe üzerine konuşmalarımızda, onun geçmişte İstanbul’daki CHP ve DSP dönemlerinde edindiği tecrübeleri, günümüz siyasetiyle kıyaslaması son derece öğretici oluyordu. Siyasetle iç içe geçen yaşamında, bir dönem sağlık bakanı olma vizyonu taşıması ve bu potansiyeli yakalamış olması, onun geniş perspektifini ve liderlik vasfını ortaya koyuyordu.
Alaettin Amca, tavla kulübümüzün değişmez bir üyesi. Hemen hemen her gün kulübe gelir, tavlasını açar ve oyunun keyfini çıkarır. Onun için tavla yalnızca bir oyun değil, hayatın ta kendisidir. Nitekim kendisi de bir sohbetimizde bana, “Ben buraya sizlerle birlikte olmak, tavla oynamak için geliyorum, çünkü bu beni diri ve canlı tutuyor.” demişti. İşte tam da bu yüzden, tavlanın köklerinde yatan hayat felsefesi, onun yaşamında büyük bir yer kaplıyor.
Oyunda sergilediği tavır, herkes için örnek alınması gereken bir duruş sergiliyor. Rakip kim olursa olsun, saygılı, yapıcı ve fair-play ruhunu yansıtan bir tavırla oynuyor. Kendisinden yaşça çok küçük oyuncularla bile aynı ciddiyetle, aynı içtenlikle oyun oynuyor; her hamlesinde tecrübelerinden süzülen bir zarafeti hissettiriyor. Hiç kimseyi kırmadan, her oyuncuya değer vererek, karşısındakinin oyunu nasıl daha iyi oynayabileceğini nazikçe göstererek, tavlanın yalnızca şans ve taşlarla değil, karakterle de oynandığını ortaya koyuyor.
Bugün 90 yaşında olmasına rağmen, hâlâ genç bir zihin, hâlâ enerjik bir ruh taşıyor. Onun varlığı, kulüp içinde ayrı bir tat, ayrı bir kalite ve ayrı bir ayrıcalık yaratıyor. Gençlere ilham vermesi, tecrübelerini paylaşması ve onları yönlendirmesi, onun yalnızca bir oyuncu değil, bir rol model olduğunu gösteriyor.
Tavlanın farklı disiplinleri olan hapis oyunu ve klasik tavlada da oldukça yetkin. Stratejik zekası, hızlı analiz yapabilme yeteneği ve rakiplerini önceden okuyabilmesi, onun oyununu daima bir adım ileri taşıyor. Hapis oyununda taşları yerleştirme biçimi, rakibin hamlelerini hesaplama yeteneği ve en kritik anlarda yaptığı hamleler, onun bu alanda ne denli iyi bir oyuncu olduğunu gözler önüne seriyor.
Alaettin Şen, sadece tavla tahtasının başında değil, hayatın her alanında örnek alınması gereken bir insan. Onunla tanışmış, sohbet etmiş ve oyun oynamış olmak benim için büyük bir ayrıcalık. Böyle değerli insanların varlığı, bizlere yalnızca oyun zevki değil, hayata dair çok daha derin anlamlar katıyor.