Remzi Kazmaz, Türkiye’nin dört bir yanında çevre mücadelesinin ön saflarında yer almış bir isim.
2000’li yılların başında tanıştığım günden beri, onun halkın hakları, doğanın korunması ve adalet için verdiği mücadeleye defalarca tanıklık ettim.
Bodrum Çarşı Esnaf Derneği’nde yerel esnafın turizm acentalarına karşı verdiği hak mücadelesinde yanımızda olması, onun toplumsal adalete olan bağlılığını ilk gösterdiği andı.
O günden bu yana Kazmaz’ın çevre ve toplum için verdiği çaba asla geri adım atmadı.
Bugün ise Kazmaz, bir kez daha sermayenin doğayı ve yaşam alanlarımızı talan etmeye yönelik saldırılarının hedefi olarak yargılanıyor. Ancak asıl yargılanan Kazmaz değil, çevreyi savunma hakkıdır.
Doğaya ve topluma zarar veren bu projeleri savunanlar, onun çevreyi koruma mücadelesini susturmak istiyor.
Oysa Kazmaz, yıllardır doğanın sesi, halkın avukatı olarak hem meydanlarda hem mahkeme salonlarında haklı mücadelesini sürdürdü.
Kazmaz’ın mücadelesi, Kaz Dağları’ndan Akbelen’e, Bodrum’dan Karadeniz’e kadar geniş bir coğrafyayı kapsar.
Güvercinlik’te kurulmak istenen RES projesine karşı köylülerle birlikte omuz omuza verdiği mücadelede, üç kez kazanılan ÇED davaları, çevreye zarar veren projelere karşı halkın zaferiydi.
Bu zafer, doğayı talan etmeye çalışan sermayeyi rahatsız etti ve şimdi Kazmaz, bu zaferlerin intikamı niteliğinde bir dava ile karşı karşıya.
Ancak, Kazmaz yalnız değildir. Onunla birlikte doğayı ve yaşam alanlarımızı savunan herkes bu davanın bir parçasıdır.
Çünkü bu dava, sadece Remzi Kazmaz’ın değil, tüm Türkiye’nin davasıdır. Onun yanında durmak, çevre ve yaşamı savunma mücadelesine sahip çıkmak anlamına gelir. .
Bu yüzden Kazmaz’a destek vermek, doğaya ve topluma sahip çıkmaktır.
Remzi Kazmaz, sadece çevre mücadelesinde değil, Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde de aktif bir mücadele vermiştir. 2015 yılında Rize’de CHP milletvekili adayı olan Kazmaz, burada da toplumun çıkarlarını savunma adına kesintisiz bir direnişin içinde yer aldı.
Bugün CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyesi olarak da, parti içindeki adalet ve demokrasi mücadelesini sürdürüyor.
Parti içerisinde de haksızlıklara karşı durma kararlılığı, onun toplumun her kesiminde güven ve saygı kazanmasını sağladı.
Remzi Kazmaz, yalnızca mahkemelerde değil, aynı zamanda kalemiyle de mücadele eden bir yazar, bir belgesel yönetmeni ve bir aktivisttir.
Onun her alandaki adanmışlığı, çevre mücadelesinin ne kadar hayati olduğunu gösterir.
Bugün, Kazmaz’ın “savunmanın savunmasını” yapmak zorunda kalması, adaletin susturulmaya çalışıldığı bir dönemin göstergesi.
Ancak çevreyi koruma mücadelesi suç değildir; aksine, bu toplumun geleceğine sahip çıkmaktır.
Bu sebeple, Remzi Kazmaz’ın mücadelesi hepimizin mücadelesidir.
Yargılanan sadece Remzi Kazmaz değil; doğayı ve halkın yaşam alanlarını savunan tüm insanlar yargılanıyor. Bu mücadelede, Kazmaz’ın yanında durmak, çevreye ve adalete olan inancımızı göstermek anlamına gelir. Sermayenin doğaya zarar veren projelerine karşı hep birlikte direneceğiz.
Remzi Kazmaz yalnız değildir! Onun mücadelesi hepimizin mücadelesidir. Yaşasın doğayı, çevreyi ve halkın haklarını savunanlar!