İstanbul’da bir süreden bu yana kanser tedavisi gören 66 yaşındaki Tarık Akan’ın ölüm haberi, yazlığının bulunduğu Bodrum’un Akyarlar Mahallesi’ndeki evinde de hüzne yol açtı. Evinin önündeki balkonuna da sanatçının sevenleri begonvil çiçekleri bıraktı, dua etti. ‘Moonligth Cafe Bar’ın sahibi olan Akan’ın çocukluk arkadaşı Kadri Ataş, şöyle dedi:
“Arkadaşlığımız çok eskiye dayanıyor. Bakırköy’den çocukluk arkadaşım. Benden 2 yaş büyük. Biz Ataköy’de cankurtaranlık yaparken çoğunlukla beraberdik. Çok iyi yüzme bilirdi. Yüzmek onun için süper bir şeydi, çok harika yüzüyordu. Dalışı ve zıpkınla balık vurmayı çok iyi yapıyordu. Burada da arkadaşlığımız oldu. Dalmaya gidiyorduk, balık vurmaya gidiyorduk. 90’lı yıllarda burayı aldı. Son yıllarda senede 3-4 defa geliyordu. Çok üzüldük. Akyarlar’ı çok seviyordu, onun için bir cennetti.”
Akyarlar Motel’in sahibi Aydın Çürük de, “Bir çınardı. Tarık Akan’ı kaybetmenin büyük üzüntüsü içerisindeyiz. Kendisiyle 37 seneden beri dostluğumuz vardı. Çocuklarıyla burada çok güzel vakit geçirdi. Sezonu onunla beraber açardık, onunla beraber kapatırdık. Devamlı oturduğu masasında tavla oynayışı aklıma geliyor. Devamlı şakalaştığımız ve burada geçirdiğimiz günler aklıma geliyor. Bütün çalışanlarımızın morali çok bozuk. Çok seviyorduk. Ama elimizden gelen bir şey yok, üzüntümüz çok büyük. Devamlı doktorları ile de gelirdi. Burada tavla oynardı. Allah daha çok şifa versin diye dua ediyorduk. Allah, daha çok seviyormuş yanına aldı. Akyarlar’ın sevgilisiydi, nereye gitse Tarık Bey diye el üstünde tutulur. Efendi ve centilmen bir insandı, üzüntümüz çok büyük” diye konuştu.
Hayranlarından Figen Ağaca, Tarık Akan’ın dDik duruşu, devrimciliğiyle önemli biri olduğunu ifade ederken, “Söyleyecek çok fazla bir şey yok, kelimeler tükendi. Mekanı cennet olsun. Şu an çok üzgünüm. Çok mütevazı ve kendine has bir hayatı varmış. Abartıyı sevmiyormuş” dedi.
Sekiz yıldır Tarık Akan’ın evini emanet ettiği Ayşe Altınparmak ise “Yaklaşık 25 yıldır tanıyordum. Bir ağabey gibi seviyordum. Bütün yoksul insanların arkasındaydı. Herkesin arkasındaydı, çok iyi bir insandı. Sık gelirdi Bodrum’a. Benim yaptığım mücveri ve domatesli pilavı yemeğe gelirdi. Sezon başı ve sezon sonunu severdi. Yazın yoğun günlerinde Bodrum’u sevmezdi. Biz de eylülde sezon sonu yaklaşırken, yine gelir diye bekliyorduk. Ama ölüm haberini aldık. Çok üzgünüz” dedi.