Bodrum’un Bitez Mahallesinde bir yarımada üzerine kurulu Aktur Sitesinin Cumhurbaşkanlığı’nın 1486 No’lu kararına istinaden yaptığı ve başta yerel yönetim, STK’lar ve Bodrumluları tavır almaya çağıran basın açıklamasına, gazeteci-yazar Mustafa Gündoğ, köşesinde cevap niteliğinde bir makale yayınladı.
Özelleştirme İdaresi tarafından satışa çıkarılacak olan arazilerin, yeşil alanları ortadan kaldıracağı iddialarını yer aldığı basın açıklamasında yüzlerce ağacında tehlike altında olduğu konusuna dikkat çekiliyor.
Gazeteci-Yazar Mustafa Gündoğ’un kaleme aldığı ve bugün yayınlanan makalesinde “Aktur Site Sakinleri’nin ne kadarının bu işlemden haberi vardır ve bu metin ortak olarak mı kaleme alınmış bilemiyoruz.” diyerek sorduğu soruyla başlayan yazıdan bazı başlıklar şöyle oldu:
Gerçekten bu sitenin sakinleriyse basın açıklamasının sahipleri, sakin olunuz, arkanıza yaslanın, kahvenizi yudumlarken şöyle gözlerinizi kapayarak düşünün.
Aktur Sitesi girişine konulan güvenlik kulübesi halkın yolu üzerinde işgaldir. Bu uygulamaya şu ana kadar hiç karşı çıktınız mı? Sahilden yararlanmak isteyen, başta kent yaşayanlarının sitenize ait olmadığı halde, yollarını kesip sorgulayarak içeri alınmasına, araçlarını nereye park edeceklerine kadar her şeye gayri yasal müdahale edilirken neredeydiniz?
Aktur Sitesindeki tüm araç yolları, başta Bodrum Kent Paydaşların ve misafirlerinin dir. Aktur’un özel mülkü değildir. Bunu biliyor musunuz?
Yapılaşmaya, doğa katliamına karşı olduğunuzu söylüyorsunuz. Yapı ruhsat projesiyle yaşadığınız konutların şu anki durumunu mukayese ediniz, kaç yapı projesine uygundur. Kaç yapı, imar barışına başvuru yapmıştır?
Sahilde, yeşil alan olarak halkın kullanımına açık alanlar, kimler tarafından nasıl işgal edilmiş ve uygulama sizlere nasıl hakmış gibi anlatılmış, bu yerler üzerinden Aktur A.Ş ne kadar haksız para kazanmış, hiç irdelediniz mi?
Gökçebel Mahallesinde yaklaşık 450 bin metre kare lik alan özelleştirilerek yapılaşmaya açıldığından haberdar olup açıklama yaptınız mı? Tavşan Burnu, Cennet Koy, Çetili, Kisebükü gibi saymakla bitmeyecek alanlar için, düşüncelerinizi açıkladınız mı?
Daha önce yazdım, 29 dönüm olan alanı Cumhurbaşkanı “Millet Bahçesi” yapmalıdır. Bizde gelip, yatıp yuvarlanmalıyız. İsterseniz sizde gelin, her birlikte bedava kek ve çay hizmetlerinden yararlanırız.
Kapanan Bitez Belediyesi Meclis Üyelerine, AKTUR Giriş ve indirim kartı dağıttığınızı nede çabuk unuttunuz? Aktur’un kapısından içeriye girmekte güçlük çeken, Devlet’in yöneticilerini neden unuttunuz?
Bu yazıyı okur okumaz, site sakinleri projenizi elinize alın, isterseniz teknik yardımda alın ve inceleyin, nereleri, nasıl işgal ettiğinizi. Sonrada düşünün “Bunlar bize hakta, başkasına yasak mı?” diye.
Bodrum’un kent paydaşlarını sorumluluğa davet ederken, sizin sorunlarınızı ne yapmamız gerekir? Onuda bizimle paylaşırsanız seviniriz.
Bu kadar mala mülke karşın Aktur A.Ş, hangi kamu alanlarına İmar Barışı Başvurusu yaparak Yapı Kayıt Belgesi almıştır. Sorun öğrenin.
Halen Aktur A.Ş ‘nin; haksız açtığı ve “kendisine ait olmayan” yeri kiraya verdiği alanla ilgili, tahliye davası sürmektedir.
Unutmadan küçük bir ayrıntıyı hatırlatayım. Bu alan imara yeni açılmadı, zaten açıktı. Sadece Cumhurbaşkanlığı Kararıyla içeriği değiştirdi ve satışı gündeme geldi.
Sizler”Komşunun bahçesi yeşil kalsın.” diye düşünürken, biz hep özelleştirmeye karşı çıktık. O alan özelleştirilmemeli. Gerekirse TOKİ’ ye devredilerek, dar gelirlilere konut yapılmalıdır.