Bodrum, doğal güzellikleri ve kültürel mirasıyla yalnızca bir turizm merkezi değil; aynı zamanda Ege’nin zengin ekosistemlerinden birini barındıran, tarihi ve doğasıyla koruma altında olması gereken bir yarımadadır.
Ancak son dönemde planlanan projelerle Bodrum kıyılarının hızla yapılaşmaya açılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Bu tehlikelerden biri de Bodrum KumbahçedeYolcu Limanı Tekne Yanaşma Yeri ve Feribot İskelesi Projesidir.
Projelerin Kamu Yararına Olmaması
Proje raporunda belirtilen hedef, varlıklı tekne sahiplerine yönelik bir marina alanı yaratmak ve onların taleplerine göre liman kapasitesini artırmaktır.
Ancak bu hedef kamu yararına hizmet etmemektedir. Projenin %1 payla gelir elde etmeyi hedeflemesi, devletin kıyı politikalarına aykırıdır; çünkü Anayasa’ya göre kıyılar kamuya aittir ve kamu yararı dışında kullanılamaz. Burada amaçlanan, kıyıların ve doğal kaynakların ekonomik kazanç uğruna özel işletmelere devredilmesidir.
Bodrum’un Su Krizi ve Nüfus Baskısı
Bodrum’un her geçen yıl artan nüfusu, bölge için su krizini daha da derinleştirmektedir. Yaz aylarında nüfusun 1,5 milyona çıkması, mevcut su kaynaklarının yetersiz kalmasına neden olmaktadır. Bu büyüklükteki bir liman projesinin Bodrum’daki nüfus baskısını artıracağı, turistik yoğunluğu teşvik edeceği açıktır.
Bodrum’un geleceği, ekosistemini destekleyemeyecek bir altyapı ile karşı karşıya kalırken, bu projelerin geri dönüşü olmayan zararlar yaratacağını söylemek mümkündür.
ÇED Süreci ve Merkezi Hükümetin Rolü
Bu projede dikkat çeken bir diğer unsur ise Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinin merkezi hükümetin projeyi hayata geçirme stratejisinin bir aracı olarak kullanılmasıdır. Halkın ve çevrecilerin itirazlarına rağmen, hükümet projeyi sürekli yeniden gündeme getirme taktiği uygulamaktadır.
Bu durum, yerel yönetimlerin ve halkın karar mekanizmalarına yeterince katılım gösterememesi sorununu gözler önüne sermektedir.
Sonuç: Bodrum İçin Mücadeleye Devam
Bu makaleyi okuyan tüm çevre dostlarına sesleniyoruz: Bodrum kıyılarının korunması, her birimizin sorumluluğudur. Doğal kaynaklarımızı, kıyılarımızı, temiz su kaynaklarımızı korumak için bu tür projelere karşı direnç göstermeliyiz. Bunu bir görev olarak kabul ediyor ve bu mücadelede çevreciler, gazeteciler, akademisyenler olarak birleşmemiz gerektiğine inanıyorum. Bodrum, doğal güzelliklerini ve kültürel mirasını ancak bizler koruduğumuz sürece gelecek nesillere aktarabilecektir.