Suriye’nin Afrin şehrinden insan kaçakçıları aracılığıyla Avrupa’ya gitmek üzere yasa dışı yollardan Bodrum’a getirilerek terk edilen, Emin Selahattini (33), 8 aylık hamile eşi ve 2 kızıyla zor şartlarda yaşam mücadelesi veriyor.
İnsan kaçakçılarının Bodrum’da terk ettiği Selahattini, simit satarak, para kazanmaya çalışırken, eşi ise çocuklarıyla dileniyor.
Suriye’nin Afrin şehrinde ilkokul öğretmeni olan Emin Selahattini, eşi 8 aylık hamile Zeynep Selahattini (25) ile çocukları D.S. (7) ve Z.S. (9) ile TSK’nın teör örgütlerine yönelik ‘Zeytin Dalı Harekatı’ öncesinde ülkesinden kaçtı. Toplam 15 bin lira ödedikleri insan kaçakçıları tarafından yasa dışı yollarla Türkiye’ye getirilen Selahattini ailesi, “Burada sizi almaya gelecek tekneyi bekleyin” denilerek, Bodrum’a bırakıldı; ancak gelen tekne olmayınca aile, dolandırıldığını anladı. İki çocuğu ve hamile eşi ile ortada kalan Emin Selahattini, Yalıkavak Mahallesi’ndeki fırından aldığı simitleri satıp, para kazanmaya çalışırken, eşi Zeynep Selahattini de çocukları ile Ortakent Kavşağı’ndaki trafik ışıklarında dilencilik yapıyor.
’15 BİN TL VERDİK, KANDIRILDIK VE PARASIZ KALDIK’
İlk günlerde sokaklarda yatıp, kalkmak zorunda kaldıklarını belirten ve doğum yapmasına az zaman kalan Zeynep Selahattini, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Eşimin bulduğu bir barakaya sığındık. Suriye’de yaşayamazdık, mecburen kaçtık. Afrin’de yaşayan Kürt kökenli bir ailenin çocuğuyum. Annem, babam da Afrin’de yaşıyor. Yaklaşık 1,5 ay önceydi. Evimize gelen PYD’liler eşimi yanlarından götürüp, eline silah vermek istedi. Çünkü 13- 14 yaşındaki çocuklara silah verip, yanlarında götürüp, eğitim vererek, savaştırıyorlardı. İlkokul öğretmeni olan eşim direnip, “Ben, silah alıp, bu yörede yaşayan Arap, Müslüman, Bodrum Afrin hattı Kürt, Türkmen, Türk kardeşlerime ateş edemem. Benim onlarla sorunum yok’ deyince, büyük tepki gördü. Eşimi zorla götürdüler, 1 gün sonra feci şekilde dövüp, geri getirdiler. Artık orada kalamazdık. Ailelerimizden para yardımı aldık ve yola çıktık. İnsan kaçakçıları bizi Avrupa’ya götüreceklerdi, 15 bin TL verdik, Bodrum’a geldik. Kaçakçılar bizi burada bıraktı. Kandırıldık ve parasız kaldık. Çocuklarım aç kalsın istemiyorum. Eşimin simit satarak, benim de dilenerek, topladığımız 3- 5 kuruş para ile karnımızı doyurmaya çalışıyoruz. Biz Afrin’de yaşarken, Hatay’daki akrabalarımıza sık sık ziyarete giderdik. Onlar da bize gelirdi. Aramızda çok güzel dostluk vardı. 3- 5 yıl içinde oraları kan gölü oldu. Neyi paylaşamadık, hala anlamıyorum.”